yüksek ses insanları uyandırır, sessizlik ise beni uyutmaz efendim. | Open Subtitles | الأصوات الصاخبة إيقاظ الناس حتى، والصمت لا تدع لي النوم. |
Ve arkada şu yüksek sesli, heyecanlı müzik çalar. Şu çılgınca parça. | TED | وهناك تلك الأصوات المرتفعة ، وموسيقى الإثارة الخلفية ، كل تلك الموسيقى الصاخبة. |
İşte Londra'nın en müthiş sesi! | Open Subtitles | سنبقى هنا الليلة بأكملها مع الموسيقا الصاخبة والرائعة |
Belki de müziğin sesi yüzünden, doğru düzgün düşünemiyorsundur. | Open Subtitles | ربما لم تكن في صوابك مع الموسيقى الصاخبة تلك اجلس |
Yaşayan hücrenin Gürültülü, dağınık ve samimi ortamından tamamen farklı. | TED | وذلك يختلف تماماً عن الدفء، والفوضى، والبيئة الصاخبة للخلية الحية. |
Arkadaşlarınızla Gürültülü kafelerde konuşursunuz. | TED | وتعلمون أيضاً أنه يمكنك التحدث مع أصدقائك في الحانة الصاخبة. |
Cleveland, Ohio. Rock'n Roll Şöhretler Müzesi diye bir yer var. | Open Subtitles | لديهم قاعة الموسيقى الصاخبة وشكلها كجيتار كبير من الجيد معرفة ذلك |
Mesela daha sert gibi mi? Daha death metal*? | Open Subtitles | مثل المزيد من الموسيقي المعدنية الصاخبة ؟ |
yüksek müzik duyma yetimi azalttı, ama hiç pişman değilim... | Open Subtitles | قال الطبيب إنّ كل تلك الموسيقى الصاخبة آذت سمعي |
Bilemiyorum. Atlar yüksek sesli müzikten ürkebilir. | Open Subtitles | لا أعلم, الخيول يمكن أن تفزع من صوت الموسيقى الصاخبة |
Birincisi, kocamla kavga ettim, bebeği sakinleştiremediği için onu suçladım, sonra yüksek sesle müzik dinledikleri için komşularımı şikayet ettim. | Open Subtitles | , أولاً , أتشاجر مع زوجي كما تعلمين , ألومه , على عدم تهدئة الطفل ثم أتصرف بحقارة حيال موسيقى الجيران الصاخبة |
Dans etmek, yüksek sesli müzik ve alkol içerikli her türlü saçmalıktan son derece rahatsız olduğumu belirtmiş miydim? | Open Subtitles | هل وضحت لكم أني أنزعج للغاية بوجود الرقص؟ الموسيقة الصاخبة و معظم أشكال الطيش التي تسببها الكحول؟ |
Kapısını çarpardı. yüksek sesli müzik dinlerdi. | Open Subtitles | لقد كانت منغلقة كانت تحب الموسيقي الصاخبة |
Bütün gün onu aradım ama biliyorsunuz ki müziğin sesi yüksekken çalışmayı seviyor. | Open Subtitles | كنت أحاول الإتصال به طوال اليوم ولكنك تعلمين كم يحب العمل مع الموسيقي الصاخبة |
Ama bu tiksindirici sesi değil. | Open Subtitles | لكن لا أحب تلك الضوضاء الصاخبة |
İronik olarak, gece kulübünün o Gürültülü, duman kaplı.... ortamında, Eudora Fletcher davada büyük bir ilerleme sağlayacak, son derece akıl dolu ve yaratıcı bir plan geliştirir. | Open Subtitles | المفارقة ، أنه في هذه الأجواء الصاخبة والمزعجة.. في الملهى إلا أن الدكتورة فليتشر.. خطرت لها فكرة مبتكرة وذكية.. |
Şu çocukların Televizyonlarında oynadıkları korkunç ve Gürültülü şeyler mi? | Open Subtitles | تلك الأشياء الصاخبة التي يلعبها الاطفال أمام التلفاز |
Detroit Rock City ve... | Open Subtitles | ديترويت المدينة الصاخبة و تعال نبحر بعيداً |
Ve 70'lerden hafif Rock dinleyeceğim. | Open Subtitles | واستمع إلى الموسيقى الصاخبة من السبعينات |
Otto'ya söyleme ama ben heavy metal sevmiyorum. O bayılıyor. | Open Subtitles | لا تخبري (أوتو) لكنني لا أحب الموسيقى الصاخبة وهو يحبها |
Şanslısın. Benim nişanlım heavy metal grubu Carcass'ı istiyor. | Open Subtitles | أنت محظوظة، يريد خطيبي فرقة الروك أند رول الصاخبة "كاركاس" |