"الشارب" - Traduction Arabe en Turc

• bıyık
• bıyığı
• bıyıklı
• bıyığını
• Bıyığın
• bıyıklar
• bıyıkları
• bıyığa
• bıyıkla
• Bıyığım
• Bıyığınız
• bıyıklara
• bıyığından
• bıyıklardan

Neden böyle? Neden bıyık bırakmayı ve erkeklerin şağlığı için bir şey yapmayı birleştirmiyoruz?
لماذا؟ لما لا نقوم بربط تربية الشارب بشيء نقدمه لصحة الرجل ؟

Dinle, bıyık. Buradan çıkmalıyım. Onunla olmak istiyorum.
اسمع يا ذو الشارب,أنا يجب أن أخرج من هنا أريد ان أكون معها.

Sana pek yakışan bıyığı onun hoşuna gitsin diye bıraktın sanıyordu.
أظنها أعتقدت أنك أتيت هذا الشارب الجذاب لأسعادها

Eğer yine beni yemeye kalkışırsa, o bıyığı suratından yolarım.
إذا حاول أكلي مجدداً سأصفع الشارب من على وجهك

Bu bıyıklı adamın onu hızlı bir arabayla Windermere'e bırakan bir suç ortağı vardı.
ذاك الشخص ذو الشارب الغريب، كان لديه شريك في سيارة سريعة

Şimdi bıyığını tak ve beni 1979'a götür.
بالطبع ضع الشارب واعدني بالزمن الى عام 1979

O Bıyığın icabına bakmalısın. bıyık kurallara aykırı.
عليك التخلص من هذا الشارب لانه ضد القوانين

Sıkı bıyık. Keşke benim de bırakacak cesaretim olsaydı.
يا لهذا الشارب أتمنى لو لدي الشجاعة لأمتلك مثله

Mesela uzun saç? Sakal? bıyık?
دعنا نقول طويل الشعر , الشارب , الذقن ..

Kadının, biraz bıyık bırakmış ve kılık değiştirmiş bir erkek olduğundan eminim.
أنا واثق من أنه كان ذاك الشخص ذو الشارب متنكراً

bıyık onun bu konudaki fikrini etkilemiş olabilir tabii.
بالطبع، الشارب لَرُبَّما لَهُ غَطّى على قرارِها على ذلك.

bıyığı traş edelim ve ölü deriyi alalım.
لنقم أولا بحلق ما تبقى من الشارب ونعالج الجلد

bıyığı aldıktan sonra koltuk altlarını alabiliriz.
والآن بعد قيامنا بحلق الشارب ربما نتصرف مع الأذرع

- Hayır. Ama bıyığı tutturmuşum. - Evet.
كلا لكنني وضعت الشارب نعم ارى ذلك الشارب الأخضر

- Affedersiniz, mademoiselle, şuradaki bıyıklı beyefendi kimdir, biliyor musunuz?
عفواً آنستي . ذاك الرجل ذو الشارب هل أخبرتيني من هو ؟

Kim bana ince bıyıklı ve doktor kıyafetli adamdan bahsedecek bu lanet evde kim geziniyor?
من منكم سيخبرنى الآن عن هذا الشخص الغريب ذو الشارب ومِعطف الإختبار

Hayır, eski sevgilim Richard. Şu uzun, bıyıklı olan.
لا صديقك القديم ريتشارد الطويل ذو الشارب

Adam çok şık sayılırdı. Tabi o salak bıyığını saymazsak.
و كان كان يمشي بطريقة منمقة إلى جانب ذاك الشارب السخيف

Philippe, Bıyığın beni heyecanlandırıyor.
اوه فيليب .. الشارب يعجبني لا أدري ماذا يحصل لي

- Evet? Üniversiteden tanıdığım birine çok benziyor. Ama bıyıklar çok fark yaratıyor.
أنه يشبه شخص ما عرفته في الجامعة لكن الشارب يحدث فرقاّ كبيراّ

Herkesin kalın, çekici bıyıkları vardı ve tüm kıyafetler turuncu ve alev alıcıydı.
انا اعني الجميع كان لديه ذلك الشارب الكثيف وكل الملابس كانت برتقالية وقابله للإشتعال

Yani, adamın biri gösterişli, hipster bir sakala sahipken başka bir adam yalnızca az bir bıyığa sahipse oldukları kişiye dair bu ne anlatabilir ki?
أعني أنه إن استطاع أحد الرجال إنماء لحية كاملة وفخمة وعصرية، واستطاع الآخر إنماء القليل من شعر الشارب فقط، ماذا يعني هذا بالنسبة لكونهم رجالًا؟

Çizdiğin şu bıyıkla bile, ...43 yaşında göstermiyorsun.
حتّى بوجود الشارب الذي ربّيتَه لا تبدو بالـ43

Yaka kartım, el fenerim ve sipariş ettiğim Bıyığım var.
لدي بطاقة هوية ومشعل كهربائي , وطلبت هذا الشارب .

Bıyığınız bile var.
لديكِ الشارب و كلّ شيء.

Allah kahretsin, bu bıyıklara çok düşkündüm.
لقد غلبتنى كنت قد بدأت أتعلق جدا بهذا الشارب

- bıyığından emin olamadım ama. - Katılıyorum.
لست واثقة فيما إذا كان الشارب يليق به أوافقك الرأي

O bıyıklardan kurtul, onlar kurallara aykırı.
عليك أن تتخلص من هذا الشارب إنه يخالف اللوائح.