"الصدفه" - Traduction Arabe en Turc

    • tesadüfen
        
    • tesadüf
        
    • eseri
        
    • deniz kabuğu
        
    tesadüfen bazı moleküller gelişigüzel biçimde birbirlerine çarptılar ta ki sonunda biçimlenmiş biri kendini kopyalayana kadar. Open Subtitles بطريق الصدفه بعض الجزيئات التحمت ببعضها بطريقه عشوائيه اخيراً تمكن أحد التكوينات من نسخ نفسه
    Sıradan ama havalı olan bir şey mesela tesadüfen dondurmacıya rastlamak gibi. Open Subtitles شي عابر , لكن جيد مثل ان اذهب لمحل الايس كريم في الصدفه
    tesadüfen bir yeteneğinizin farkına varırsanız ve önemli birisi tesadüfen onu görürse güzel şeyler çok sıkı çalışmadan da olabilir. Open Subtitles إذا تعثرتما على موهبة مذهله عن طريق الخطاء ومن ثم شخص مهم يراها من قبل الصدفه الأشياء المذهله قد تحدث بدون أية جهد
    -Hepinizin adının Elmer olması ne komik tesadüf. Open Subtitles نوع من الصدفه المضحكه , جميعكم ايها الشباب يبدأ إسمكم بإلمر, هه؟
    Bu adamların yüksek ücretli özel bir okulun öğrencilerini kaçırmaları tesadüf olamaz. Open Subtitles انا اقصد, ليس من قبيل الصدفه ان هؤلاء الاطفال قد اختطفوا من حافلة مدرسه خاصه ,باهظه التكاليف
    Ben şans eseri ordaydım. Open Subtitles لا أعتقد ذلك لقد قفزت عن طريق الصدفه
    Öldüğünde elinde bu deniz kabuğu vardı. Open Subtitles كان ممسكاً بتلك الصدفه عند موته
    Şimdi beni düşünüyor mu tesadüfen, beni henüz tanımadığı halde? Open Subtitles هل هو يفكر بي الان" "بفعل الصدفه, بالرغم من أنه لا يعرفني؟"
    Ve tesadüfen bana senden epey hoşlandığı söylendi. Open Subtitles ومن باب الصدفه أخبرت أنه منجذب نحوك
    tesadüfen bu sektöre girdim. Open Subtitles أتيت إلى هذه الصناعة عن طريق الصدفه
    tesadüfen senin bizim için çalıştığından şüphelenirlerse ne kadar süre hayatta kalmayı becerebileceğini düşünüyorsun? Open Subtitles إلى أي مده تعتقد أنك تستطيع النجاة منهم ؟ .. إن كان " بمحض الصدفه " أشتبهوا بانك تعمل من أجلنا ( يقصد بان يكون عميل للحكومة الأسرائيلية )
    Döndüğü ilk gün Harold'un okulda olması tesadüf olamaz. Open Subtitles انها ليست من قبيل الصدفه في اليوم الأول لرجوعها
    Gidip görelim tesadüf mü, kader mi? Open Subtitles مآ إذآ كآن من قبيل الصدفه أو القدر أريد أن اتحقق
    Üç yıl arayla üç çocuğumuzun olması, kesinlikle tesadüf değil. TED وليس من قبيل الصدفه ان انجبنا علي ثلاثة اطفال كان هناك فرق ثلاثة سنوات .
    Böyle bir tesadüf nasıl olabilir? Open Subtitles كيف لهذه الصدفه انت تحدث الان؟
    Böyle bir tesadüf nasıl olabilir? Open Subtitles كيف لهذه الصدفه انت تحدث الان؟
    Buraya gelişiniz daha tesadüf olamazdı. Open Subtitles وصولك هنا لا يمكن ان يكون من الصدفه
    Sen de sonunda şans eseri Elisabet'in neye benzediğini görmüş olursun. Open Subtitles ومن قبيل الصدفه ستتمكن من رؤيه كيف تبدو (إليزابيت)
    Bu deniz kabuğu o kadar da güzel değil. Open Subtitles هذه الصدفه ليست جميله هكذا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus