"الشخصِ" - Traduction Arabe en Turc

    • kişiyi
        
    • kişiye
        
    • kişinin
        
    • kişiyle
        
    Ve bunu bana veren kişiyi polise ihbar ederdim. Open Subtitles أُبلغُ الشرطة عن الشخصِ الذي أعطينى ايهاِ.
    Bunu alacak kişiyi haberdar etmek isteyebilirsin. Open Subtitles أنت قَدْ تُريدُ شعور الشخصِ الذي إشتراه.
    Ama kişiden kişiye değişir. Open Subtitles على أية حال، هو يَتفاوتُ مِنْ الشخصِ إلى الشخصِ.
    Atların belgelerine bakıp hiç aynı kişiye ait olmuşlar mı kontrol edelim. Open Subtitles الآن، نحن يَجِبُ أَنْ نُدقّقَ الصُحُفَ على هذه الخيولِ ويَرى إذا هم إمتلكوا أبداً مِن قِبل نفس الشخصِ.
    Öldürülen kişinin yaşadığı yerlerde toplanır ve etki eder. Open Subtitles يَتجمّعُ ويُصبحُ ساري المفعول في الأماكن الذي كان الشخصِ حيَّا فيها
    Aşk zili çaldıktan sonra, bir sonra ki kişinin yanına geçiyorsun. Open Subtitles ثمّ عندما جرس الحبَّ يَدْقُّ، تَنتقلُ إلى الشخصِ القادمِ.
    Taptığım kişiyle dans ederken onu daha fazla ne onurlu kılabilir ki? Open Subtitles بأنّ هناك أجدر الذي للرَقْص مَع الشخصِ مَنْ يَحبّونَ؟
    Sanırım ikimiz de aynı kişiyi görmeye geldik. Open Subtitles أعتقدُ بأن جميعنا هنا لرؤيتي الشخصِ نفسه.
    Yani aynı kişiyi istiyorsunuz Open Subtitles لذا، دعني أرى إذا أَفْهمُ نفس الشخصِ كآخر مَرّة إذا.
    Sanırım o kişiyi buldum. Open Subtitles نعم، أَعتقدُ بِأَنِّي ذلك الشخصِ.
    Bayana benzeyen üçüncü kişiyi saymazsak. Bunu nasıl yaparlar? Open Subtitles ماعدا الشخصِ الثالثِ يُشاهدُ مثل a إمرأة.
    Bomba koyup, üç FBI ajanını öldüren kişiyi arıyorsunuz. Open Subtitles أنتما تبحثانِ عن الشخصِ الذي زرعَ القنبلةَ وتسببَ بمقتلِ "ثلاثةُ عملاءٍ "للمباحثِ الفيدراليّة
    Ama eğer bana elmalı turta verebilecek tek kişiye bulaşıyorsan o zaman korkarım ki beni ilgilendirir. Open Subtitles و لكن إذا كنتَ تعبثُ مع الشخصِ الوحيد الذي بإمكانهِ تحضير فطيرة تفاحٍ شهيّة، فأخشى أن الأمر يخُصني.
    Ama eğer bana elmalı turta verebilecek tek kişiye bulaşıyorsan o zaman korkarım ki beni ilgilendirir. Open Subtitles و لكن إذا كنتَ تعبثُ مع الشخصِ الوحيد الذي بإمكانهِ تحضير فطيرة تفاحٍ شهيّة، فأخشى أن الأمر يخُصني.
    Benim, kusura bakma, yanlış kişiye vurdum. Open Subtitles lt ني، آسف l've حَصلَ على الشخصِ الخاطئِ
    O kişiye aşk ile sipariş edilmiş. Open Subtitles لقد طُلِبَ بالحبِّ لذلك الشخصِ.
    Bir psikolog tutacağımız konusunda anlaştığımıza göre o kişinin uzman tavsiyelerine uymak zorundayız. Open Subtitles منذ أن وافقنَا لإسْتِئْجار عالم نفساني... نحن نَلتزمُ للإتّباع ذلك نصيحةِ خبير الشخصِ.
    Çocukluğumuzda bizi en çok korkutan kişinin yanına gidelim? Open Subtitles إحصلْ على الشخصِ مَنْ أرهبَنا الأكثر في طفولتِنا؟
    Dünyanın son gününü birlikte geçirmek istediğiniz kişinin adını yazın. Open Subtitles أكتبوا اسمَ الشخصِ الّذي ترغبون في امضاء آخر يومٍ لكم معه.
    Ve o kişinin kim olduğunu biliyor musun? Open Subtitles وأنت تَعْرفُ مَنْ ذلك الشخصِ كَانَ؟
    Sonra zil çalıyor ve diğer kişiyle konuşmaya başlıyorlar. Open Subtitles يَقضّونَ ثمان دقائقَ كَلام مع أحدهما الآخر، وبعد ذلك يَنتقلونَ إلى الشخصِ القادمِ بعد a حلقات جرسِ.
    Geçen sene, ikisi de bekâretlerini aynı kişiyle kaybettiler. Open Subtitles السَنَة الماضية، كلاهما فَقدا بكارتَهم إلى نفس الشخصِ...

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus