"الشاطىء" - Traduction Arabe en Turc

    • sahile
        
    • sahilde
        
    • Sahil
        
    • plaj
        
    • kıyıya
        
    • kumsal
        
    • sahildeki
        
    • plaja
        
    • plajda
        
    • Sahili
        
    • kumsalda
        
    • kumsala
        
    • sahilden
        
    • Beach
        
    • karaya
        
    Siz kafadarlar hala bu hafta sonu sahile gidiyor musunuz? Open Subtitles هل مازلتم تريدون الذهاب إلى الشاطىء فى عطلة نهاية الأسبوع؟
    sahilde şenlik ateşleri yakıyorum ve arkadaşlarımızla gün batımını izliyoruz. TED أشعلت النيران على الشاطىء و شاهدت غروب الشمس مع أصدقائي.
    Sahil kenarında yaşıyorsun, güzel bir karın var, ve hiçbiri sana yetmiyor. Open Subtitles أنت تعيش بجوار الشاطىء و لديك زوجة جميلة وهذا ليس بكفاية لك
    plaj partimize gelir misin? Open Subtitles لدينا حفلة على الشاطىء غدا، أتود المجيء؟
    Yediklerini desteklemek için geyikler tuzlu yosunla beslenmek için kıyıya gelmeli. Open Subtitles لتعزيز غذاءهم، تضطر الغزلان بلوغ الشاطىء لتقتات على عشب البحر المالح
    mükemmel kumsal beldesinde, hiçbirşey zevki kovalamayı engellemeyemezdi. Open Subtitles فى مصيف الشاطىء المثالى ليس مسموح لشىء ليقاطع السعى وراء السعادة
    Balıklarını yakaladıklarında, en yüksek fiyatı verecek müşteriyi bulmak için sahildeki pazarlamacıları arıyorlar. TED عندما يصطادون السمك هم يتصلون بكل الأسواق على امتداد الشاطىء ليستفسروا أين يمكنهم الحصول على أفضل الأسعار لمحصولهم.
    Ertesi gün Pazar'dı.Beraber plaja gittik. Open Subtitles و اليوم التالى كان الأحد حيث ذهبنا فى نزهة إلى الشاطىء
    Yatakta eşimin bıraktığı bir not buldum. Üzerinde sahile gittikleri yazıyordu. Open Subtitles وعلى الفراش وجدت رسالة صغيرة من زوجتي تُخبرني أنهما على الشاطىء.
    O gün büyükannemin evinde beni almak için... neden sahile inmedin? Open Subtitles لماذا لم تأتى لتحضرنى من عند الشاطىء,فى بيت الجدة؟
    .. - John, buraya gelsen iyi olur. Vali sahile iniyor. Open Subtitles جون من الأفضل أن تهبط إلى هنا فالحاكمقدنزلعلى الشاطىء.
    sahilde yürüyüşe çıktım, balıkçıların kumların üstünde ağlarını tümseklere bağlamalırını izledim. TED فأخذت اسير على الشاطىء لعلي اجد فكرة ما وانا اراقب الصيادين وهم يسحبون شباك صيدهم نحو الشاطىء الرملي
    sahilde mevzilenmek için bölüğümüze gelmeye çalışıyordu herhalde. Open Subtitles لابد وانه كان يحاول الوصول الى موقع سريتنا عند الشاطىء الان
    Ama sahilde kalın. Yerliler, yamyamdır. Open Subtitles لكن إبقوا على الشاطىء إن المواطنين من أكلو لحوم البشر
    Cesur çavuş, Sahil topçularına kahve taşıyor. Open Subtitles فخر الرايخ الثالث الضابط الشجاع يحمل القهوه للضباط على الشاطىء 6 00: 01:
    Bir plaj kulübünde. Ona salata getirdiğimde tıpkı senin gibi yapardı. Open Subtitles فى نادى الشاطىء, عندما كنت أعبر مع صينية هى كانت تسرق الزينة
    kıyıya ulaştım ve şans eseri evinizi buldum. Open Subtitles وصلتُ إلى الشاطىء, و وجدت مكانك هنا بالصدفة
    Üç "K" da bizde mevcut. kumsal, kokteyl ve kütür kütür kızlar. Open Subtitles لدينا الثلاث مُتع الشاطىء و الخمر و الفتيات المُثيرات
    Cenazeden sonra sahildeki eve döndük. Open Subtitles بعد مراسم الدفن رجعنا كلنا إلى بيت الشاطىء
    plaja takım elbise ve kravatla gider o. Haydi, gidelim. Open Subtitles انه يذهب الى الشاطىء ببدله وربطه عنق ، هيا نذهب من هنا
    Ama bu, onları plajda yakalayan akbaba veya hemen kıyıda bekleyen balıklar gibi doğal avcılar yüzünden. TED ولكن هذا يرجع الى المفترسات الطبيعية مثل النسور التي تلتقطهم من الشاطىء أو الأسماك المفترسة التي تنتظر في الخارج.
    Kuzey Sahili'ndeki Küçük Joe'nun Yeri denen Muhteşem İtalyan mekanı. Open Subtitles مكان عظيم على الشاطىء الشمالى فى ايطاليا يدعى القرش الصغير.
    kumsalda şu balık tutan çocuk ne halt ediyor orada? Open Subtitles ما الذى يفعله هذا الطفل ؟ يصطاد على الشاطىء ؟
    Her yıl binlerce insan Grand Cayman adasındaki bu kumsala vatozlarla yakın ilişki kurmak için gelir. Open Subtitles كُلّ سَنَةِ آلاف مِنْ الناسِ يأتون إلى هذا الشاطىء الرملي مِنْ جزيرةِ كيمن الكبيرة للقاء قَريب مع الأشعةِ.
    dedi. "Senin bana sahilden bağıran görüntünü hatırlıyorum." TED أتذكر صورتي التي شكلتها عنك أنك كنت على الشاطىء وكنت تصرخ عليّ
    Kusura bakmayın ama South Beach'teki en tehlikeli meslek. Open Subtitles أكثر وظيفة خطرة في الشاطىء الجنوبي، لا إهانة.
    Fırtınada bir tekne gibi ne denizde salınıyoruz ne de karaya varabiliyoruz. Open Subtitles كالقارب وسط العاصفة. نحن لم نكن نغرق، أو حتى نصل إلى الشاطىء.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus