Tüm okyanusu göğüs yüzgeçleri ile geçer, kendini yükseltir ve hilal biçimli kuyruğuyla hareketlerine güç verir. | TED | تطير عبر المحيط مستعينة بزعانفها الصدرية والتي تعينها على الرفع وتقوي حركاتها بواسطة ذيلٍ هلالي |
Ve bu İspanyolca değil, sütyen ölçüsüydü. | Open Subtitles | وتلك ليست كلمة أسبانية بل هي مقاس الصدرية |
yelek bana kocaman bir yatağın üzerine serilmiş bir örtüyü hatırlatıyordu. | TED | تجعلني الصدرية أفكر بغطاء سرير على سرير كبير جداً |
Anlıyorum, demek sutyen günün her dakikası izleniyordu. | Open Subtitles | أفهم أنه شاهد الصدرية كل دقيقة من كل يوم. |
yeleği giymeliydim. - Sakin ol. - Ne yaptığını sanıyorsun lan sen? | Open Subtitles | هل انت بخير لا ,ماكان يجب أن انتزع الصدرية |
Adamım senin yapman gereken şey o külota uyan sütyeni bulmak. | Open Subtitles | كل ماعليك أن تفعله هو البحث عن الصدرية المناسبة لهذا السيلب. |
Galiba önce mavi sutyeni farkettiler. | Open Subtitles | لقد لاحظوا الصدرية القرمزية اللون ثم طلاء الاظافر |
Ondan Önlüğü alıp vücut araması yapman gerekiyor. | Open Subtitles | اريد منها ان تنزع الصدرية وتقوم بفحصها جسدها الأن |
Aşağıya indirdikleri göğüs yüzgeçleri ve yarı açık ağızlarıyla biri pes edene kadar birbirlerine yaklaşırlar. | Open Subtitles | بزعانفها الصدرية مقعودة للأسفل, وبفتح فكيها قليلا اسماك القرش تتحرك بجانب بعضها البعض حتى يفسح احدها المجال |
İkinci kurşun C-7 göğüs sinirinden geçip pektoralis majör kasından çıkmış." | Open Subtitles | الرصاصة الثانية اخترقت هاستينغس عبر العصب الصدري السابع خرجت عبر العضلة الصدرية الكبرى |
Sabah çekilen göğüs röntgenleri temizdi. Çok hızlı oldu. | Open Subtitles | أشعته الصدرية كانت نظيفة هذا الصباح الأمر حدث سريعاً |
Peki, bu sizin en önemli gizli silahınız, dolgulu sütyen. | Open Subtitles | حسناً ، هذا أهم سلاح سري لديكن الصدرية المائية |
İşte aradığın sütyen bu. Görüyor musun? Esir olmuş! | Open Subtitles | حسناً ، هذه هي نوع الصدرية التي تبحثين عنه أترين؟ |
Şanslıymış, çelik yelek hayatını kurtarmış. | Open Subtitles | إنه محظوظ,الصدرية الواقية من الرصاص التي كان يرتديها أنقذت حياتة |
Güzel, çünkü kirli bir yelek istemezdim. | Open Subtitles | ذلك جيد لأنني لا أريد الحصول على تلك الصدرية المتعرقة المتسخة |
Bitişik memelerin var, duruşun berbat ve kıyafetlerin üzerinde tuhaf duruyor çünkü yanlış numara sutyen takıyorsun. | Open Subtitles | لديكِ ثدي أحادي , و وضعك مزري , و ملابسك تتناسب بشكلٍ غريب لأنّكِ ترتدين حجم الصدرية الخاطئة , بوم حديث حقيقي. |
Onu Birleşik sutyen, 'Favorinizi seçmek zorunda değilsiniz' sloganıyla hatırlıyorum. | Open Subtitles | ظننت أنها الصدرية الموحدة "الآن لست بحاجة لإختيار أيهما أفضل" |
Sadece ateşli bir randevum olursa bana o yeleği ödünç vereceğine söz ver. | Open Subtitles | عديني أن تعيريني هذه الصدرية إن كان أمامي موعد هام |
CTU uzmanları yeleği etkisiz bırakmayı deneyecekler. | Open Subtitles | تقنيو الوحدة سيحاولون تعطيل الصدرية عن بعد |
Çünkü bu aptal sütyeni çıkartamıyorum. Görünüşe göre sonsuza kadar giymem gerekiyor. Pekala. | Open Subtitles | هذا لأنني لا استطيع خلع تلك الصدرية من الواضح أنه يجب ارتداءها للآبد |
Lisa'nın sutyeni nasıl oldu da Jason'ın stüdyosunda bulundu? | Open Subtitles | كيف وصلت حمالة ليسا الصدرية الوصول الى استوديو جايسون |
Önlüğü senden almam gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول : انني يجب ان اخذ الصدرية منك |
Süslü yelekli, dilersen devam et ve o tüfeği çek ama kullanmadan önce patronunla konuşsan iyi olur çünkü ben yere düşmeden ölmüş olacaktır. | Open Subtitles | انت ذو الصدرية المزركشة هيا اسحب البندقية اذا كنت ترغب في ذلك لكن استأذن من رئيسك قبل استعمالها لأنه سيكون ميتا قبل ان اصل الى الارض |
Duşun oraya astığın kırmızı sütyenin gerçekten çok tahrik edici. | Open Subtitles | الصدرية الحمراء التي تعلّقينها في الحمّام مثيرة جداً |
Gia, çamasir makinesinden sutyenini çaldigini düsündügü bir kiza biçak çektigi için atilmis. | Open Subtitles | نعم , مثل مرحلة رائعة جيا تم طردها لأنها حملت سكينة على فتاة ما لكنها تقسم انها كانت تسرق حاملاتها الصدرية |
Toraks vertabralarının anterosüperiyor kenarlarında. Bir, iki, üç tane. | Open Subtitles | هنا على الحواف الأمامية العلوية للفقرات الصدرية الثلاث الأولى. |
Kilo almışsın. yeleğin kesinlikle ceketten daha yeni. | Open Subtitles | لقد ازداد وزنك الصدرية أجدد بشكل واضح من المعطف |
Sanırım Dev'de de aynı sutyenden vardı. Ben onun kadar güzel olmadığımı biliyorum. Norah, sen güzelsin. | Open Subtitles | أعتقد أن ديف لديه نفس هذه الصدرية |