Tracy'ye söylediğim ilk şey evden dışarı çıkması gerektiği oldu. | TED | الشيء الأول الذي قلته لتريسي أن عليها الخروج من المنزل. |
Benim Gram bana öğretti ilk şey iblisler ile nedeni değildi. | Open Subtitles | الشيء الأول الذي علمتني إياه جدتي أن لا أتفاوض مع المشعوذين |
İlk şey temiz enerjinin artmakta olduğuydu. | TED | الشيء الأول هو أن الطاقة النظيفة في ازدياد. |
Tanrı'nın Hz. Musa'ya söylediği ilk şey neydi biliyor musunuz? | TED | هل تعرفون ما هو الشيء الأول الذي قاله الله إلى موسى؟ |
Size öğrettikleri ilk şeyin bu olmamasına şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجئ, أليس ذلك الشيء الأول الذي علموك إياه. |
İlki: biz dünya üzerindeki amacı artık var olmamak olan ilk parti olmak istiyorduk. | TED | الشيء الأول: نريد أن نكون أول حزب سياسي في العالم الذي كان هدفه الأول عدم الحاجة للوجود. |
Yapmamız gereken ilk şey bu kaynaklara sahip olduğumuzun ve onların çok önemli olduğunun farkına varmak. | TED | الشيء الأول الذي نحتاج إلى القيام به هو ببساطة معرفة أن لدينا موارد عالمية مشتركة وأنها مهمة للغاية. |
İlk şey, bunu okumayı bitirdiğinde, tuvalete at ve sifonu çek, tamam mı? | Open Subtitles | الشيء الأول, عندما تنتهين من قراءة هذه إرميها في المرحاض, حسنا؟ |
Hippogriff'ler hakkında bilmeniz gereken ilk şey, onların çok gururlu yaratıklar olduğu. | Open Subtitles | الشيء الأول الذى ينبغى أن تعلموه عن الهيبوجريف الحقيقة هو مخلوق متكبر جدا |
Biz hatırlamak zorunda ilk şey biz bir şey değiştirmek için burada değil olmasıdır. | Open Subtitles | الشيء الأول الذي يجب أن نتذكّره أننا لسنا هنا لنغيّر أي شيء |
Senden yapmanı istediğim ilk şey Jameson'a telefon edip onun 650.000 dolarlık yatırımına ihtiyacım olmadığını söylemen. | Open Subtitles | حسناً ليندا , الشيء الأول الذي اريدك ان تقومي بعمله هو الاتصال على جامسون واخبريه اني لا اريد استثمار امواله الـ 650000 |
Söyleyeceğim ilk şey başına büyük sorunlar açacak. | Open Subtitles | الشيء الأول الذي أريد أن أقوله لك سيسبب لك مشكلة كبيرة |
Netleştirmen gereken ilk şey tipin. | Open Subtitles | الشيء الأول الذي يجب أن يكون واضح، بشأن النوع الخاص بك |
Seçme için hazırlanırken yapman gereken ilk şey karakterinin istediği şey üzerine çalışmak. | Open Subtitles | الأن، الشيء الأول الذي يجب عليك فعلــه عندمـــا تحضــر لإختبــار آداء هو العمــل على إيجاد ما تريده شخصيتك. |
Yapabileceğin ilk şey bunu bana yapan orospu çocuğunu yakalamak. | Open Subtitles | الشيء الأول الذي يمكنك فعله هو الامساك بابن العاهرة الذي فعل هذا بي |
İnsanların hakkımda öğrendiği ilk şey suç kaydım olmadığında emlak anlaşmalarım daha sorunsuz gidiyor. | Open Subtitles | معاملاتي العقارية سار بشكل أكثر رتابة عندما لم يكن سجلي الجنائي الشيء الأول الذي عرفه الناس عني |
Savaşta olan ilk şey önce lanet olsunlar havada uçuşur. | Open Subtitles | الشيء الأول الذي يحدُث في القتَال، القذارة تبدأ بالطيران و كذلك خُطّتك. |
Sana söyledim ilk şey neydi? | Open Subtitles | ما كان الشيء الأول الذي قلته لك ؟ |
- L l ilk şey buldum. - Ne? | Open Subtitles | أعتقد أنني وجدت الشيء الأول ماذا ؟ |
Scholastic'in 2016 Çocuk ve Aile Raporu çocukların bir kitabı seçerken baktıkları ilk şeyin onları güldürmesi olduğunu gösteriyor. | TED | وجدت دراسة تعود لعام 2016 تهتم بالأطفال والعائلات أن الشيء الأول الذي ينظر إليه الطفل حين يختار كتابًا هو الكتاب الذي سيجعله يضحك. |