Ama yuvalama zamanında, okyanusun dört bir yanından Ascension Adası'na gelirler. | Open Subtitles | لكن في عَشْعَشَة الوقتِ، يَجيئونَ إلى الصعودِ مِنْ جميع أنحاء المحيطِ. |
Yüzücü türler de Ascension' a üremeye gelir. | Open Subtitles | يَجيءُ السبّاحونُ أيضاً إلى الصعودِ للتَفْقيس. |
Boatswain Bird Adası, Ascension'ın açığında tek bir sütun. | Open Subtitles | جزيرة طيرِ سفّانِ، a عمود وحيد، فقط مِنْ ساحلِ الصعودِ. |
Bize yükselmenin fiziksel beden saf enerjiye dönüştüğünde gerçekleştiğini söyledin. | Open Subtitles | لقد أخبرتينا بأنّ الصعودِ يُنجَزُ عندما يُتحوّلُ الجسمَ المادي الطبيعي إلى طاقة نقية صافية |
Bahsettiğin gizli katkı o, yükselmenin anahtarı. | Open Subtitles | انه ذلك "المكونِ السريِ" الذي أشرتي إليهِ, المفتاح إلى الصعودِ (أسنشن). |