Tüm o kibrin altında, biraz da edepsizlik var. | Open Subtitles | , تحت كل المتغطرسون . هناك دائماً القليل من الشقاوة |
Ama iki partiye de biraz edepsizlik katacağız. | Open Subtitles | لكن سنضيف لكل منها جرعة بسيطة من الشقاوة |
Ama iki partiye de biraz edepsizlik katacağız. | Open Subtitles | لكن سنضيف لكل منها جرعة بسيطة من الشقاوة |
Çok sıkıcı, ama ikinci katta bir sürü yaramazlık yapıp yakalanmayacağımız bir kameriye var. | Open Subtitles | حفل شديد الملل، لكن ثمة خلوة بالطابق الثاني حيث يمكننا القيام بكل أنواع الشقاوة دون الإمساك بنا |
Ortada kimse yok. yaramazlık yapma zamanı. | Open Subtitles | . لا أحد بالجوار . إنه وقت الشقاوة |
İster inan ister inanma ama paspaslı hasta konuşmaya bayılıyor ve duyduğuma göre çok yaramazlık yapmışsın oğlunun kalbini kırsın diye o küçük kızın kalbini çıkarmışsın. | Open Subtitles | صدّقي أو لا تصدّقي... ذاك المريض ذو الممسحة يحبّ الكلام وقد سمعت أنّكِ كنتِ في غاية الشقاوة إذ انتزعتِ قلب تلك الفتاة الصغيرة لتفطري قلب ابنك |
- Noel Baba bu yıl biraz yaramazlık yapmış. - Evet. | Open Subtitles | -لقد حصل (سانتا) على بعض الشقاوة هذا العام |
Ekşi tatlıya dönüşür. yaramazlık iyiliğe. | Open Subtitles | الحامض يصبح حلو الشقاوة لطيفة |