"الصقيع" - Traduction Arabe en Turc

    • Buz
        
    • Soğuk
        
    • Frost
        
    • don
        
    • soğuktan
        
    • soğukta
        
    • buzlar
        
    • donma
        
    • kırağı
        
    • dondan
        
    • ısırığı
        
    • donarak
        
    • hasarı
        
    Soğuk ısırığı, Buz canavarları. Hep aynı şeyler. Open Subtitles إصابات الصقيع ، وحوش ثلجية كالعادة ، كالعادة
    Biz de burada durmuş, tek bir Buz devi bile öldüremedin diye surat astığını sanıyorduk. Open Subtitles ونحن إعتقدنا أنك ما زلت في مزاج سيئ لأنك لم تقتل عملاق الصقيع
    Soğuk çarpması çok kötü görünmüyor ama arterini hemen onarmam gerekiyor. Open Subtitles لن تضرّك قضمة الصقيع كثيراً لكنّ عليّ أن أصلح الشريان الآن
    1982 yılında, iki bacağım da dağ tırmanışı kazası sırasında maruz kaldığım Soğuk ısırığına bağlı doku hasarı nedeniyle kesildi. TED في عام 1982، بُترت ساقاي بسبب تلف الأنسجة من الصقيع تعرضت له خلال حادث تسلق جبلي
    Killer Frost adında, kalbi buzlaşmış, öldürmeyi çok seven meta-insan bir buzlar Kraliçesi'ydi. Open Subtitles إنها ملكة ثلج باردة القلب تدعى الصقيع القاتل متحولة استمتعت بالقتل كثيرًا
    Soğukken ise, don oluşumu sadece kuru ot tabakasının üzerinde gerçekleşiyor, bu yüzden dışarısı dondurucu soğukken toprak hâlâ nefes alabiliyor. TED عندما يكون الجو بارداً، يكون تشكل الصقيع فقط على النشارة، لذا يمكن للتربة أن تتنفس بينما الجو متجمد في الخارج.
    Bunlar ağır şekilde soğuktan donmuş ayaklar, ve burnun soğuktan donması. TED هذه بعض لدغات الصقيع الشديدة على القدم وهنا أُخرى على الأنف
    Ve ufukta, bize doğru gelen Buz devleri. Open Subtitles وعمالقة الصقيع كانوا يقتربون على مرمى البصر.
    Herkesin atası, Buz devleri vadide toplanmaya devam ediyor. Open Subtitles أبانا، عمالقة الصقيع يستمروا في التجمع في الوادي.
    Buz kristallerinin süblimleşmesi, don noktasından daha soğuktur bu. Open Subtitles إنه أرقى من بلورات الثلج وأبرد من نقطة الصقيع
    don vurduğunda, biz organik tarım yapanlar, Buz keseriz çünkü, kelimenin tam anlamıyla bitkinin yapraklarını sıyırıp döker, Open Subtitles كما يصل الصقيع الثابت، كما مزارعي المنتجات العضوية، ونحن نأمل أن الجليدية لأن ذلك يختلس حرفيا، ويزيل يترك المصنع،
    Camı açtığı zaman tüm yağışın ve Soğuk havanın içeri girmesine izin vermiş, bütün yolcuları da rahatsız etmişti. TED وبفتحه النافذة دخل الصقيع البارد فتعرض الركاب للبرد.
    Fakat yakında Soğuk onları kasabaya çekecek. Open Subtitles لكن الصقيع سوف يقودوهم قريباً إلى المدينة
    Üzgün olabilirim, bir süre yalnız kalmak isteyebilirim ama sana söz veriyorum Killer Frost, bu dünyada asla var olmayacak, tamam mı? Open Subtitles قد أكون حزينة، وربما أريد المكوث وحدي لبعض الوقت لكني أعدك أن الصقيع القاتل لن تتواجد على هذه الأرض، حسنًا؟
    - Killer Frost'a dönüşüyor. - Tıpkı gördüğüm gibi. Open Subtitles إنه تتحول إلى الصقيع القاتل كما رأيت في رؤياي
    Frost Eustace Kendrick'i fabrikada öldürdü. Open Subtitles قتل الصقيع يوستاس كندريك في المصنع
    Kırlara vuran don çayırı nasıI örterse, Bu da senin güzelliğini kapatır. Open Subtitles والبقع الجمال خاصتك كما تفعل عضة الصقيع وأشربة العسل.
    Patateslerin toplanması lâzım, artık yarın öbür gün don olabilir. Open Subtitles ، نحتاج لحصد البطاطا قد يأتي الصقيع في أي يوم الآن
    Bir kısmı hipotermikti, bir kısmının uzuvları soğuktan donmuş, bazılarında da bu iki durum vardı. TED بعضهم كان يعاني من إنخفاض للحرارة وآخرون قد أُصيبوا لدغة الصقيع .. وبعضهم كانوا يعانون من الأمرين
    Yaşlı bir adamı soğukta dışarıda mı bırakacaksın yoksa beni içeri davet edecek misin? Open Subtitles أستتركين رجلاً مسناً يبقى واقفاً هنا فى الصقيع ، أم ستطلبين منى الدخول ؟
    Sonsuz gecede, buzlar ülkesini bulacağız. Open Subtitles فى هذا الليل السرمدى نجد طريقنا لارض الصقيع
    Gerisini donma çizgisinin altına gömdüm böylece donma ve eritme döngüsü arasında mezar şişip açılmayacak. Open Subtitles دفنت البقية تحت خط الصقيع حتى لا يُفتح القبر أثناء دورات التجمد وذوبان الجليد
    Mezarcılar için üzgünüm. Zor iş. Toprağı kırağı çalmıştır. Open Subtitles أتأسف على حال حفاري القبور عمل شاق، إنه الصقيع
    Geniş yapraklı ağaçlar, dondan zarar gördükleri için kışın yaprak döker. Open Subtitles الأوراق العريضة يجب أن تسقط في الشتاء لتضررها من الصقيع. حيثأنهميختفون،
    Hipertermi (yüksek vücut ısısı) den mi öleceğim yoksa donarak mı? İnsanlar neden ölür? İnlemekten? Open Subtitles سأموت منارتفاع الحرارة أم هو قضمة الصقيع ؟
    1982 yılında bir dağcılık kazası geçirdim, donmaya bağlı doku hasarı nedeniyle iki bacağımın da kesilmesi gerekti. TED عام 1982، وقع لي حادث أثناء تسلق الجبال، وكان لا بد من بتر كلتا ساقي نتيجة لتلف الأنسجة الذي سببه الصقيع.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus