"الصعب جداً" - Traduction Arabe en Turc

    • çok zor
        
    • çok zordur
        
    • kadar zor
        
    • oldukça zor
        
    • çok güç
        
    • zor oldu
        
    • çok zordu
        
    • zor oluyor
        
    Ve bu durumda, insansız hava uçağının hasarını derinden inceleyerek, bu silahı kimin gönderdiğini söylemek çok zor olacak. TED وفي تلك الحالة، غربلة للحطام كهجوم طائرة بدون طيار انتحاري، سيكون من الصعب جداً القول من أرسل تلك الطائرات.
    Her şeyden önce, sıtmaya dirençli sivrisinek üretmenin çok zor olduğu anlaşılmıştı. TED لسبب واحد فقط، تبيّن أنه من الصعب جداً تخليق بعوضة مقاومة للملاريا.
    Gitmiş! Bilindik hikaye işte. Bugünlerde iyi yardımcı bulmak çok zor. Open Subtitles قصة مشابهة ، من الصعب جداً أن تتلقى المساعدة هذه الأيام
    Ruhlar bir kere bağlantı kurduğunda bunu koparmak çok zordur. Open Subtitles ‫إذا حصل ارتباط بروح فمن الصعب جداً فكُ ذلك ‫الاتصال
    Eğer mesele buysa, nasıl olur da bir şehri yok etmek bu kadar zor olur? TED وان كان الامر كذلك لماذا إذا من الصعب جداً قتل مدينة ؟
    Bunları her zaman en sonuna kadar giyiyor ve çoğu zaman çöpe atıyoruz çünkü ikinci el dükkânına delinmiş eski çoraplarımızı bağışlamak oldukça zor. TED كلنا نرتدي تلك القطع حتى نعدمها، وفي حالات كثيرة نرميها في القمامة لأنه من الصعب جداً أن تتبرع بجواربك البالية المخرومة لمتجر الملابس المستعملة.
    Meteor taşlarıyla çalışırken kimyasal maddelerin tepkisini tahmin etmek çok zor. Open Subtitles عند التلاعب بصخور نيزك من الصعب جداً توقع تفاعلات المواد الكيميائية
    Aydınlatma tabakası çok fazla ışığın içeri girmesine sebep olur, ...bu mesafeden öğlen vakti tam bir görüş sağlamaları çok zor olur. Open Subtitles الطلاء يحجب الكثير من الضوء المارّ من خلاله، سيكون من الصعب جداً عليهم أن يروا، بشكل جيد من هذه المسافه في الظهيرة.
    - Doğru şeyi yapıyorsan bilmek çok zor değil mi? Open Subtitles من الصعب جداً أن تعرف إذا كنتَ تفعل الشيء الصحيح.
    Bu korkunç suçları ablam olarak tanıdığım kişiyle ilişkilendirmem çok zor. Open Subtitles من الصعب جداً ربط هذه الجرائم الفظيعة بشخصية أعتبرها أختي الكبيرة.
    İçeri girmek benim için bile 1893 yılı olmasına rağmen çok zor. Open Subtitles من الصعب جداً الوصول اليهم، حتى بالنسبة لي، حتى في عام 1893.
    Onlar Kongo'nun balta girmemiş ormanlıklarının derinliklerinde yaşıyorlar, ve bu yüzden onları incelemek çok zor. TED انهم يعيشون في عمق ادغال الكنغو ومن الصعب جداً القيام باجراء دراسات عليهم
    İsveç Uppsala Üniversitesinde yapılan bir araştırma size gülen birisine kızmanızın çok zor olduğunu buldu. TED دراسة جديدة في جامعة ابسالا في السويد وجدت انه من الصعب جداً العبس في وجه شخص يبتسم
    Caltrans, otoyollarını yöneten bir devlet kurumudur. ve onlarla pazarlık yapmak çok zor olabilirdi. TED كالترانز هي وكالة تابعة للولاية التي تحكم الطريق السريع، إذاً كان من الصعب جداً مناقشتهم.
    Hala insanların değişebileceğine inanıyorken, dünyadaki adaletsizlikle yüzleşmek gerçekten çok zor. TED من الصعب جداً أن تواجه الظلم المستشري في العالم، بينما تظلّ مؤمناً بقدرة الناس على إحداث تغيير حقيقي.
    Kendiniz ve aileniz için gelecek kurmayı bırakın, bu ülkelerde güvende olmanız bile çok zor. TED من الصعب جداً أن يبقى المرء بأمان في تلك الدول، ناهيكم عن بناء مستقبل لشخص وعائلته.
    Ama bazen bir demiryolunu inşa etmek çok zordur sadece. Open Subtitles لكن بعض الأحيان، يكون من الصعب جداً بناء سكك حديدية.
    Ruhlar bir kere bağlantı kurduğunda bunu koparmak çok zordur. Open Subtitles ‫إذا حصل ارتباط بروح فمن الصعب جداً فكُ ذلك ‫الاتصال
    Varsayımsal olanı önemsemiyorlardı, ve soyutlama olmaksızın ahlaki bir tartışmayı kazanmak çok zordur. TED لن يأخذوا الفرضية على محمل الجد، وبدون الفرضية، من الصعب جداً الحصول على جدال الأخلاقي بعيداً عن الواقع.
    Mesela, brokolinin hiçbir etkisi yoktur, bu da muhtemelen neden çocuklara sebze yedirmenin bu kadar zor olduğunu açıklıyor. TED البروكلي على سبيل المثال لا يؤثر أبداً مما يفسر كونه من الصعب جداً أن تقنع الأطفال بتناول الخضراوات.
    Muhtemelen bunun oldukça zor olduğunu düşünebilirsiniz; yeni hikayeler ve yeni konular bulmak, ancak yeni teknolojiler film tekniklerimizi de değiştiriyorlar. TED قد تعتقدون أنه من الصعب جداً ايجاد أخبار ومواضيع جديدة، ولكن التكنولوجيا الجديدة تغيّر الطريقة التي يمكننا من خلالها أن نصّور.
    Hatta bence, bizi mahvetmeyeceğini veya kendimizi mahvetmeyi bize aşılamayacağını düşünmek çok güç. TED وفي الواقع، أظنه من الصعب جداً أن نرى كيف أنها لن تدمرنا أو تلهمنا أن ندمر أنفسنا.
    Ama ikimiz de çok meşgul insanlarız tarih belirlemek de çok zor oldu. Open Subtitles ولكن كلانا مشغولان جداً ومن الصعب جداً تحديد موعد
    Bunu alaşağı etmek ve başarısızlığa uğratmak çok zordu. Open Subtitles وبَدَا من الصعب جداً تخطيه وقوي للغاية لا يسقط
    Nitekim bilgisayar koduna baktığımızda anlam yüklemek çok daha zor oluyor. Open Subtitles لذا من الصعب جداً إتهام أحد عندما يتعلق الأمر بشفرة حاسب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus