"الصالح العام" - Traduction Arabe en Turc

• Çoğunluğun iyiliği
• iyilik
• en iyisi
• Halkın iyiliği
• yararına
• yüce iyilikleri
• insanların iyiliği
• insanlığın iyiliği
• herkesin iyiliğini
• ortak faydayı

Bana inanmanı beklemiyorum ama Çoğunluğun iyiliği için bu.
أنا لا أتوقع منك أن تصدقني ولكن هذا من أجل الصالح العام

Bazen Çoğunluğun iyiliği için gereken şeyi yapmak gerekir.
أحيانًا تفعل ما هو ضروري لأجل الصالح العام.

Kendine bunun Çoğunluğun iyiliği için olduğunu hatırlatıyorsun ve bir gün seni affedeceklerini umuyorsun.
تذكر نفسك إن هذا لأجل الصالح العام و تأمل أن يصفح عنك في يومِ ما

Hayatıma, birlikte çalıştığımız takdirde iyilik bulacağımızı kanıtlamaya adadım.
كرست حياتي بالكامل لإثبات.. أنه إذا عملنا سوياً يمكننا تحقيق الصالح العام

Peki, belki de bu en iyisi.
نعم , هذا من اجل الصالح العام

Amacı Halkın iyiliği için yapılan projelere yatırım yapmak.
بغرض القيام بمشاريع إستثمارية تخدم الصالح العام والمجتمع

Bazen Çoğunluğun iyiliği için zor bir karar vermek zorunda kalırsın.
أحياناً عليك إختيار القرارات الصعبة لأجل الصالح العام

Bu sınav bana gösterdi ki Çoğunluğun iyiliği için fedakârlık yapmaya muktedirsiniz.
♪ وليس كيف كنت تنفق وقتك ♪ أظهر هذا الامتحان لي كنت قادرة على التضحية لتحقيق الصالح العام.

Eğer tek bir aday bile yaşarsa denge gerçekleşir, ve tarih beni Çoğunluğun iyiliği için bağışlar.
إذا فقط مرشح واحد نجا سيتم إستعادة التوازن التاريخ سيعفى لي من أجل الصالح العام

Neticede, kıdemli kişilerin Çoğunluğun iyiliği için yoldaşlarını ortadan kaldırması alışılagelmiş bir şey.
.. على كل حال، هناك سوابق كثيرة .. لشخصيات قيادية قاموا بإزاحة زملاءهم من اجل الصالح العام

"Çoğunluğun İyiliği" için katliam mı yani?
مذبحة جماعية، ﻷجل الصالح العام هل ذلك ما تقصده؟

Bir takas olduklarını, Çoğunluğun iyiliği için feda edildiklerini hayatlarını insanlığı sonraki seviyeye taşımak için verdiklerini söyleseydim.
،قد تم تبادلهم ،تضحية لأجل الصالح العام أنهم أعطوا حياتهم لينقلوا البشرية

Çoğunluğun iyiliği için yapılan bir fedakârlık.
التضحيات التي نقوم بها من أجل الصالح العام

Geçen yıl kendimi ve sevdiklerimi iyilik için feda ettim.
خلال السنة الماضية، لم أقم إلاّ بالتضحية بنفسي من أجل الصالح العام.

Dinle, bazen daha yüce bir iyilik için doğru olan şeyleri kişisel duygularının önüne koymalısın.
إنظري، أحياناً عليكِ وضع ما هو صحيح قُبيل مشاعركِ الشخصية من أجل الصالح العام

O zaman daha büyük bir iyilik için ölmeye hazırdın.
لقد كنت متأكدًا أنك مستعدٌ للموت من أجل الصالح العام وقتها

Neden ki? İnan bana Tyler, bu onun için en iyisi.
-ثق بي يا (تايلر) إنّ هذا من أجل الصالح العام .

Ayrıca Halkın iyiliği uğruna iğrendiğiniz biriyle evlenmeyi de kabul ettiniz.
ووافقت على الزواج من شخص تكرهينه لأجل الصالح العام

- Düşüncelerini onaylıyorum ama, bu gazeteci tavırların insanların pek de yararına olmayacak.
أتعاطف مع موقفك الحرج لكن لا يمكن لواجب الصحفي أن يخرب الصالح العام

Önce sevdiğin insanları koru. Sonra daha yüce iyilikleri düşün.
أولاً، تحمي الأناس الذين تُحبهم بعدئذٍ تتحدث عن الصالح العام

İnsanların iyiliği için, birisinin kendi prensipleriyle uzlaşması, ...utanılacak bir davranış değildir, asil bir davranıştır.
المساومة على مبادئ المرء من أجل الصالح العام ليس من العار ، إنه شئ نبيل

Ama eğer insanlığın iyiliği ve Katrina arasında bir seçim yapacağım gün gelirse, o noktaya gelirse, özgürlüğünü kurban etmeye hazır mısın?
ولكن إذا أتى اليوم الذى تُضطر فيه للإختيار بين الصالح العام و(كاترينا)، إذا صار الأمر لهذا الحد،

"Giderek bozulmakta olan koşulların önüne geçmek ve herkesin iyiliğini sağlamak için bu bölgelerde olağanüstü hal ilan edilmiştir.
لأجل إيقاف سريع لتدهور الأحوال ولأجل الصالح العام قد أعلنت حالة طواريء علي هذه الأنحاء

Endüstri ile işbirliği yaparken masa başı işleri ertelemelisiniz ki bu endüstrinin aynı fikirde olmadığı ortak faydayı teşfik eder.
عندما تتعاون مع الصناعة، فأنت تطعن لا محالة في أشياء ربما تعزز الصالح العام والتي ستكون ضد مصالح الصناعة.