Ancak kız kardeşler, eşler bile bu araştırmayı desteklemeye hazır değiller. | TED | لكن حتى الشقيقات والزوجه غير مستعدين لدعم هذا البحث |
Patlayan iblisler ve ezilen kardeşler yüzünden burası daima bir felaket alanı. | Open Subtitles | بوجود تفجيرات المشعوذين و الشقيقات المتخبّطات المكان دائماً كارثة |
Açıkçası, böyle durumlarda kız kardeşler ne der bilmiyorum. | Open Subtitles | بصراحة , لا أعرف ما تقوله الشقيقات في مثل تلك المواقف |
Bir konuşuruz, biz üç kardeş Ve yok ederiz sonsuza kadar, | Open Subtitles | نحن نتكلم كشخص واحد الشقيقات الثلاث ، و نتخلص منه للأبد |
Tamam, belki sadece aşırı kardeş bir şey yapıyorsun. | Open Subtitles | حسناً ، ربما تفعلان هذا الشيء لحماية الشقيقات |
Daha önce Üç Kızkardeş hakkında birşey duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعت عن الشقيقات الثلاثة؟ |
Her şeyin bir amacı var kız arkadaşlar eroini seven kız kardeşler. | Open Subtitles | كل شئ له غرض، الصديقات الحميمات، الشقيقات الصغيرات، المدمنات للهروين. |
Evet, aile işleri zordur. Özellikle de kız kardeşler. | Open Subtitles | أجل، ولكن العائلة يمكن أن تكون شاقة وبالأخص الشقيقات |
Kız kardeşler.... ...rekreasyona yönelik seksin Kutsal Kasesi gibidirler. | Open Subtitles | -بالضبط الشقيقات كالكأس المقدسة للجنس الترفيهي |
Sen benim kız kardeşimsin. kardeşler bunun için vardır. | Open Subtitles | أنتِ شقيقتي,ذلك ما تفعله الشقيقات |
Normal kız kardeşler böyle yapar. | Open Subtitles | هذا ما تفعله الشقيقات العاديات |
Çünkü normal kardeşler böyle yapar. | Open Subtitles | لأن هذا ماتفعله الشقيقات العاديات |
Yani, kız kardeşler komiktir. | Open Subtitles | الشقيقات مرحات، كما تعرف |
NCIS'in hükümetten para koparıp kardeş teşkilatlarla uyum içinde çalışabilecek birine ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | مركز التحقيقات بحاجه لشخص يمكنه إحداث تغيير و يعمل مع الوكالات الشقيقات |
O zaman, alınma ama, kız kardeş haftasonu bu gecelik bitmiş olabilir. | Open Subtitles | إذن , بدون إساءة, اظن عطلة نهاية أسبوع الشقيقات ستنتهي الليلة |
Derin konular hakkında konuştuğumuz bir ilişkimiz olmadı, ama birçok kardeş ve herhangi bir türde ilişkisi olan insanlar gibi doğrularımızı söylemekte, yaralarımızı açığa vurmakta, yanlışlarımızı itiraf etmekte teredütteydik. | TED | لم يكن لدينا ذلك النوع من العلاقة حيث كنا نتحدث عن أمور عميقة، لكن، على غرار العديد من الشقيقات والناس في جميع أنواع العلاقات، كنا مترددات في قول حقائقنا، والكشف عن جروحاتنا، والإعتراف بأخطائنا. |
Bir tekneden bahsederken kadın zamiri kullanmıyorsun ama öbür teşkilatlara "kardeş" derken kullanıyorsun öyle mi? | Open Subtitles | أنتظري, لا تريدين ثأنيث أسم القارب لكن "الوكالات الشقيقات"؟ |
"Kadınların arasına girme" kuralını "kardeş gibisiniz" gözleminle birleştirdiğimizde, ortaya ne çıkıyor biliyor musun? | Open Subtitles | "لو ربطت قاعدتك"عدم التدخل بين النساء مع عبارة"مثل الشقيقات"أتعلم ماذا أستخلص؟ |
Yedi Kızkardeş, Eski Yunan tanrısı Atlas'ın kızları babalarının cennetleri omuzunda taşımasına yardımcı olmak için yıldıza dönüşmüşler. | Open Subtitles | (الشقيقات السبع، بنات إله الإغريق القديم (أطلس الاتي تحولن لنجوم لإراحة والدهن .حيث يحمل السموات على كتفيه |
kardeşleri ilgilendiren bu davanın özellikleri, hakkında konuşamam, tamam mı? | Open Subtitles | لا يمكنني أن أتكلم بالتفصيل عن القضية التي كانت الشقيقات متورطة فيها ، حسناً ؟ |