Kaptan, vazgeçtim. Birkaç ay önce. Artık sadece yeşil çay içiyorum. | Open Subtitles | اسمع يا رجل، لقد توقفت عن شربها منذ عدة شهور، أشرب الشاي الأخضر فحسب. |
Peki hiç kahven var mı yoksa bu kıyıda sadece yeşil çay mı içiyorsunuz? | Open Subtitles | , هل لديكِ قهوة أم أنكم تتناولون الشاي الأخضر على الساحل الغربي؟ |
Börek ve öğleden sonra yeşil çay seven bir kadın. | Open Subtitles | تحب فطيرة اللحم الباردة و الشاي الأخضر في العصر |
Bu yeşil çay tadı gibi değil. Evet, çünkü benimkini aldın. | Open Subtitles | نعم هذه نظرية هذا طعمه ليس كطعم الشاي الأخضر |
Yani bu ceketin rengi yalnızca yeşil çaydan gelmekte. | TED | وبالتالي فإن اللون في هذه السترة يأتي من الشاي الأخضر بشكل مجرد. |
İddiaya göre Champion, Jordan'ın yeşil çayı istediği gibi yapmadığını belirtmiş. | Open Subtitles | لقد زعب بأنه أوجد الشاي الأخضر بالحليب أوصل إلى عربتها من قبل جوردان |
Kokulu mumlar, temizleme mendilleri rahatlama sağlayan nane ve yeşil çay esanslı banyo yağları var. | Open Subtitles | لديك شمعة معطّرة،ليفة معقّمة زيت استحمام برائحة الشاي الأخضر و النعناع يساعد على الاسترخاء |
Affedersin, kahve yok. yeşil çay - organik soya karışımı bir şey. | Open Subtitles | أنا أسفة ليس القهوة , ربما بعض الشاي الأخضر أو أي شيء عضوي مفيد |
Sen bana bir şeyler verirsen ben de sana yeşil çay veririm. | Open Subtitles | سنحضر لك الشاي الأخضر إن فعلت ما أريده منك |
Tüm gecemi harcamış ve iki parmak eklemimi yaralamış çok fazla yeşil çay içmiş olsam da ve tek gözüm sürekli seğirse de sonunda bitirdim. | Open Subtitles | حسنا لقد استغرق مني ذلك كل الليل و لقد تخليت عن اثنين من براجم يدي و شربت الكثير من الشاي الأخضر |
- Bak, dinle. Karım beni yeşil çay almaya yolladı. | Open Subtitles | لقد أرسلتني زوجتي إلى هنا لشراء بعض الشاي الأخضر. |
Galiba bir tane yeşil çay ile limonluyu karıştıracağım. | Open Subtitles | أعتقد أني سأجرب الشاي الأخضر مخلوط بأزيز الليمون |
yeşil çay sana iyi gelecek, ayrıca tavuklu ıspanak da var. | Open Subtitles | الشاي الأخضر جيد من أجك. السبانخ و"رام" الدجاج |
yeşil çay sevdiğini söylediler. | Open Subtitles | لقد اخبرتني انه يحب الشاي الأخضر |
Ama sık sık sinüsüm azıyor ve sinüs tedevasi içinde en iyisi... ..yeşil çay tohumundan çay demleyip.. | Open Subtitles | بصنع شايك من ساق غضون الشاي الأخضر -حسناً |
Kahrolası gün boyu durmadan yeşil çay içtim! | Open Subtitles | أنا أَشْربُ الشاي الأخضر كُلّ يوم لعنة الله! |
Ve yeşil çay içiyorlar, yeşil çayda bizi, hücrelerimizi, genlerimizi kansere karşı koruyan bir dizi kimyasallar var. | Open Subtitles | و هُم أيضاً يشربون الشاي اﻷخضر. و لدى الشاي الأخضر مجموعة من العناصر الكيميائيّة التي تحمينا من السرطان بالمثل و تحمي خلايانا و جيناتنا و إلى ما هنالك. |
Bizde çayüzümü, ahududu, ginseng, Sleepytime, yeşil çay, limonlu yeşil çay, limonlu ve ballı yeşil çay karaciğer felaketi, ballı zencefil, balsız zencefil, vanilya-badem, beyaz yer mantarı, çayüzümü-papatya, vanilya ceviz, Constant Comment | Open Subtitles | هناك شاي بالتوت و بالتوت البري و الجينسنج و الأعشاب و الشاي الأخضر و الشاي الأخضر بالليمون و الشاي الأخضر بالليمون و العسل و هو ضار بالكبد |
Selam, biraz yeşil çay getirdim. | Open Subtitles | مرحباً أحضرت لك بعض الشاي الأخضر |
- Ne var, nar suyu ve yeşil çay. | Open Subtitles | ماذا، إنّها مجرد قطرة من الشاي الأخضر. |
Çevresi belirlenmiş, susturulmuş yoğurt, hindili sandviç ve biraz yeşil çaydan başka bir şeyle beslenmemiş. | Open Subtitles | قيود, ومُسَكتات ولا يقدم اكل سوى لبن الزبادي, وشطيرة التركي ونوع ما من الشاي الأخضر. |