Şimdiyse, bu ülkeyi yönetecek doğru kişi olup olmadığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | فقد بدأت أتساءل اذا كنت الشخص المناسب لقيادة هذه البلاد |
Senin doğru kişi olduğunu küçük maddeleri işaretleyerek anlamak yerine, görüşmedeki sezgilerimizin neler doğuracağını izleyelim. | TED | وبعد ذلك سنرى ما يحدث من الحدس الذي ينتابنا بعدها يدلا عن مجرد ملء الخانات اذا ما كنت الشخص المناسب. |
Sana bedava içki getiren ve koynuna kadar giren doğru kişiyi asla bulamayacaksın. | Open Subtitles | انتِ لن تجدي ابداً الشخص المناسب الذي يعد معكِ المشروبات ومن ثم تشربونها |
Eğer karşındaki doğru insan değilse... çok ciddi ve korkunç olabilir. | Open Subtitles | الأمر يكون ثقيلاً و بغيضاً خصوصاً عندما لا تختار الشخص المناسب |
Bu, doğru insanı bulursa değişemeyeceği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ذاك لا يعني أنه لا يمكنه التغير إذا أتاه الشخص المناسب |
Sadece hiçbir zaman doğru insanla karşılaşmadım, acele etmeni istetecek insanla, sanki hiç yeterli zaman olmayacakmış gibi. | Open Subtitles | , أنا لم أقابل الشخص المناسب الشخص الذي يجعلكِ تشعرين أنه يجب أن تسرعي بالزواج منه كأنه لن يكون هناك وقت مناسب آخر |
Doğru kişinin ellerinde tüm orduları yok edecek bir gücü vardır. | Open Subtitles | عندما تكون بيد الشخص المناسب فإنها تملك قوة لأبادة جيش كامل |
doğru kişi kim? Neye bakmalı? | Open Subtitles | كيف أعرف أنه الشخص المناسب ما الذى سأبحث عنه فيه ؟ |
O doğru zaman da ve doğru kişi ile olmak zorunda. | Open Subtitles | إنه يجب أن يكون في المكان الصحيح ومع الشخص المناسب |
Fakat bu zamanda doğru kişi o gibi gözüküyor. | Open Subtitles | لكنة يبدوا انة الشخص المناسب لهذا الوقت فى التاريخ |
Haklı çıktın. Onun için doğru kişi değildim. | Open Subtitles | حسناً ، كنت محق لم أكن الشخص المناسب لها |
İnsanın kendisi için doğru kişiyi bulabilmesinin ne kadar büyük bir şans olduğunu anlamıyor musun? | Open Subtitles | هل تفهمي كم يكون المرء محظوظاً عندما يجد الشخص المناسب له؟ |
doğru kişiyi bulduğum da, ona hiç düşünmeden evlenme teklifi edeceğim. | Open Subtitles | عندما اجد الشخص المناسب,متأكد اني سأساله فوراً |
doğru kişiyi bulduğunuzda her şey olabilir. | Open Subtitles | تجد الشخص المناسب و عند أذا كل شئ ممكن حدوثة و كل شئ ممكن |
Aslında, doğru insan olduğunu sandığım birinden daha yeni ayrıldım. | Open Subtitles | في الحقيقة، لقد إنفصلت للتو مع شخص إعتقدت أنه كان الشخص المناسب |
Kendisi pazarlık etmek için doğru insan olmayabilir. | Open Subtitles | لربما ليس الشخص المناسب للتفاوض في هذه اللحظة |
Eğer doğru insanı bulursan neden diğerleriyle vakit kaybedesin? | Open Subtitles | لو انك وجدت الشخص المناسب فلماذا تبدد الوقت مع الآخرين؟ |
İnanılmaz derecede şanslı olup, doğru insanla tanışmak lazım. | Open Subtitles | كونك محظوظة للغاية و إلتقاء الشخص المناسب |
Doğru kişinin yanına oturduğumdan kesinlikle emindim. | Open Subtitles | بالتأكيد أخترت الشخص المناسب لأجلس بجانبه |
Her şey onu bulan kişinin doğru adam olup olmadığına bağlı. | Open Subtitles | كل شئ يعتمد إذا كان أو لم يكن الشخص الذى وجده هو الشخص المناسب |
Bu iş için uygun kişi o olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون هو الشخص المناسب لأداء هذه المهمة |
İki erkek arkadaşım var. doğru adamı arıyorum. | Open Subtitles | لدي اثنان، و لا زلت أبحث عن الشخص المناسب |
Yani geçici olaraktı ama oldu. Doğru kişiyle karşılaştım çünkü. | Open Subtitles | أعني تغيّرت مؤقتًا، لكنّي تغيّرت، الأمر تتطلّب دعم الشخص المناسب. |
Belki de böyle şeyleri söyleyebileceğin doğru kişiye rastlamamışsındır. | Open Subtitles | ربما يجب ان تلتقي الشخص المناسب لتقول هذه الأشياء ايضاً لتقول هذه الأشياء ايضاً |
Görüyorsun ya, biriyle tanıştım. Ve sanırım bu aradığım kişi olabilir. | Open Subtitles | انظر لقد قابلتُ أحدهم و أعتقد أنه ربما يكون الشخص المناسب |
- hayir! Yakışıklı ve her şey var onda... ama bana göre biri değil. | Open Subtitles | اقصد أنه وسيم ولكن ليس الشخص المناسب لي |
Kendin için doğru erkeği bulamayacığından şüphe ettiğim için. | Open Subtitles | سوف ابقى مرتاب للابد باختيار الشخص المناسب لك |
Biliyorum. Beni de kokutuyor. Bu yüzden benim için biçilmiş kaftan. | Open Subtitles | أعرف، إنه يرعبنيّ أيضاً، لذلك هو الشخص المناسب ليدربنيّ. |