"الشرفه" - Traduction Arabe en Turc

    • balkondan
        
    • balkona
        
    • verandada
        
    • terasta
        
    • Verandadan
        
    • balkonda
        
    Kızı balkondan son yolculuğuna uğurladı. Open Subtitles هو قذفها من الشرفه الخاصه بالغرفه وهو يقول وداعاً
    Yerinde olsam onu balkondan uzak tutardım. Open Subtitles حسناً,لو كنت مكانك لأبعدتها عن الشرفه فوراً
    - Bak, ben Senatör Dove'u balkondan attım. Open Subtitles ـ أسمع لقد القيت السيناتور دوف من الشرفه
    Belki bu gece balkona çağıracağın bir polis ressamıyla idare edebilirsin Open Subtitles حسناً,ربما تستطيع أنت تكتفي بمخالفة من شرطي عندما تفعلها على الشرفه هذه المره؟
    Gün batımında verandada oturabilsem şeyle bile öpüşürdüm... Open Subtitles لو استطيع الجلوس على الشرفه في وقت الغروب بإمكانيتقبيـل.. حسناً...
    Bir şey daha var. Gene terasta martıları mı yemledin? Open Subtitles وشيء أخر هل كنت على الشرفه تطعم النوارس مره أخرى
    - Verandadan düştü. Open Subtitles لقد سقطت من الشرفه قمت بغسلها هذا الصباح
    Yaşlı Memnet binlerce kez o balkonda dolaşmıştır. Open Subtitles العجوز ممنت كانت تسير فى هذه الشرفه آلاف المرات
    Sıradaki şarkı, balkondan bağırıp duran elemana gidiyor. Open Subtitles و الاُغنيه القادمه مهداه إلى هذا الشخص الذي لا يكف عن الصياح من الشرفه
    O budala balkondan kafa üstü düşerken bir sürü tanığımız olsun istedim. Open Subtitles أردت شهود كثيرين على أن هذا الأحمق سقط مصادقةً من الشرفه
    Adam balkondan atlayana kadar donup kaldım zaten. Open Subtitles كنت بالكاد قد أرى أي شيء قبل أن يقفز من الشرفه
    Adam balkondan atlayana kadar donup kaldım zaten. Open Subtitles بالكاد إستطعت أن أرى أي شيئا قبل أن يقفز من على الشرفه
    Herhalde balkondan düşmüş. Open Subtitles لقد ماتت لابد أنها سقطت من الشرفه
    Herhalde balkondan düşmüş. Open Subtitles لقد ماتت لابد أنها سقطت من الشرفه
    Bay Duggal, sana gel balkona çık mı dedi be kardeşim? Open Subtitles اطلب منك السّيد دوجل الحضور من الشرفه اخى؟ لا.
    - Tamam, o zaman onları uyutacak ballad yerine balkona çıkaracak bir şarkı aramıyorsun? Open Subtitles حسناً, إذا لماذا لا نبحث عن أغنيه ستجعلهم يصِلون إلى الشرفه بدلاً عن أغنيه هادئه تجعلهم يخلدون إلى النوم؟
    Eğer biz balkona çıkarsak onlar da gelecek mi? Open Subtitles إذا خرجنا إلى الشرفه فهل سيخرجون أيضا ؟ - بالطبع لا
    Eve geliyordu, ben ona yemek hazırlıyordum..., ...verandada bir bardak şarap içiyorduk. Open Subtitles هي ترجع إلى المنزل وأنا اطهو لها العشاء إحتسينا كأسين من النبيذ على الشرفه...
    O Red Bull içer ve ben de ona verandada kart oynamayı öğretirim. Open Subtitles يمكنه أن يشرب "الريد بول" و أنا ساُعلمه لعب الورق في الشرفه
    Ön verandada bir şey duydum. Open Subtitles لقد سمعت شيء في الشرفه الأماميه
    Bazen de, hiç sebep yokken gün ortasında kendime bir sürahi dolusu margarita hazırlıyor ve terasta biraz kestiriyorum. Open Subtitles أحب أن أصنع لنفسي أبريق كبير من المارغريتا وأخذ قيلوله على الشرفه
    Verandadan aşağıya indim... ne olacağını görmek için. Kasırga çıkacak gibiydi. Open Subtitles نزلتُ عن الشرفه, لأنني أعتقدت" "أن عاصفة (تورنادو) تقترب
    Yaşlı Memnet binlerce kez o balkonda dolaşmıştır. Open Subtitles العجوز ممنت كانت تسير فى هذه الشرفه آلاف المرات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus