Onlar, yalnız savaşçılar tıpkı babam ve diğerleri gibi. Kalkındırma çalışmalarının temel hattı bu yalnız savaşçıların el ele vermesine ve böylece engelleri aşmalarına yardımcı olmak. | TED | هؤلاء هم المحاربون الوحيدون مثل والدي وكثيرين كثيرين غيرهم، والمفتاح الحدودي للعمل الإنمائي هو مساعدة هؤلاء المحاربين الوحيدين في التكاتف حتى يمكنهم التغلب على الصعاب معا. |
Kimi insanlar cehennemde doğuyor ve her şeye karşı gelerek cenneti haketmiş gibi yaşıyorlar. | TED | بعض الناس ولدوا في جحيم ورغم كل الصعاب وصلوا إلى الجنة |
Böyle aşırı çiftleşme, erkeği yorgun bırakır hayvanlar kralı bu zorluğa dayanmak zorundadır. | Open Subtitles | مثلتلكالمواعداتالمركّزةِ تتْركُ الذكرُ يستنفذ كل الصعاب التي يجب ان يتحملها اشد الرجال |
Asya'nın ardı arkası kesilmez güruhuna ve tüm zorluklara rağmen, bunu başarabilirdik, Arkadyalıları Termofil'de tutabilirdik. | Open Subtitles | ضد قبائل اسيا اللا متناهية و ضد كل الصعاب يمكننا أن نفعلها يمكننا حماية البوابات |
zorlukları aşan insanlar, bunu yalnız başlarına yapmazlar. | TED | الأشخاص الذين يتجاوزون الصعاب لا يفعلون ذلك لوحدهم. |
Önemli olan ve kutlayacağımız şey ise bu krizi nasıl aştığımız zorluklarla nasıl mücadele ettiğimiz ve neslimizi nasıl devam ettirdiğimizdir. | Open Subtitles | لكن المهم، ما يهمنا هو كيفية النجاة من الكارثة كيف نثابر ضد الصعاب |
Ve bir sürü engeli aşıp sonuna kadar gitmeye hazır biriyle olduğumu bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | ونتخطى الكثير من الصعاب وأنا بحاجة لأعرف أنّني مع شخصٍ مستعدٍ للتأقلم مع كلّ موقف |
Bunun hayatta bir kez karşılaşılacak bir aşk olduğunu unutmayacağıma ve bizi hangi zorluklar ayırırsa ayırsın yine bir şekilde bir araya geleceğimizi ruhumun derinlikleri içinde bileceğime söz veririm. | Open Subtitles | و أعدك ألا أنسى أن هذا هو الحب الوحيد بالعمر و أن أدرك في أعماق روحي أنه مهما فرقتنا الصعاب |
böylece tüm engelleri aşacak ve tüm problemleri çözeceksin. | Open Subtitles | وبعدها ستتخطي كل الصعاب كُلّ مشاكلكَ سَتَختفي. |
böylece tüm engelleri aşacaksın... tüm problemlerin kaybolacak, zafer senin olacak... sadece senin. | Open Subtitles | وبعد ذلك ستتخطي كل الصعاب كُلّ مشاكلكَ سَتَختفي، النصر سَيَكُونُ لك... فقط لك. |
Böylece tüm engelleri aşacaksın, tüm sorunların kaybolacak... | Open Subtitles | وبعدها ستتخطى كل الصعاب كل مشاكلك ستتلاشى والنصر سيكون حليفك |
Her şeye ve başaramayacaklarına dair tüm beklentilere rağmen, başarmışlar. | TED | حيث أنهم نجحوا على الرغم من كل شيئ ورغم عظيم الصعاب. |
Üç ay önce sezaryenle doğmuşlar ve her şeye rağmen hala yaşıyorlar. | Open Subtitles | ولدابعمليةقيصريةقبل 3أشهر , ورغم كل الصعاب لا يزالا على قيد الحياة. |
Onca zorluğa göğüs gererek buraya nasıl geldiğimi bilmiyorsun. | Open Subtitles | ليس لديك فكرة عن صعوبة ما فعلت لأصل إلى ما أنا عليه اليوم، رغم كل الصعاب |
İnsan gibi görünmek için onca zorluğa katlan ama tesisatı güncelleme! | Open Subtitles | قومك مروا بالكثير من الصعاب ! للظهور كبشر ولم يفعلوا شيء تجاه كبح الألم |
Tanrıya hizmet etmek, umut ve zorluklara dayanma gücü verir. | Open Subtitles | ليكن شعاركم في الحياة الأمل وتحمّل الصعاب.. |
Eğer oda arkadaşım, büyük teknik zorluklara rağmen, film çeken yaratıcı insanlarla dolu, Nollywood'u bilseydi ne olurdu? Öyle popüler filmler ki, Nijeryalıların kendi ürettiklerini kendilerinin tüketmesinin gerçekten en iyi örnekleri. | TED | ماذا لو أن شريكتي في الغرفة علمت عن نوللي وود، المليئة بأشخاص مبتكرين يصنعون الأفلام رغماً عن الصعاب التقنية العظيمة؟ أفلام شهيرة جداً بحيث أنها أفضل مثال لإستهلاك النيجيريين لما ينتجونه. |
Ne olursa olsun, güvenebileceğiniz birisine sahip olmak zorlukları aşmak için çok önemlidir. | TED | أن تجد شخصًا تعول عليه بغض النظر عن أي شيئ آخر هو شيئ أساسي لتجاوز الصعاب. |
Aklımızla zorlukları aşıp uyum sağlamak için maaş alıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتقاض رواتبنا لكى نتصرف , سيدى لنتغلب على الصعاب ونكون مستعدين |
Tehlike ve zorluklarla karşılaştığında kime güvenirsin? | Open Subtitles | في كل المخاطر و الصعاب في من تضع ثقتك؟ |
Tehlike ve zorluklarla karşılaştığında kime güvenirsin? | Open Subtitles | في كل المخاطر و الصعاب في من تضع ثقتك؟ |
İleride, önlerindeki her engeli o aşk sayesinde aşacaklarmış." | Open Subtitles | و بمرور الوقت ، فإن هذا الحب سيرعاهما ضد كل "الصعاب |
Ve daha sonra, gençleşemese de, ve her ne kadar zorluklar olsa da, yaşamanın harika bir şey olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وبالرغم من أنه لن يعود شاباً... وبالرغم من كل الصعاب... فإنه من الرائع أن تكون على قيد الحياة |
Bu benzer hikayeler, çok güçlü ve üstesinden gelinmesi zor öğeler içeriyor. | TED | قصصهم في التغلب على الصعاب التي لا تقهر قوية جداً |