Ve bunu bana veren kişiyi polise ihbar ederdim. | Open Subtitles | أُبلغُ الشرطة عن الشخصِ الذي أعطينى ايهاِ. |
Bunu alacak kişiyi haberdar etmek isteyebilirsin. | Open Subtitles | أنت قَدْ تُريدُ شعور الشخصِ الذي إشتراه. |
Ama kişiden kişiye değişir. | Open Subtitles | على أية حال، هو يَتفاوتُ مِنْ الشخصِ إلى الشخصِ. |
Atların belgelerine bakıp hiç aynı kişiye ait olmuşlar mı kontrol edelim. | Open Subtitles | الآن، نحن يَجِبُ أَنْ نُدقّقَ الصُحُفَ على هذه الخيولِ ويَرى إذا هم إمتلكوا أبداً مِن قِبل نفس الشخصِ. |
Öldürülen kişinin yaşadığı yerlerde toplanır ve etki eder. | Open Subtitles | يَتجمّعُ ويُصبحُ ساري المفعول في الأماكن الذي كان الشخصِ حيَّا فيها |
Aşk zili çaldıktan sonra, bir sonra ki kişinin yanına geçiyorsun. | Open Subtitles | ثمّ عندما جرس الحبَّ يَدْقُّ، تَنتقلُ إلى الشخصِ القادمِ. |
Taptığım kişiyle dans ederken onu daha fazla ne onurlu kılabilir ki? | Open Subtitles | بأنّ هناك أجدر الذي للرَقْص مَع الشخصِ مَنْ يَحبّونَ؟ |
Sanırım ikimiz de aynı kişiyi görmeye geldik. | Open Subtitles | أعتقدُ بأن جميعنا هنا لرؤيتي الشخصِ نفسه. |
Yani aynı kişiyi istiyorsunuz | Open Subtitles | لذا، دعني أرى إذا أَفْهمُ نفس الشخصِ كآخر مَرّة إذا. |
Sanırım o kişiyi buldum. | Open Subtitles | نعم، أَعتقدُ بِأَنِّي ذلك الشخصِ. |
Bayana benzeyen üçüncü kişiyi saymazsak. Bunu nasıl yaparlar? | Open Subtitles | ماعدا الشخصِ الثالثِ يُشاهدُ مثل a إمرأة. |
Bomba koyup, üç FBI ajanını öldüren kişiyi arıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتما تبحثانِ عن الشخصِ الذي زرعَ القنبلةَ وتسببَ بمقتلِ "ثلاثةُ عملاءٍ "للمباحثِ الفيدراليّة |
Ama eğer bana elmalı turta verebilecek tek kişiye bulaşıyorsan o zaman korkarım ki beni ilgilendirir. | Open Subtitles | و لكن إذا كنتَ تعبثُ مع الشخصِ الوحيد الذي بإمكانهِ تحضير فطيرة تفاحٍ شهيّة، فأخشى أن الأمر يخُصني. |
Ama eğer bana elmalı turta verebilecek tek kişiye bulaşıyorsan o zaman korkarım ki beni ilgilendirir. | Open Subtitles | و لكن إذا كنتَ تعبثُ مع الشخصِ الوحيد الذي بإمكانهِ تحضير فطيرة تفاحٍ شهيّة، فأخشى أن الأمر يخُصني. |
Benim, kusura bakma, yanlış kişiye vurdum. | Open Subtitles | lt ني، آسف l've حَصلَ على الشخصِ الخاطئِ |
O kişiye aşk ile sipariş edilmiş. | Open Subtitles | لقد طُلِبَ بالحبِّ لذلك الشخصِ. |
Bir psikolog tutacağımız konusunda anlaştığımıza göre o kişinin uzman tavsiyelerine uymak zorundayız. | Open Subtitles | منذ أن وافقنَا لإسْتِئْجار عالم نفساني... نحن نَلتزمُ للإتّباع ذلك نصيحةِ خبير الشخصِ. |
Çocukluğumuzda bizi en çok korkutan kişinin yanına gidelim? | Open Subtitles | إحصلْ على الشخصِ مَنْ أرهبَنا الأكثر في طفولتِنا؟ |
Dünyanın son gününü birlikte geçirmek istediğiniz kişinin adını yazın. | Open Subtitles | أكتبوا اسمَ الشخصِ الّذي ترغبون في امضاء آخر يومٍ لكم معه. |
Ve o kişinin kim olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | وأنت تَعْرفُ مَنْ ذلك الشخصِ كَانَ؟ |
Sonra zil çalıyor ve diğer kişiyle konuşmaya başlıyorlar. | Open Subtitles | يَقضّونَ ثمان دقائقَ كَلام مع أحدهما الآخر، وبعد ذلك يَنتقلونَ إلى الشخصِ القادمِ بعد a حلقات جرسِ. |
Geçen sene, ikisi de bekâretlerini aynı kişiyle kaybettiler. | Open Subtitles | السَنَة الماضية، كلاهما فَقدا بكارتَهم إلى نفس الشخصِ... |