| Şeref Kıtası'nın bir askeri bayrağa sarılı tabutun yanında nöbet tutuyor. | Open Subtitles | يقف حرس الشرف من العسكريين على جانبي النعش المغطى بالعلم |
| Babam Şeref madalyası sahibiydi. | Open Subtitles | إن أبي حائز على ميدالية الشرف من الكونجرس |
| Şeref Madalyası, Kongre Şeref Madalyası, bir askerin isteyebileceği en büyük ödüldür. | Open Subtitles | الآن, وسام الشرف من الكونجرس انها أعلى جائزة يمكن أن يطمح فيها أى جندى |
| - Bu Yüzbaşı Karen Emma Walden. O, savaş için verilen Onur Madalyası'na aday gösterilen ilk kadın. | Open Subtitles | إنها أول سيدة رشحت لوسام الشرف من أجل القتال |
| O, savaş için verilen Onur Madalyası'na aday gösterilen ilk kadın. | Open Subtitles | إنها أول سيدة رشحت لوسام الشرف من أجل القتال |
| Savaşta gösterdiği cesaret nedeniyle Kongre Şeref Madalyası aldı. | Open Subtitles | حيث ربح ميدالية الشرف من الكونجرس لشجاعته |
| 8 Eylül 2009'daki başarılarından dolayı geçenlerde Şeref Madalyası ile ödüllendirilen Komutan William Swenson adında bir adam var. | TED | كان هناك رجل يدعى القائد ويليام سونسون والذي تم توشيحه بوسام الشرف من الكونغرس تكريما لأعماله في الثامن من سبتمبر 2009، |
| On yedi yaşında, MIT'den 'yüksek Şeref listesine' girerek mezun oldu. | Open Subtitles | وفي السابعة عشرة تخرج مع مرتبة الشرف من (إم آي تي) |
| Şeref Kimin umurunda? | Open Subtitles | الشرف من يبالي؟ |
| Tokar, Shaw'a Kongre Şeref Madalyası'nı kazandıran pusu olayı sırasında ortadan kaybolmuştu. | Open Subtitles | توكار) كان مفقود فى الحرب) (بعد الكمين الذى كان السبب فى حصول (رايموند شو على وسام الشرف من الكونجرس |
| UTANCA KATLANAMADIN ÖZGÜRLÜK, ADALET VE Şeref İÇİN HAYATINI FEDA EDEREK DİRENMESİNİ BİLDİN | Open Subtitles | أنتم ما أطقتم الخزي و العار لقد قاومتم كنتم تضحون بحياتكم لأجل الحرية , العدالة و الشرف من النصب التذكاري للمقاومة الألمانية , برلين - |
| "şerefsizlikten Şeref elde ettin... | Open Subtitles | أنت حققت الشرف من العار * |
| Bakan Ross'un Şeref Madalyası var. Sen de olmayan bir şey. | Open Subtitles | الوزير ( روس ) , حائز علي قلادة الشرف من الكونجرس وهو أكثر مما لديك بواحدة . |