şuradaki küçük kaya, orada, büyük kayanın üstündeki bakalım onu vurabilecek misin? | Open Subtitles | تلك الصخرة الصغيرة هناك التي على قمة الصخرة الكبيرة , دعنا نرى ما اذا كنت ستصيبها ام لا. |
Burada oturup şuradaki küçük ağaca bakacağız. | Open Subtitles | سوف نجلس هنا فقط ونشاهد هذه الشجرة الصغيرة هناك. |
Etrafta onlara dair hiçbir iz bırakmamışsın şuradaki küçük bölmende bile. | Open Subtitles | لم تتركي دليلاً على تواجدهم في أي مكان ولا حتى في مقصورتك الصغيرة هناك |
Oradaki küçük kızı görüyor musun? | Open Subtitles | انظر .. اترى تلك الفتاة الصغيرة هناك ؟ ؟ |
Camın üzerinde ez, böylece kokusu tüm odaya yayılır ve bütün kötülükleri uzak tutar ve Oradaki küçük odayı unutma. | Open Subtitles | أحشرهم بين الزجاج حتى تتغلغل الرائحة في الغرفة بأكملها وتبعد كل الشر ولا تنسى الغرفة الصغيرة هناك |
şuradaki küçük şeyler. | Open Subtitles | هذه الأشياء الصغيرة هناك |
Oradaki küçük militan gruplar teslim oldu. | Open Subtitles | ينبغي على الجماعات الصغيرة هناك أن تعلن إستسلامها |
Oradaki küçük aileyi görüyor musun? | Open Subtitles | أترين العائلة الصغيرة هناك ؟ |
- Oradaki küçük kız. | Open Subtitles | - تلك الفتاة الصغيرة هناك - |