"الشيء الرائع" - Traduction Arabe en Turc

    • harika şeyi
        
    • güzel olan şey
        
    • en güzel
        
    • harika olan
        
    • inanılmaz şeyi
        
    Çünkü son üç saattir bu harika şeyi görmeyi bekliyordum. Open Subtitles لانني طوال الثلاث ساعات الماضية كنت منتظراً لرؤية هذا الشيء الرائع
    Sıradan bir insan olmadaki harika şeyi bir türlü anlayamadım. Open Subtitles أنا في الحقيقة لا أرى ماهو الشيء الرائع كونك شخص عادي
    Eğer beni dinleseydi, hayatındaki en harika şeyi tecrübe edemezdi. Open Subtitles لو استمعت له, ما كنت اختبرت هذا الشيء الرائع في هذه الحياة
    ve güzel olan şey şuydu, ben de kızımın, Madeline'in, ilkokuldaki öğretmeniydim. TED و إن الشيء الرائع هو، أني قمت بتعليم إبنتي مادلين في المدرسة الابتدائية.
    Biliyor musun, Böyle bir konuşmanın... en güzel yanı nedir? Open Subtitles هل تعلم ما هو الشيء الرائع في محادثه كهذه ؟
    İşte evli erkeklerde harika olan şey bu. Open Subtitles هذا الشيء الرائع في أن أكون مع رجل متزوج
    Bunun üzerine o, bir görüntüleyici ve fizikçi olarak, bu inanılmaz şeyi yaptı. TED حسنا ، هي مصورة وفيزيائية، قامت بعمل هذا الشيء الرائع.
    Barda yalnız başına oturan harika şeyi gördünüz mü? Open Subtitles هل لاحظتم الشيء الرائع في الحانة, كل واحد جالس بمفرده؟
    O çok harika şeyi görmek için sabırsızlanıyorum! Open Subtitles لا أستطيع الانتظار حتى رؤية الشيء الرائع للغاية
    O çok, çok harika şeyi görmemize daha ne kadar var? Open Subtitles صحيح كم بقى لكي نصل إلى الشيء الرائع للغاية؟
    Elie Tahari'yi, bu gülkurusu Dior'u, bir de bu harika şeyi istiyorum. Open Subtitles احتاج الى (إلي تهاري).. ذلك الوردي الغابر من ديور مهما يكن ذلك الشيء الرائع..
    Bu teknolojiyle alakalı güzel olan şey de karakterimi değiştirdiğimde performansın hâlâ bana ait olması. TED الشيء الرائع بخصوص تلك التقنية أنني أستطيع التبديل بين الشخصيات، وما زلت أنا من أمثّل العرض كاملاً.
    Derler ki çocuk olmanın en güzel yanı, kolayca hayal kurmaktır. Open Subtitles يقولون أنَّ الشيء الرائع بكونك طفلاً هو أنَّهُ من السهل التظاهر
    Çingene düğünün en güzel yanı kimsenin görünüşümle ilgilenmemesi. Open Subtitles الشيء الرائع حول حفل الزفاف الغجري أنني لستُ المرأة الوحيدة المشعرة هنا
    en güzel yanı neydi biliyor musun? Open Subtitles هل تعرفين ما كان الشيء الرائع بشأن كل شيء؟
    O bir evlilik yüzüğü, ama... harika olan, iznim var. Open Subtitles أجل، إنه خاتم زفاف، لكن الشيء الرائع هو أن مسموح ليّ القيام بأي شيء.
    Shane Givens'ın bu kadar harika olan yanı nedir? Open Subtitles أقصد, ما هو الشيء الرائع جداً في (شاين غيفينز)؟
    Onda harika olan ne? Open Subtitles ما الشيء الرائع فيه؟
    Büyüdüğünde bu inanılmaz şeyi yarattı, bu kadın bedeninin anatomik bir maketi, yarım bir kadın vücuduydu, TED لهذا عندما كبرت ابتكرت هذا الشيء الرائع انه تمثال تشريحي لجسد امراة، انه نصف جسد امراة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus