Ve aynı zamanda şunu da biliyor ki kendisiyle karşılaştığınızda tetiği çekmek size zor gelecek. | Open Subtitles | و هو أيضا يعرف أنه من الصعب عليكم الضغط على الزناد اذا ما رأيتموه |
Biliyorum, yeraltında olmak sizin için çok zor. | Open Subtitles | اعلم أنه من الصعب عليكم البقاء هنا تحت الأرض |
Benim bunda iyi olduğuma inanmak sizin için neden bu kadar zor? | Open Subtitles | لماذا من الصعب عليكم ان تصدقوا باني جيدا |
Ayrıca onunla yüzleştiğinizde tetiği çekmenizin çok zor olacağını da biliyor. | Open Subtitles | و هو أيضا يعرف أنه من الصعب عليكم الضغط على الزناد اذا ما رأيتموه |
Bana bir şey vermek size neden bu kadar zor geliyor? | Open Subtitles | لماذا من الصعب عليكم أن تعطوني أي شيء ياقوم؟ |
Sizler gibi tiryakiler için bırakmanın ne kadar zor olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت أنه من الصعب عليكم ايها المدخنين مثلكم أنتم ان تتركوا التدخين |
İnsan bedeninizi tutmanın sizin için zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | الآن، أعلم أنه من الصعب عليكم أن تحتفظوا بشكلكم البشري الكامل |
Şu an bunun zor olduğunu biliyorum ama zamanla, doğru seçimi yaptığınızı anlayacaksınız. | Open Subtitles | اعلم انه من الصعب عليكم استيعاب ذلك الان ولكن في الوقت المناسب، سوف تدركون انكم قمتم بالاختيار الصائب |
Bunları anlayabilmeniz çok zor olacak. | Open Subtitles | وسيكون من الصعب عليكم ان تتفهموها |
Umarım senin için de zor olur. | Open Subtitles | وأمل انه سيكون من الصعب عليكم. |
Sizin için, beni anlamanın ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعلم انه من الصعب عليكم استيعابه |
Bunu anlamak zor. | Open Subtitles | من الصعب عليكم ان تفهموا |