Kırılmış ve lanetlenmiş bir insan başlamıştı o yolculuğa. Ama ortaya çıkan kişi, hayatta kalmayı başaran kişiydi ve sonuçta olmam gereken kişiye dönüştüm. | TED | شخص مكسور ومجروح قد بدأ تلك الرحلة، ولكن الشخص الذي خرج كان ناجياً و سوف ينمو في النهاية ليصبح الشخص اللذي أمثّله انا الآن. |
Belki bir gün benim de vücudumdaki istenmeyen tüyleri aldırmam gerekebilir, işte o zaman başvuracağım tek kişi sen olacaksın. | Open Subtitles | ربما يوما ما احتاج الى نزع الشعر الغير مرغوب فيه وانتي تكونين الشخص اللذي يمسكني |
Eğer karışırsan eğer duymak istemeyeceği bir şey söylersen Cate'in sinirleneceği kişi babası olmaz. | Open Subtitles | لو تدخلت ، لو قلت شيء لا تريد هي سماعه الشخص اللذي سوف تكون كيت غاضبة منه لن يكون أبيها |
Aynı zamanda abisiyle takılmayı ve çizgi film seyretmeyi seven adam. | Open Subtitles | وأنا أيضا ذلك الشخص اللذي يحب التجول مع أخيه ويشاهد الكارتون |
Anthony Bella, hani Nicky'yi oynayan adam? | Open Subtitles | وانطوني بيلا الشخص اللذي لعب مع القيصر نيكي |
Sana saldıran adam bu olabilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن أن يكون هذا هو الشخص اللذي تهجم عليكِ |
Ya onun olması gereken kişi sensen? | Open Subtitles | ماذا لو كان أنت الشخص اللذي يجب أن تكون هي معه ؟ |
Ethan adliyede beni başından savdığı zaman gözlerine baktığımda o aşık olduğum kişi değildi. | Open Subtitles | حينما صدني ايثان في المحكمة حينما نظزت الى عيناه هو لم يكن الشخص اللذي وقعت في حبه |
Eğer gerçekten arkadaşım olsaydın çıktığım kişi hakkındaki şüpheli olayları görmezden gelmezdin. | Open Subtitles | إذا كنت صديقي حقا ما كنت لتتجاهل أي شىء مريب عن الشخص اللذي أواعده |
Onu geriye çeken kişi olmak istemiyorum. | Open Subtitles | ولا اريد ان اكون ذلك الشخص اللذي يعيقها |
Onu geriye çeken kişi olmak istemiyorum. | Open Subtitles | ولا اريد ان اكون ذلك الشخص اللذي يعيقها |
Onun beni mahveden tek kişi olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت إنه كان الشخص اللذي حطمني |
Bana yardım edebilecek olan kişi nerede? | Open Subtitles | اين الشخص اللذي بإمكانه مساعدتي |
RIPLEY'i yenmek için yardım edecek adam | Open Subtitles | الشخص اللذي سيساعدنا على التغلب على ريبلي |
Çünkü seninle, senin canını almak isteyenlerin arasında duran adam benim. | Open Subtitles | لأنني الشخص اللذي بجانبك ..يسير بينك وبين الأمر اللعين اللذي يحاول قتلك.. |
Sonra bir de gittiği her yere çantasında köpeğini de götüren bir adam vardı. | Open Subtitles | وبعدها كان هناك ذاك الشخص اللذي يحضر كلبه في حقيبته معه في كل مكان يذهب له. |
Kusura bakma ama bu Melody'nin yattığı adam değil miydi? | Open Subtitles | أنا اسفة. الشخص اللذي كانت ميلودي تنام معه؟ |
Yangın alarmı sandım sonra, sırada önümdeki adam iki büklüm oldu sonra, yere düştüm. | Open Subtitles | ظننت أنها صافرة الحريق وبعدها... الشخص اللذي أمامي بالخط, وقع |
"İşte bu beni sağır olduğumda bırakıp giden adam." | Open Subtitles | هذا الشخص اللذي تركني عندما كنت صماء. |