Bebeğimi çok özlüyorum ve meyveden çok çikolata yemeyi severim. | Open Subtitles | افتقد صغيري جداً وانا شخص احبذ الشوكلاته جداً من الفواكه |
Tavuk parçaları, kızrmış patates topları, yüksek fruktozlu sütlü çikolata, karışık meyve suyu - bir geri ödenebilir yemek. | TED | قطع الدجاج المقلية , البطاطس , حليب الشوكلاته مع نسبة عاليه من سكر الفركتوز كوكتيل الفواكه المعلَّب , وجبة للسداد |
Gördüğümüz şu ki, çikolata yemekli tatillerin baskın unsuru. | Open Subtitles | نحن نرى أن الشوكلاته تسيطر على ؟ جميع المواد الغذائية في الأجازات مثل عيد شم النسيم ، و عيد الكريسماس و ما شابه |
Anlamadığın bir şey var mı? Evet efendim. Neden herkes çikolatalı kek yiyor? | Open Subtitles | نعم , سيدي , لماذا الجميع يآكلون كعكة الشوكلاته |
Anlamadığın bir şey var mı? Evet efendim. Neden herkes çikolatalı kek yiyor? | Open Subtitles | نعم, سيدي, لماذا الجميع يآكلون كعكة الشوكلاته |
Ben çikolata yemem. Alerjim var, hatırladın mı? | Open Subtitles | لا أكل الشوكلاته هل تتذكرين لدي حساسية منها؟ |
çikolata yemem derken ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | عن ماذا تتحدث؟ أنت دائماً تأكل الشوكلاته |
- Sıcak çikolata birkaç dakika içinde hazır olacak. | Open Subtitles | مشروب الشوكلاته الساخنة سوف يستغرق بعضاً من الوقت |
Sana... sıcak çikolata getirmek istemiştim. | Open Subtitles | أردت فقط إحضار بعض الشوكلاته الساخنة لك. |
çikolata şarkımı yazamıyorsam ben de gider biraz kestiririm. | Open Subtitles | إذا لم أستطع ان أكتب أغنية الشوكلاته سأخذ قيلوله |
Donna ve ben sıcak çikolata alacağız.Sen de ister misin? | Open Subtitles | انا و دانا سنذهب لنشرب الشوكلاته الساخنة، اتريد ان نخضر لك واحد؟ |
Bunun yanında, hüzünlü Alman kadın kahramanımızın gözyaşlarını temsilen acı çikolata taneleri. | Open Subtitles | وتماشياً معه ,.. قطع الشوكلاته المرة الصغيرة . لتمثل الدموع المرّة. |
Bu sefer içine çikolata parçaları koydum. | Open Subtitles | هذه المرة خبزت رقائق من الشوكلاته بداخلها |
Fazladan çikolata sosu istiyorum. | Open Subtitles | أنا أستدعييك لى أحضار بعض الشوكلاته الأضافيه |
Sıcak çikolata almak için durduk ya. | Open Subtitles | شخص ما اضطر للوقف من اجل الشوكلاته الساخنه |
Hayat bir kutu çikolata gibidir. | Open Subtitles | تعرفون ايها الفتيات ان الحياة مثل صندوق من الشوكلاته |
Aylar önce çikolatalı sütüne zehir koymalıydım. | Open Subtitles | كان يجب ان اضع إستركنينَ في حليب الشوكلاته الخاص بك من شهور |
İstediğin kadar çikolatalı süt içebilirsin. | Open Subtitles | آسفة، يمكن لك شرب حليب الشوكلاته بالمقدار الذي تريد. |
Allison teyzen çok fazla çikolatalı süt içti. | Open Subtitles | الخالة اليسون شربت الكثير من حليب الشوكلاته |
Bir Klondike çikolatası için en fazla ne yaparsınız? | Open Subtitles | ماذا افعل من اجل لوح من الشوكلاته |
Sıcak çikolataya ne dersin, tatlı bir şey? | Open Subtitles | ماذا عن بعض الشوكلاته الساخنة؟ بعض الحلويات؟ |
Ve, Çikolatanın tersine çok gülmek sizi daha sağlıklı yapabilir. | TED | وعلى عكس الكثير من الشوكلاته فان الاكثار من الابتسام يزيد من صحتك |
Bir şeyim yok Andy, sadece bolonez sosu! | Open Subtitles | كل شي على مايرام آندي اصابع من الشوكلاته فحسب |
Peki, sana istediğin sıcak çikolatayı getireyim. Tek başına durabilir misin? | Open Subtitles | سأجلب الشوكلاته لك هل ستكونين بخير لوحدك؟ |