"الصعب ان" - Traduction Arabe en Turc

    • zordur
        
    • güç
        
    • zor olmalı
        
    • zor olur
        
    • biraz zor
        
    • zorlanıyorum
        
    Sabah güneş doğduğunda... bazen gecenin olduğuna inanmak zordur. Open Subtitles فى الصباح, عندما تُشرق الشمس, احيانا يكون من الصعب ان نُصدق انه كان هناك ليلٌ
    Pazarda alınıp, satılırken insanın özgür olması zordur. Open Subtitles انه من الصعب ان تكون حراً عندما تبيع وتشتري في المحلات التجارية
    Burada taksi bulmak güç olur. İstersen biz seni bırakabiliriz. Open Subtitles سيكون من الصعب ان تحصلى على تاكسى هنا نستطيع ان نقلك اذا احببت
    Lakin unutmak zor olmalı. Open Subtitles مع هذا يبقى انه من الصعب ان تنسى كيف كانت الامور
    Birinin eli kıçındayken oturması zaten zor olur. Open Subtitles من الصعب ان تجلس بينما توجد يد شخص ما في مؤخرتك
    bir etkisi olup olmadığını söylemek biraz zor, değil mi? TED الان، من الصعب ان نجزم اذا ما كان لهذا تأثير على صحتها بالتحديد، صحيح؟
    25 yıllık, o yüzden bazen... diğer bisikletçilere yetişmekte zorlanıyorum. Open Subtitles ان عمرها تقريبا 25 سنة لهذا اشعر انه من الصعب ان اجاري السائقين الاخرين
    Evet, bayım. 'Gay' olarak böyle küçük bir, doğru kelime budur... kasabada yaşamak zordur. Open Subtitles بكل حال من الصعب ان تعيش شاذا هذه هي الكلمة المناسبة للقول
    En sevdiğin şeyden vazgeçmek çok zordur. Buldum! Open Subtitles انه من الصعب ان تقلع عن احب الاشياء اليك
    Biliyor musun, birini bacağından vurmak öldürmekten daha zordur? Open Subtitles اتعلم من الصعب ان تطلق النار على ساق احدهم ثم ترديه قتيلاً
    Brooklyn'de düşünmek için sakin bir yer bulmak zordur. Open Subtitles من الصعب ان تجد مكان هادئ فى بروكلين لتفكر
    BrookIyn'de düşünmek için sessiz bir yer bulmak zordur. Open Subtitles من الصعب ان تجد مكان هادئ فى بروكلين لتفكر
    Bir uyuşturucu satıcısının uyuşturucusunu bir diğerine satmak ne kadar zordur sence? Open Subtitles هل تعتقد انه من الصعب ان تبيع مخدرات لتاجر مخدرات آخر
    Bunca göreceli bakış açısı içerisinde, bu ayrık görüşleri kavrayabilmek oldukça güç. Open Subtitles من الصعب ان نقتنع بالفكر الجديد المختلف تماما مثل هذه النظرة النسبية الجديدة
    Bizim bu arabaya sahip olduğumuz gerçeği biraz inanması güç olabilir ama anne baba olarak birçok hata yaptık. Open Subtitles ربما من الصعب ان تصدق، بمعرفتك اننا نمتلك هذة السيارة، لكن كأبآء، قمنا بالعديد من الأخطاء.
    Bu adamın geç kalacağına inanmak güç. Open Subtitles من الصعب ان اصدق ان هذا الرجل متاخر عن الموعد
    Kanımca yabancı bir ülkede çamaşır yıkatmak zor olmalı. Open Subtitles اعتقد انه من الصعب ان تقوم بالغسيل فى بلد اجنبيّة
    Böyle küçük bir kasabada kadınlarla tanışmak zor olmalı. Open Subtitles لابد انه من الصعب ان تقابل النساء في هذه القريه الصغيره
    İnsanları gerçekte oldukları gibi görebilen tek insan olmak çok zor olmalı. Open Subtitles اكيد انة من الصعب ان تكون الوحيد الذي ترى الاشخاص على حقيقة التي يكونون عليها.
    Aşkını tetikleyen hiç bir şey hissedemezsen, aşkını göstermekte zor olur. Open Subtitles من الصعب ان تعبر عن الحب عندما لا تشعر بشئ يحثك علي ذلك
    Yılın bu zamanında evlenen çok kişi vardır. Yer bulmak zor olur. Open Subtitles فى هذا الوقت من العام لابد ان جميع الحجوزات قد امتلأت لذا من الصعب ان نجد اى واحدا
    Aslında L.A. da yeniyim. ve insanlarla tanışmak biraz zor. Open Subtitles انا جديد هنا فى لوس انجلوس واظن انه من الصعب ان تجد اصدقاء
    O bisikleti kıçına soktuğumda sürmen biraz zor olacak. Open Subtitles أتعلم سيكون من الصعب ان تركب تلك الدراجة و قدمي في مؤخرتك
    Çocuk felci yüzünden kahvaltı gevreğini bulmakta zorlanıyorum. Open Subtitles من الصعب ان تجد تميمة حظ و انت مصاب بالشيب
    Bilmiyorum. Ondan önce nasıl biri olduğumu hatırlamakta zorlanıyorum. Open Subtitles لا اعلم , انه من الصعب ان اتذكر ما كنت قبل ان تدخل حياتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus