Tamam, bazı insanlar çalıları kısa keserek ağacı daha büyük göstermeye çalışırlar. | Open Subtitles | حسناً، أنت تعلم أنَّ بعض النّاس يقلّمون تحوطات الأغسان حتّى تنموَ الشّجرة. |
Noel arifesindeyiz. Bu ağacı artık satamazsın. | Open Subtitles | إنّها أمسية عيد الميلاد، أنتَ لن تحرّكَ هذه الشّجرة. |
Su o kadar değerli ki, ağaç bir damlasını bile israf edemez. | Open Subtitles | الماء ثمين جدا حيث أن الشّجرة لن تتحمّل إضاعة أيٍ منه |
Ondan önceki sefer de, olur da ağaç evi olursa kimin girip giremeyeceğinin listesini yapıyordu. | Open Subtitles | وفي المرّة التي قبلها كان يُعدّ لائحة عن المُرحّب بهم بحِصنه على الشّجرة لو حصل على واحد. |
Belki onun alışmış olduğu bir şey yapmalıyız... Çam ağcı süslemek gibi. | Open Subtitles | ربّما لعمل أشياء عيد الميلاد أنه معتاد لنا للعمل, لتزيين الشّجرة |
Çam ağcı süsleyeceğiz. | Open Subtitles | نحن سنعمله نحن سنضع الشّجرة |
Günün birinde yine dağa tırmanmış ve ne görsün... ..koca ağacın her yanında çiçek açıyormuş. | Open Subtitles | و ذات نهار جميل صعد إلى الجبل و نظر فرأى كلّ فروع الشّجرة مغطاة بالبراعم |
- Babam ışık seremonisinde verdi." | Open Subtitles | الذي أعطاه لي والدي خلال مراسيم إضاءة الشّجرة". |
Ben ise ağacı küçük bir bahçeye koyuyorum. | Open Subtitles | حسناً، أقول :"ازرع الشّجرة في فناء صغيرٍ". |
İşte bu yüzden ağaç evime giremiyorsun sen. | Open Subtitles | ولهذا لستِ بلائحة المُرحّب بهم بحِصني على الشّجرة. |
Aynı ağaç! | Open Subtitles | ! الشّجرة ذاتُها |
Öncelikle ağacın kendisinin zehirli olma ihtimalini kabul etmeden durumundan ötürü, çürük elmayı suçlamaya devam edebilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا الإستمرار في لومِ التّفاحة الفاسدة بسبب حالتها قبل أن نعترف أوّلاَ أن الشّجرة نفسها قد تكون مُسمّمة ؟ |
Dağa tırmanır ve suyu kurumuş ağacın dibine dökermiş. | Open Subtitles | يتسلق الجبل ليسقي الشّجرة الذّابلة |
Evet, biliyorum. Işık seremonisinde dağıtmıştın. | Open Subtitles | أجل، أعلم، مثل وكأنّكَ وضعتهم ... خلال إضاءة الشّجرة |