Şok olmuştum fakat bana söylediği şeyi düşündüğümde annem için müthiş bir merhamet ve sevgi hissiyle doldum ama bununla ilgili yapabileceğim hiçbir şey yoktu. | TED | صُدمت ، لكن حين فكرت فيما قالته لي ، مُلئت بكم كبير من الشفقة والحب تجاه والدتي، إلا أنه لايمكنني فعل إي شي حيال الأمر |
Bu deniz yaratıklarına gösterdiğin merhamet takdire değer bir özellik olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | لقد برهنت لى بأن الشفقة على هذه الكائنات البحرية هى افضل السمات |
Sosyal klüpteki arkadaşlarım... korkunç ızdırabı gösterip acıma duygularını harekete geçireceğim ilk kişiler. | Open Subtitles | أصدقائي من النادي الاجتماعي في البداية كانوا متألمين و واضح عليهم الشفقة والتعاطف |
İnsandaki şefkat duygusunu tetikleyen gizemli küçük makina nedir acaba? | Open Subtitles | ماهو المحرك السرّي الصغير الذي يفجّر الشفقة لدى الانسان ؟ |
Şimdi de zaten acınası seviyede olan bütçeyi de kesmek istiyorsunuz. | Open Subtitles | نحن الآن نريد أن نقطع مرحلة الشفقة بأن تمويلك قد نجح |
yazık, ben senin çocukların için sana merhamet gösterdim. | Open Subtitles | عرضت عليك المساعدة بدافع الشفقة على أطفالك |
Yüce Varlığa, o merhamet dolu nefesini üzerimize vermesi için dua edelim. | Open Subtitles | دعونا نصلى و القادر سوف يزفر علينا بنفس من الشفقة علينا جميعاً |
Yargılama sadece Tanrı'ya mahsustur. Bizim görevimiz şefkat ve merhamet göstermektir. | Open Subtitles | الرب هو الوحيد الذي يحكم، عملنا هو أن نظهر الشفقة والرحمة. |
Yaşlı ve sert gözüken bir başka guruba bakınca aklımıza merhamet gelir. | Open Subtitles | مجموعات صديقة أقل قدرة، مثل كبار السن والعجزة، عادة ما تستدعي الشفقة. |
merhamet ve karşılıklılık etiği (Altın Kural) hakkında sekular ve hatta bilmsel bakış açısından konuşacağım. | TED | سأتحدث عن الشفقة و القاعدة الذهبية من وجهة نظر علمانية وحتى نوع من المنظور العلمي. |
Bunu anlatırken bazen klinik dil kullanacağım ve bir kısmı sizin merhamet ile ilgili konuşmalarınıza yabancı gelebilir. | TED | لذا، سأقوم باستخدام نوع من اللغة السريرية، ولهذا فإنها لن تبدو بدرجة من الغموض والدفئ ربما كحديث عادي عن الشفقة |
Kendine acıma seansın bittiğinde haber ver, bir fikrim var. | Open Subtitles | عندما تكون مستعداً للتوقف عن الشفقة على حالك لديّ فكرة |
Kendime acıma kısmını geçtim ve gardımı alıp tekrar çabalamaya hazırım. | Open Subtitles | لقد انتهيت من الشفقة على نفسي وأنا جاهز الآن للموت بهدوء |
Biraz soluklanma şansım oldu fakat bu acıma ile yaşayamam. | Open Subtitles | منحوني مجالاً للراحة لكن لا يمكنني العيش على الشفقة للأبد |
Bana bütün hafta boyunca şefkat ve hoşgörü dersi veren kadın nerede? | Open Subtitles | حيث الإمرأة التي حوضرني طوال الإسبوع حول الشفقة والتحمّل؟ هو ليس مضحك. |
- Temsilcim büyük bir şefkat duygusuyla, bana "uyumsuz" olduğumu söyledi. | Open Subtitles | هي أخبرتني بإحساس يعتريه الشفقة أني لا أنتسب إلى فئة محددة |
On yaşındaki bir çocuktan acınası bir çıkma teklifi mi? | Open Subtitles | ميعاد بداعى الشفقة من طفل فى العاشرة؟ ! سوف أقبله! |
Kendine acıyan, erkeksi kızlardan hoşlanmıyor oluşum çok yazık öyle olsa belki bir şansın olurdu. | Open Subtitles | من المؤسف أنني لست منجذبا الى الخنثى المؤنثة و الشفقة على النفس او كنت ستتمكنين من ذلك |
- Zavallı. Haklısın! acımak.Gerektiği zaman ben kendi kendime acıyabilirim. | Open Subtitles | شكراً,أستطيع أن أعطى لنفسى كل الشفقة التى أريدها. |
Kaseti ben gösterince, gerekçe olsun olmasın, kötü olan ben olacağım, ve sen de zavallı müvekkilin için sempati toplamış olacaksın. | Open Subtitles | وإن قدمته أنا, سواء كانَ دليل إدانة أم لا فسوفَ يكون وضعى سيئاً وتكسب أنتَ الشفقة لفتاك المسكين |
Bayan Sullivan, biraz merhametli olsanız o çocuğa daha anlayışlı davranırdınız. | Open Subtitles | قد تفهمين الوضع لو كنتِ تملكين بعض الشفقة تجاهها |
O da birini kaybetti Sana acıyarak yardım edecek | Open Subtitles | لقد فقدت أحداً هي الأخرى ستساعدك بدافع الشفقة |
İşin şaşırtıcı yanı merhametin düşmanları vardı, ve bu düşmanlar kendine acıma, ahlâki öfke, ve korkudur. | TED | من الأمور الفاتنة ان للتعاطف اعداء واحد اعداءه هو الشفقة الاساءات الاخلاقية الخوف |
Bu merhametle aynı şey değil fakat, merhamete yardımcı olan bir şey. merhamet için gerekli kanalları açar. | TED | وهو لا يعني الرحمة نفسها ، لكنها تساعد الرحمة. وتفتح قنوات الشفقة. |
Baştan beri onun tarafını tutuyorsun ama ona iyilik etmiş olmuyorsun. | Open Subtitles | انت توافق على مااقوم به فلا تأخذك بها الشفقة |
Artık beni sevmesen bile sadece acıdığın için tut. | Open Subtitles | حتى و لو لم تعد تحبني أبقني معك بداعي الشفقة |
Ve merhameti en kolay şekilde dostlarımıza ve arkadaşlarımıza genişletebiliriz. | TED | وهكذا ، هي الإستعداد لتوسيع نطاق الشفقة إلى الحلفاء والأصدقاء |
Eğer bu kadar acıklı olmasaydı, eğlenceli olabilirdi. | Open Subtitles | انه من المضحك ان تكون على هذه الدرجة من الشفقة |