"الشخص الذى" - Traduction Arabe en Turc

• kişi
• kişinin
• kişiyi
• adamı
• adamın
• kişiye
• eden
• adama
• birini
• kişiden
• kişiyle
• gibi biri
• herif
• adamla

Sence bu adam, ilk notu yazan kişi mi ?
أنتى تعتقدين أنه نفس الشخص الذى كتب الملاحظة الأخيرة ؟

Kızlarımızın zararını telafi etme niyeti varsa onu vazgeçirecek kişi ben olmayacağım.
أن كان ينوى أن يعوض بناتنا فلن أكون الشخص الذى يثبط عزيمته

Çünkü ilk kez yanımda duran kişinin gitmek isteyeceğinden korkuyorum.
لأننى للمرة الأولى أخاف أن يقرر الشخص الذى بجوارى الرحيل

Tek yapman gereken şey bize sana yardım eden kişiyi söylemek.
كل ما عليك فعله هو أن تخبرنا عن الشخص الذى يساعدك

Akvaryumdaki her şeyi yedi, sonra kendisini satın alan adamı.
أكل كل شئ في حوضه وبعدها أكل الشخص الذى أشتراه

Kim bu yaşlı adamın üzerinde ağırlığı biraz olsun alırsa
لأن الشخص الذى يستطيع ان يخفف الضغط هذا الرجل العجوز

İşin en kötü yanı O'nu öldüren kişi ben değildim.
وما جعلها اسوأ اننى لم اكن الشخص الذى قتل سكوموتو

Görünüşe göre, tarif ettiğiniz kişi, rehine durumunu, havaalanından gizlenilmiş silah amaçlı sinir gazı çalınmasını gizlemek için kullanmış.
كلا .. يبدو أنّ الشخص الذى تعرفت عليه استغل وضع الرهائن كتغطية ليسرق غاز أعصاب مسلح كان مخبئاً بالمطار

Onu açığa vuran kişi bile. Bir şekilde olay artık komik gözükmüyordu.
حتى الشخص الذى فضحه ، لم يصبح الأمر مضحك منذ هذه الحادثة

Ya kendini toplar ve Cuddy'nin ihtiyaç duyduğu kişi olur ya da olmaz.
إما أنه سيتغلب على نفسه و يصبح الشخص الذى تريده هي أو لا

Belki de el fenerini tutan kişi ağır astımlı biri olmalı, ne dersin?
ربما المصاب بالربو الحاد يجب أن يكون الشخص الذى يحمل الضوء الكاشف ؟

İyiyim, endişelendiğim kişi kendim değilim. Sende bir şeyler var.
انا بخير و لكنى لست الشخص الذى اشعر بالقلق تجاهه

Bu demek oluyor ki bunu yapan kişi hâlâ dışarıda.
مما يعنى أن الشخص الذى فعل ذلك ما زال طليق

Çünkü eğer sen bildiğini okuyorsan, yanlış olduğunu düşündüğün kişinin de bildiğini okuması mantıklı olmaz mı?
لأنك لو بقيت في حقيقتك، أليس من المنطقى أن الشخص الذى تظنه مخطئ هو أيضًا بقا فى حقيقته؟

Her şey onu bulan kişinin doğru adam olup olmadığına bağlı.
كل شئ يعتمد إذا كان أو لم يكن الشخص الذى وجده هو الشخص المناسب

Bu gerçekten mantıklı, eceliyle ölecek ilk kişiyi kurtaralım!
هذا منطقى : انقاذ الشخص الذى سيموت اولاً ميتةً طبيعية

Karanlık geçmişinin onun olmak istediği adamı tanımlamasına izin vermeyen adam.
الرجل الذى لا يدع ماضيه المُظلم أن يكوّن الشخص الذى يريده

adamın konuşmak istediği, O değil ki!
إنه لم يكن الشخص الذى رغب الرجل فى الحديث إليه

İşte evleneceğim kişiye hiçbir zaman söylemeyeceğimi umduğum bir şey söyleyeceğim.
أليكم شيئاً كنت اتمنى ان لا اقولة الى الشخص الذى سأتزوجة:

Seni o gece, Fuller'ın, bardan beraber çıktığı adama benzetmiş.
و قال إنك تبدوا مثل الشخص الذى غادر البار مع فولير فى تلك الليلة.

Nihayet sevebileceğim birini buldum - iyi ve temiz bir sevgi... malzemesiz.
وجدت أخيرا الشخص الذى يمكن أن أحبه حبا نظيفا جيدا بدون إدعاء

Sanki bir televizyon yarışmasında bedava alışveriş yapma hakkı kazanmış gibi olacak. Benim için de yarışmayı kazanan kişiden eşya çalmak gibi olacak. Kay bakalım.
سيكون مثل الفوز بمُسابقة كبيرة بالنسبة الىّ ستكون مثل سرقة اشياء من الشخص الذى فاز بها انت الى الداخل

Birkaç kişiyle konuştum, hepsi de seni görmemi önerdiler.
تحدثت الى عدد من الأشخاص و كلهم أجمعوا على أنك الشخص الذى يجب مقابلته

Meşru bir ilginin sonucuydu bu söylediğim gibi biri olup olmadığım konusunda.
كان هناك شك لدى بخصوص إن كنت الشخص الذى أدعيه أم لا

Yani bu herif, o herife söylüyor, o herif, başka bir herife söylüyor sonunda Kral için çalışan birinin kulağına gidiyor ve...
حسنا هذا الرجل اخبر ذلك الرجل وذلك الرجل اخبر رجل آخر في النهاية ، هذا يرجعنها الى الشخص الذى يعمل لدى الملك

Seni ölümden döndüren hizmetkarın dururken ilgini değersiz bir adamla harcadın.
انت تضيع مجهودك مع رجال غير نافعين عندما يكون الشخص الذى احضرك من الموت هو خادمك