Er ya da geç Polisler bunu yapanın baban olduğunu anlayacaklar. | Open Subtitles | عاجلاً أم آجلاً ستعرف الشرطة أن والدك هو من قام بهذا |
Demek bu yüzden Polisler minibüsü bulamadı. | Open Subtitles | لهذا السبب لا تستطيع الشرطة أن تجد الشاحنة. |
polisin dediğine göre silahlı soygundan dolayı baya sabıkası varmış. | Open Subtitles | تقول الشرطة أن له سوابق كثيرة في السرقة العنيفة بالإكراه |
Eğer polisin telefon kayıtlarını kontrol etmesini istiyorsan, o zaman ilk önce seninkileri kontrol ettir. | Open Subtitles | اذا اردت من الشرطة أن تتفقّد سجلات الهاتف فاجعلهم يتفقّدوا سجلاتك أولاً |
polis bombanın tam olarak patlamasının can kaybına neden olmadığını düşünüyor. | Open Subtitles | تظن الشرطة أن التفجير فشل بما أنها لم تحدث أي ضحايا. |
polis kayıtlarında gördüğüm kadarıyla failin de bir yaşında bir oğlu varmış. | Open Subtitles | كما تعلم، لقد رأيت في سجلات الشرطة أن لهذا المُجرم أبناً صغير |
Bu botlar Polise tam bir profesyonel olduğunu gösterecek çiçek tarhında ayak izini bırakmamak için bunları giydiğini fark edecekler. | Open Subtitles | وظيفة تلك الأحذية أقناع الشرطة أن محترف حقيقى أدرك أن مشاتل الزهور ستظهر آثار الأقدام فقرر أن يتنكر |
Git de o polislere söyle, acele etsinler. | Open Subtitles | من الأفضل أن تخرجى وتخبرى الشرطة أن يسرعوا |
polislerin özel hayatları olmaz. | Open Subtitles | ولا يحق لرجال الشرطة أن يكون لهم حياة خاصة |
Polisler soyguncuların hala içeride olduğunu bildirdi. | Open Subtitles | وقد أبلغتنا الشرطة أن اللصوص لا يزالون في الداخل. |
Hayır onlar rol yapmak için kılık değiştiriyorlar Polisler durup izlemek zorundalar. | Open Subtitles | لا، يتنكران كنساء ليؤديا إستعراض لكي يضطر رجال الشرطة أن يبقوا ويتفرجوا عليهم |
Fakat Polisler tamamen yanlış anladılar. | Open Subtitles | ما عدا رجال الشرطة أن يكون كل شيء على نحو خاطئ. |
Polisler beni becermek istediler. | Open Subtitles | أراد أولئك الشرطة أن يزنوا بي. |
Biliyorum, çünkü polisin dediğine göre 23:00'den önce kimse öldürülmemiş. | Open Subtitles | ألم تقل الشرطة أن الحادث حدث فى الساعة 11 |
polisin katilin hata yaptığını düşünmesini istedin. | Open Subtitles | لقد أردت أن تعتقد الشرطة أن القاتل قد أخطأ بشي معين |
Bak, polisin cesetlerin kimliğini tespit etmesi için, ...arkamızda iz bırakmamız lazım, tamam mı? | Open Subtitles | إذا أرادت الشرطة أن تتعرف علي الجُثث فيجب أن نترك لهم دليل علينا لهم؟ |
Bir polis temsilcisi şüphelilerin aranmasına devam edildiğini ifade etti. | Open Subtitles | وصرح متحدث باسم الشرطة أن البحث جار عن مشتبه به |
Ama 94 yaşında öldüğünde, onun için yas tutmaya gelen insanlar yüzünden polis, mahallesinin sokaklarını kapatmak zorunda kaldı. | TED | ولكن عندما توفي في عمر 94، اضطرت الشرطة أن تغلق شوارع حيه لاستيعاب حشود الناس الذين جاؤوا لتعزيته. |
polis aşırı güç kullanımı üzerinden zaman ve siyah canları çalmayı durdurabilir. | TED | بإمكان الشرطة أن توقف سرقة الوقت وسرقة حياة السود الّذان ينتجان عن الإستعمال المفرط للقوة. |
Polise haber verin, şu barikatları 4 blok arkaya taşısınlar. | Open Subtitles | أبلغ الشرطة أن تحرك الحواجز لمسافة 4 مبان للوراء |
Polise gitmeyecek Onun kocası düzüşüyordu. | Open Subtitles | تريد أن تتعامل مع الموقف لذلك لن تخبر الشرطة أن زوجها كان |
Onu sokağa atın. polislere "Adama araba çarptı" deyin. | Open Subtitles | ارموة في الزقاق , و أخبروا الشرطة أن سيارةً صدمتة |
polislere benim patron olduğumu söyle. | Open Subtitles | لأنك الان لا يجب عليك أن تخبر الشرطة أن لا تخبرنى كيف أفعلها أو كيف ستكون الأمور بل أنا من يخبرهم |
polislerin sana ihtiyacı var adamım. | Open Subtitles | على الشرطة أن يبدأوا فى دفع راتب لك يا صاح أنت تقضى معهم وقت كافى |