Evet, bilirsin, kan sarışın beyninden daha kalındır, değil mi ? | Open Subtitles | نعم حسنا أتعرف الدمّ أثخن من الشقراوات ؟ |
Howard genç sarışın kızları sever. | Open Subtitles | إهتمام هوارد هو الفتيات الشابات الشقراوات |
# Ne sarışınlar vardır ve ne kumrallar Ne kadar zordur, karşı konulamazlar # | Open Subtitles | هناك الشقراوات والسمروات لا يمكنهم المقاومة. |
Hem de sarışınlar daha çok eğlenir. | Open Subtitles | إضافةً إلى ان الشقراوات عِنْدَهُنّ مرحُ أكثرُ. |
Listeden sarışınları ve esmerleri çıkarırsak 43 kişi kalıyor. | Open Subtitles | لذا إن أبعدنا الشقراوات و يتبق لنا أصحاب الشعر الأسود هذا يحضر لنا 43 |
Burada yazdığına göre genç, çekici sarışınları hedef alıyormuş. | Open Subtitles | يقال هنا انه يتصيد الشابات الشقراوات الجذابات |
Uzun, esmer, ve biyonik. Sence sarışınlardan hoşlanıyor mudur ? | Open Subtitles | بايلوجي ألكتروني، طويل القامة، أسود، كنت أعتقد أنه يحب الشقراوات ؟ |
Sor bakalım, mangırları istiridyelere mi yoksa sarışınlara mı harcayacakmış? | Open Subtitles | واسأله ان كان سيصرف مدخراته على الجواهر ام الشقراوات . |
Beni o iri, sarışın İsveçlilerden biri sandı. | Open Subtitles | لقد ظن أنني واحدة من السويديات الطويلات الشقراوات |
Kız 22 yaşında, sarışın ve göğüsleri silikon. Tipik bir durum, erkekler silikonlu göğüslerden hoşlanırlar. Kadınlar, hah, onlar her zaman içi doldurulmuş sahte ayvalara sahipler... | Open Subtitles | عمرها 22 شقراء اذا الرجال يحبون الشقراوات |
Sürtük Lindsay gibi sıfır beden, sarışın, iri göğüslü kızlara mı? | Open Subtitles | الفتيات ذوات البشرة الرائعة, الصغيرات, الشقراوات, صاحبات الصدور, النحيلات, مثل لندزي الخبيثة؟ |
sarışın ve 30'larındaki kadınları öldürüyor, ve bunu ev, ofis gibi güvende hissettikleri yerlerde yapıyor. | Open Subtitles | انه يقتل النساء,النساء الشقراوات اللاتي في الثلاثينيات و يقتلهن حيث يشعرن بالأمان في منازلهن |
- Görünüşe göre sarışın sabah izleyicisi için daha iyiymiş. | Open Subtitles | على ما يبدو أنّ المشاهدين يفضلون الشقراوات. |
Onu sarışın estetik cerrahi hastan yerine beher ve M.R ile aldatmak daha iyi. | Open Subtitles | الخيانة مع دورق ومسح بالرنين المغناطيسيّ أفضل من إحدى مريضات جراحة التجميل الشقراوات لديكَ |
Etrafta sarışınlar dolaşıyor, Beach Boys, palmiyeler, deniz. | Open Subtitles | الشقراوات يتجولون والفتيان في الشواطيء والنخيـل |
Hayali sarışınlar görmene mani olur. | Open Subtitles | أجراء وقائي ممتاز ضد رؤية الشقراوات الخياليات |
Evet, uzun boylu sarışınlar. Tanrı'ya şükür ben onları bıraktım. | Open Subtitles | الشقراوات الطويلات أشكر الله لأنني تخليت عنهن |
Genelde uzun bacaklıları sarışınları tercih ederim. | Open Subtitles | أقبل عادة الشقراوات ذوات السيقان الطويلة |
Kahvaltı niyetine sarışınları yiyenin dediklerine bak. | Open Subtitles | صحيح، ذلك الذي يأكل الشقراوات على الإفطار. |
sarışınları severim. | Open Subtitles | لا أقبل الشتائم إلا من الشقراوات |
Şu İsveçli sarışınlardan biri olduğumu sanıyordu. | Open Subtitles | لقد ظن أنني واحدة من السويديات الطويلات الشقراوات |
Özellikle, kahve lekeli dişi olan, dırdırcı, çocuksuz sarışınlardan. | Open Subtitles | خصوصا اللامعات الشقراوات الطفوليات ذو الأسنان المبقّعة بالقهوة! اوه, انظري! |
Bristol'da ya da o civarda yaşayan 20'li yaşlardaki sarışınlara işkence ederdi. | Open Subtitles | كان يعذب النساء الشقراوات اللواتي تتراوح أعمارهن بين 20 وكان يقطن في ضواحي 'بريستول' |
Sarışının birinci kuralı. Pembe her şeyle gider. | Open Subtitles | قاعدة الشقراوات الأولى الوردى يتناغم مع كل شئ |
Zafer her zaman sarışınlarla kutlanır. | Open Subtitles | على أية حال ، إلى المنتصر تذهب الشقراوات المدللات |