o kişi ister ablamın öz babası, ister canavar, isterse Küçük Hanım olsun ablamın ölümünde o kişinin doğrudan dahli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | سواء ذلك الشخص هو الوحش و والدها البيولوجي أم أنّه أغاشي أعتقد أنّ الأمر سيكون له علاقة كبيرة بموت أختي |
Ve benim küçük suç halkamda, .hayatımı değiştiren listeyi yaptığım günden itibaren, o kişi ben olmuştum. | Open Subtitles | وبالنسبة لدائرة صداقتي وعندماأعددتالقائمة أصبح هذا الشخص هو أنا. |
- tekrar o kişi olmamı istiyorsun. - Sen o kişisin. | Open Subtitles | و أكون هذا الشخص ثانية هذا الشخص هو أنتى |
Bir kişinin telefonun tümüne ulaşmak o kişinin beynine ulaşmanın en iyi yoludur. | TED | وهكذا، يكون الدخول الكامل إلى هاتف الشخص هو أفضل ما يقارب الدخول الكامل إلى ذهن ذلك الشخص. |
Simon, benim en iyi arkadaşım. Bu herif, benim en iyi arkadaşım. | Open Subtitles | سايمون هو صديقي المفضل هذا الشخص هو أفضل أصدقائي |
Birinin idarenin bende olduğunu söylemesi gerek ve o kişi benim. Bu benim kararımdır. | Open Subtitles | يجب أن يعلن شخص بأنه يسيطر على كل شيء و ذلك الشخص هو أنا |
Öyleyse, bu adamın onları taciz eden kişi olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | اذاً ، أتظن بأن هذا الشخص هو من كان يضايقهم؟ |
Söylemeye çalıştığım şey, sen harika birini hakediyorsun ve eğer bu adamın o kişi olduğunu hissediyorsan uzaklaşmasına izin verme. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أنك تستحقين شخصاً عظيماً و إن كنت تحسين حقاً أن هذا الشخص هو المختار إذن لا تدعيه يفلت من بين يديك |
Şimdi açıkça görüyorum ki o kişi sensin. | Open Subtitles | ويبدو واضحاً لي الآن أنّ ذلك الشخص هو أنتَ |
Bana son zamanlarda biriyle çıktığını söyledi ve bence o kişi Lemon. | Open Subtitles | لقد أخبرَني مؤخراً بأنّه تعلق بـ شخص ما، وأعتقد أن ذلك الشخص هو ليمون |
...o kişi sizin istediğiniz ajandır. | Open Subtitles | هى بمثابة دليل على ان هذا الشخص هو المطلوب لتجنيده ليصبح جاسوساً |
o kişi Yong Tae Yong'sa bile onu hiç görmedim. | Open Subtitles | و لم ارى حتى ان كان هذا الشخص هو يونج تاى يونج حقا ام لا |
Psişik güçlerim genellikle birisi kaybolduktan 48 saat sonra devreye giriyor elbette, o kişi "48 Saat" filminde oynayan Eddie Murphy değilse. | Open Subtitles | قواي الروحية لا تأتيني عادةً قبل أن يكون شخصاً ما قد فُقد لمدة 48 ساعة ما لم يكون , طبعاً , ذلك الشخص هو ايدي مورفي |
Eğer o kişi Cece ise onu tuzağa düşürebiliriz. | Open Subtitles | إذا كان ذلك الشخص هو سيسي، بإمكاننا أن نعمل لها مصيدة |
Ve bu kişinin karısı olması onu çok duygulandırmıştı. | Open Subtitles | وأن يكون هذا الشخص هو زوجته, أثر فيه بطريقة لا توصف. |
Sonra, hayatının geri kalanı boyunca öpeceğin tek kişinin o olduğunu anlarsın. | Open Subtitles | وأنت تدرك أن ذلك الشخص هو الشخص الوحيد من المفترض أن تكون تلك القبلة لبقية حياتك |
O kişinin olduğunu sandığınız kişi olmasına güvenmek. | Open Subtitles | الثقة بأن هذا الشخص هو ما نعتقده أنه عليه فعلاً |
Öyle düşünmemenin tek nedeni o kişinin ben olması. | Open Subtitles | هذا هو الموعد والسبب الوحيد انك لم تفكر انه موعد ان هذا الشخص هو انا |
Ulan herif Ted Bundy gibi ya. Anlatabiliyor muyum Terry? | Open Subtitles | انا اخبرك ان هذا الشخص هو "تيد بوندي"حسنا يا تيري |
Birinin idarenin bende olduğunu söylemesi gerek ve o kişi benim. | Open Subtitles | يجب أن يعلن شخص بأنه يسيطر على كل شيء و ذلك الشخص هو أنا |