"الصادقة" - Traduction Arabe en Turc

    • dürüst
        
    • içten
        
    • samimi
        
    • Dürüstler
        
    • olan dayanışmayı
        
    dedi. dürüst olalım ki sağlıkta öncelikle sizi hasta eden koşullara bakmadan genellikle semptomları tedavi ederiz. TED الإجابة الصادقة هي أننا في العناية الصحية غالبًا ما نعالج الأعراض بدون مخاطبة الظروف التي تجعلك مريض في المقام الأول
    Bu sorunun tek dürüst cevabı, Batı medeniyeti olacaktır. TED الإجابة الوحيدة الصادقة على هذا السؤال هو ان الحضارة الغربية هي من قامت بذلك
    dürüst, çalışkan Amerikalıları temsil eden böyle bir organın tek icraatı, bir adam öldürmüş olmak olan birini sevgili ülkemizin Kongresine layık görmesi mümkün müdür acaba? Open Subtitles هل من الممكن أن مثل هذه الهيئة التمثيلية. الصادقة الأميركيين يعملون بجد، لتأييد مرشح للمؤتمر من بلدنا الحبيب
    İçten bir pişmanlıkla telafi... edilmeyecek günah yoktur. Open Subtitles لا توجد جريمة إلا يكفر عنها بالتوبة الصادقة
    Lütfen, onları isim vermeden doldurun ve samimi geribildirimlerinizi yazın. Open Subtitles من فضلكم، قوموا بتعبئتها بشكل مجهول، وأكتبوا ردّة فعلكم الصادقة.
    Dürüstler Ülkesi'nde.... ...yaşayan herkes her zaman doğru söyler. Open Subtitles وفي الأرض الصادقة جميـع السكان دائماً يقولون الحقيقة
    Ailemin adını temize çıkarmak ümidiyle, ve çocuklarımın gururlu birer Amerikalı olmaları, lekesiz bir geçmişe sahip olmaları amacıyla, bu komitenin huzuruna çıkıp, mümkün olan dayanışmayı gösterdim. Open Subtitles على أمل تبرئة اسم عائلتى ... و بدافع رغبتى الصادقة لاعطاء أولادى الفرصة أن يعيشوا حياتهم مثل أى أمريكى أخر دون تشويه أسماءهم و تاريخهم
    Daima eğlence ve dürüst rekabete meraklıydım. Open Subtitles أنا دائما احب المرح الجيد المرح النظيف والمنافسة الصادقة
    Başından sonuna kadar hepimizi kandırdı ama sonunda dürüst yanı ağır bastı sanırım. Open Subtitles خدعنا جميعاً حتى النهاية لكن أخمّن أن طبيعته الصادقة ظهرت أخيراً
    Arkadaşlar, belki dikkatinizi paten yapmaya verirseniz insanlar bu reklam kokan hareketleri unuturlar ve sporun saflığına ve dürüst rekabet ruhuna odaklanırlar. Open Subtitles شباب, ربما اذا, ركزتم في التزلج فأن الناس ستنسى ذلك وسيلاحظون نقاء الرياضه وروح المنافسة الصادقة
    Görüş alanına giren her şeyle yatan sana mı, yoksa yıllardır beraber olduğu saf ve dürüst kız arkadaşına mı? Open Subtitles من لديه اختلال بالرؤيه ام حبيبته الصادقة لسنوات عديدة؟ حسناً سيصدقني انا
    dürüst işler, sadece ödüllenir, yasayı memnun etmenin yolu bu. Open Subtitles الأعمال الصادقة فقط هي التي تتم مكافأتها هذه هي طريقة تطبيق القانون
    Bu ülke bunun gibi eller tarafından inşa edildi, dürüst eller. Open Subtitles هذه الأمةِ بُنِيتْ بالأيدي الأيدي الصادقة
    Onlar bizden dürüstlük bekliyorlar dürüst davranmanın bir şey vermediğini bilerek sefil bir ücret ve sefil bir emek verir. Open Subtitles إنهم يطبون خدمة صادقة منا، مع العلم أنا لخدمة الصادقة لا تجني شيء سوى الأجور البائسة للعمل البائس.
    Bu "iyi, dürüst, taşralı" kız bize ne kadar toprak sağlayacak? Open Subtitles كم عدد الإنقسامات التي ستحلها علينا تلك "الفتاة الريفية الصادقة والجيّدة"؟
    Bugün genç benliğime hizmet eden olgunluğumla sizlere karşı en dürüst duygularımı sunuyorum. Open Subtitles اليوم أنا الأكبر، أخدم الأصغر أحمل مشاعري الصادقة معكم
    Beni general yaptığınızda salıklarımda dürüst olmamı istemiştiniz. Open Subtitles حين عَيَّنتِني كـ لواء طلبتِ مني المشورة الصادقة
    - Benim için yeni bir alan. Sevgililerim genelde içten gelen uzak durma emri yollar. Open Subtitles إنها منطقة جديدة لي , دائماً في عيد الحب نجتمع في طلبات التقييد الصادقة
    En içten dileklerin! Doğuştan getirdiğin acılar hepsi. Open Subtitles أكثر أمنياتكم الصادقة إنه بداية المعاناة
    İnsan samimi duygularından utanmamalı. Open Subtitles لا يوجد ما يحرج يما يتعلق بالمشاعر الصادقة
    Pekâlâ, biliyorsun ki samimi duygulardan dolayı utanılmaz. Open Subtitles حسناً، تعرف لا يوجد ما يحرج يما يتعلق بالمشاعر الصادقة
    Kapılardan birinde Yalancılar Ülkesi'nden bir gardiyan ötekisinde ise Dürüstler Ülkesi'nden bir gardiyan var. Open Subtitles الأبواب يحرسها سـجان واحد من الأرض الكاذبة وآخر من الأرض الصادقة
    Ailemin adini temize çıkarmak ümidiyle ve çocuklarımın gururlu birer Amerikalı olmaları lekesiz bir geçmişe sahip olmaları amacıyla bu komitenin huzuruna çıkıp, mümkün olan dayanışmayı gösterdim. Open Subtitles على أمل تبرئة اسم عائلتى ... و بدافع رغبتى الصادقة لاعطاء أولادى الفرصة أن يعيشوا حياتهم مثل أى أمريكى أخر دون تشوية أسماءهم و تاريخهم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus