Ben bunu Yukarı Doğu Yakası'ndaki gerçek hayatımdan kaçmak için kullanıyordum. | Open Subtitles | لقد أعتدت على الهروب من حياتي الحقيقة في الجانب الشرقي الأعلى |
Aynı silah, yaklaşık bir hafta önce Yukarı Doğu Yakası'ndaki bir kuru temizlemeci soygununda kullanılmış. | Open Subtitles | جاء من البندقية التي كانت تستخدم لسرقة والتنظيف الجاف على الجانب الشرقي الأعلى منذ حوالي أسبوع. |
Selam Yukarı Doğu Yakalılar. Yılın o zamanı geldi yine. | Open Subtitles | يا أهلَ الجانب الشرقي الأعلى إنه نفس ذاك الوقت من السنه مرة أخرى |
"Serena Yukarı Doğu yakasında yaşamaya devam ederek... kendisini çevre koruması ve küçük lige adayarak gönüllü olmayı ve iki harika çocuğa sahip olmayı umuyor." | Open Subtitles | سيرينا تتمنى الإستمرار في العيش بالجانب الشرقي الأعلى كرّست حياتها تطوعًا لخدمة الطبيعة دعيني أرى ذلك |
Hoş geldiniz Yukarı Doğu Yaka'lılar. | Open Subtitles | مرحبا بكم من جديد ، سكان الحي الشرقي الأعلى |
Yukarı Doğu Yakası'nda beklenmedik bir ortaklık doğuyor. | Open Subtitles | تحالف غير وارد يحدث في الجانب الشرقي الأعلى |
Derler ki sevgi bir aile kurar ama Yukarı Doğu yakasında herkes bilir ki, aile bir gayrımenkuldür. | Open Subtitles | يقولون أن الحب يصنع العائلة , لكن على الجانب الشرقي الأعلى الجميع يعلم أن العقارات هي من تصنعها |
Yukarı Doğu Yakası'nda sabah. | Open Subtitles | انه الصباح في الجزء الشرقي الأعلى أين تم رصد شقرائنا الجميلة |
Yukarı Doğu Yakası'nda yaşamana nasıl izin veriyorlar anlamadım. | Open Subtitles | لا أعرف كيف سمحوا لك بأن تعيش , في الجزء الشرقي الأعلى |
O, Yukarı Doğu Tarafı'nın yaramaz cadısı. | Open Subtitles | انها الساحرة الشريرة الخاصة بالجزء الشرقي الأعلى |
Ancak kendim hakkında nefret ettiğim her şeyi unutmadan, Yukarı Doğu Tarafına bir daha gelebilir miyim hiç bilmiyorum. | Open Subtitles | أن أعود الى الجزء الشرقي الأعلى دوت أن أعدل كل شيء أكرهه في شخصيتي |
Yukarı Doğu Tarafında, özveride bulunabilirsin ama asla vazgeçemezsin. | Open Subtitles | في الجزء الشرقي الأعلى تستطيع أن تنسحب لكن لا تستطيع أن تستسلم |
İki çocuğumu da Yukarı Doğu Tarafı'na kaybettiğimi düşünmekten nefret ediyorum. | Open Subtitles | أنا أكره أن أعتقد أنني فقدت كل اطفالي الى الجانب الشرقي الأعلى. |
Bizim arkadaşımız olan biri Yukarı Doğu Yakası'nda karşılıklı olarak bir düşmanı paylaştığımızı düşünüyor ve ve şu an içeriden biraz yardım alabilsem gerçekten iyi olurdu. | Open Subtitles | صديقة لي تظن أن لدينا أعداء مشتركين في الجانب الشرقي الأعلى وأستطيع الإستفادة من مساعدة من الداخل حاليا |
Çeviri: shawshank48 Yukarı Doğu Yakasında, olasılıklar sonsuzdur. | Open Subtitles | على الجانب الشرقي الأعلى الإحتمالات لانهاية لها |
Yukarı Doğu Yakası'nda kime güveneceğini kestirmek güçtür. | Open Subtitles | في الجانب الشرقي الأعلى من الصعب عليك ان تعرف فيمن تثق |
Ama Yukarı Doğu yakasında 'sil'e basmak kolay değildir. | Open Subtitles | لكن في الجانب الشرقي الأعلى الضغط على زر الحذف امر ليس بتلك البساطة |
Buraya gelmeyi seviyorum ama eve Yukarı Doğu yakasına gitmeyi de seviyorum. | Open Subtitles | l يحبّ الزيارة، لكن l يحبّ الذهاب إلى البيت إلى الجانب الشرقي الأعلى. |
S. ve Yalnız Genç'in Yukarı Doğu Yakası'ndaki en sıkıcı çift olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | كنت أعتقد أن (س) والفتى الوحيد أكثر الأزواج مللاً على الجانب الشرقي الأعلى |
Brooklyn mi yoksa Yukarı Doğu Yakası mı? | Open Subtitles | بين بروكلين والجانب الشرقي الأعلى |