| Acaba Sarı saçlı, mor pijamalı, ve uyku vakti gelen kim olabilir? | Open Subtitles | من هو ذو الشعر الأشقر ويرتدي ثياب نوم أرجوانية وفاته موعد نومه؟ |
| Hanimiş benim uzun bacaklı Sarı saçlı, mavi gözlü, şekerpare nedimem? | Open Subtitles | كيف حال رفيقتي المثيرة؟ ذات الشعر الأشقر والعيني الزرقاويين إشبينة العروس |
| Sarı saçlı, uzun burunlu ve sıska olan. | Open Subtitles | هذا النحيف ذو الشعر الأشقر و الأنف الطويل |
| Çok açık sarı saçlar, erkekleri baştan çıkarmak isteyen kadınların rengidir. | Open Subtitles | يظهر الشعر الأشقر بشدة المرأة كأنها تحاول إغواء الرجل |
| Bu yüzden, sarı saç ve mavi göz... | Open Subtitles | و لهذا فقد تحول الشعر الأشقر والعيون الزرقاء |
| Eminim bunu bir uzmana göstersek Ashley'in aldığı Gerçek Sarışın Rengi ürününü senin imzaladığını söyler. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنّنا لو عرضنا هذه على خبير، سيؤكد أنّكِ... وقعتِ مكان (آشلي) لتخرجي منتج الشعر الأشقر. |
| Tek olmayan şey sarı saçı, o da bir perukla hallolur. | Open Subtitles | لا ينقصها إلّا الشعر الأشقر ويمكننا معالجة ذلك بشعر مستعار. |
| Arabandaki sarı saçları nasıl açıklayacaksın? | Open Subtitles | جيد، هذا يوضح إذاً كيف وقع الشعر الأشقر في سيارتك |
| Sarı saçlı mavi gözlü İsa'na. | Open Subtitles | للسيد المسيح ذات العيون الزرقاء و الشعر الأشقر |
| Mavi gözlü Sarı saçlı İsa'yı boyamak senin sofrana yemek getiriyor. | Open Subtitles | تلك العيون الزرقاء , و الشعر الأشقر هو المسيح الذى يرزقك بالطعام |
| Sarı saçlı mavi gözlü Müslümanlar, Araplar,Afrikalılar ve Hintliler. | Open Subtitles | ،المسلمون ذات الشعر الأشقر والعيون الزرقاء والمسلمون العرب والأفريقيون والأندونيسيون |
| Sarı saçlı mavi gözlü İsa'na. | Open Subtitles | للسيد المسيح ذات العيون الزرقاء و الشعر الأشقر |
| Mavi gözlü Sarı saçlı İsa'yı boyamak senin sofrana yemek getiriyor. | Open Subtitles | تلك العيون الزرقاء , و الشعر الأشقر هو المسيح الذى يرزقك بالطعام |
| Sarı saçlı mavi gözlü Müslümanlar, Araplar,Afrikalılar ve Hintliler. | Open Subtitles | ،المسلمون ذات الشعر الأشقر والعيون الزرقاء والمسلمون العرب والأفريقيون والأندونيسيون |
| Kemik parçaları, uzun, kanlı sarı saçlar. | Open Subtitles | عظام محطمة ، و الكثير من الشعر الأشقر المدمي |
| Parlak sarı saçlar... Ben de "Jean Harlow" dedim. | Open Subtitles | الشعر الأشقر اللامع، ولذا قُلت، "جين هارلو". |
| Tıpkı Paul'ün üzerinde bıraktığın sarı saç telinin seni ele verdiği gibi. | Open Subtitles | تماماً مثل الشعر الأشقر الذي تركتيه على بول عرفكِ كقاتلته. |
| sarı saç hariç galerideki şüphelinin aynısı. | Open Subtitles | تشبه المشتبه بها في معرض الفنون تماماً باستثناء الشعر الأشقر |
| Hiç bir Sioux, öldürdüğü askerin kafasındaki uzun sarı saçı almadan gitmezdi. | Open Subtitles | لا "سيوكس" في العالم قد يتركوا ذلك الشعر الأشقر الطويل على ذلك الجندي |
| sarı saçları ve kazağın turuncu tonu harika bir uyum sağlayacak. | Open Subtitles | الشعر الأشقر يتناغم مع ألوان الحمضيات.. ودائماً التناغم ينتصر. |