"الصلاحية" - Traduction Arabe en Turc

    • kullanma
        
    • yetkisi
        
    • yetki
        
    • süresi
        
    • yetkiniz
        
    • izin
        
    • yetkim
        
    • yetkin
        
    • izni
        
    • yetkili
        
    • erişim
        
    • yetkiye
        
    • yetkimiz
        
    • kullanım
        
    • yetkisini
        
    Et kamyonu gelirsede çocuklar son kullanma tarihi geçmeden alıp getiriyor. Open Subtitles و تأتي شاحنة للحوم فأحصل على اللحم قبل انتهاء تاريخ الصلاحية
    Takip protokolüne ulaşım yetkisi olan herkesin ismini ve geçmişini istiyorum. Open Subtitles أريد أسماء وخلفية كل من لديه الصلاحية بمعرفة عمل أجهزة التعقّب
    Polisin yetki alanında ve bana güvenin, bu vakayı çözmek için FBI'ın tam desteğini isteyeceğim. Open Subtitles الشرطة عندها الصلاحية القضائية و صدقيني سأعرض عليهم قوة الاف بي اي كلها لحل هذه القضية
    Evet, bu belgenin sadece süresi dolmamış, aynı zamanda antika. Open Subtitles أجل , تلك الرخصة ليست منتهية الصلاحية فحسب إنها عتيقة
    Buna rağmen sizin bile gemide ne olduğunu öğrenmeye yetkiniz yok. Open Subtitles ومع هذا حتى أنتم لا تملكون الصلاحية لمعرفة ما يوجد على متنها.
    Hayatım boyunca pratik olarak hukuk mesleğini hiç icra etmedim. Buna izin verilmemişti zaten. TED لم أمارس المحاماة يوماً في حياتي. الحقيقة أنه لم أعطى الصلاحية.
    Bayan, sizi uyarmalıyım, tutuklama yetkim var. Open Subtitles سيدتي يجب أن أحذرك , أملك الصلاحية كي أقوم بإعتقال مدني
    En dipteki düşüncelerinizi bildiğiniz; sizin, kendi bilinciniz hakkında yetkin olduğunuz konusundaki güveninizi kırmak istiyorum. TED أريد أن أزعزع ثقتكم بأنكم ستعرفون عقولكم المتوغلة بداخلكم ذلك بأنكم لديكم الصلاحية عن إدراككم
    Ben son kullanma tarihi 2014'te dolan bir kavanoz zeytin yedim. Open Subtitles لأنني تناولت جرة بأكملها من الزيتون الفاسد المنتهي الصلاحية في 2014
    Ben son kullanma tarihi 2014'te dolan bir kavanoz zeytin yedim. Open Subtitles لأنني تناولت جرة بأكملها من الزيتون الفاسد المنتهي الصلاحية في 2014
    Bu bir kredi kartı numarası bu son kullanma tarihi, bu güvenlik kodu ve bu da kredi kartı sahibinin ismi. TED هذا رقم بطاقة الائتمان هذا تاريخ نهاية الصلاحية ,و هذا الرقم السري و هذا اسم مالك البطاقة
    Kara alma yetkisi kimdeyse sadece onunla konuşacağım Open Subtitles فقط أتكلم مع الشخص الذي يمتلك الصلاحية لأتخاذ القرار
    Lütfen, bana öğrencilerin iletişimlerine ulaşma yetkisi verin. Open Subtitles من فضلك اعطني الصلاحية للتجسس علي اتصالات الطلاب
    Büyük Göller Merkezi'ne yakın olduğu için mi yetki alanını sorun etmediler? Open Subtitles أساعد القرب من محمية البحيرات الكبرى في إقناعهم بتسليم الصلاحية القضائية؟
    Bir gün, pulunun süresi bitmiş bir Corvette'yi kenara çekiyor. Open Subtitles فى يوم ما قام بقيادة تلك السفينة الحربية منتهية الصلاحية
    Bunu bilmeye yetkiniz yoktu. Askeri istihbarat, gizli tutulmasını istedi. Open Subtitles ليس لديكم الصلاحية الأمر خاص بالإستخبارات العسكرية
    Ödünç almış deyince izin verdiğim izlenimi uyanıyor. Open Subtitles الإستعار يلمح بأنني أعطيت الصلاحية حسناً
    Nerede yetkim olduğu hakkında bu kadar bilgi yeter. Merkezinizde dolaşan bir katil var. Open Subtitles يكفي تنازع ، على الصلاحية القضائية، لديكِ جريمة قتل بمؤسستكِ.
    Fakat onları şatodan kovmaya yetkin yok. Open Subtitles لكنك لا تملكين الصلاحية لطردهم من مساحة المدرسة
    Toronto'daki G8 zirvesi için tam erişim izni var. Open Subtitles لديه الصلاحية الكاملة للدخول الى تورنتو غدا
    Davacı burada değil, ve ben yetkili değilim. Open Subtitles النائب العام ليس هنا. أنا لا أملك الصلاحية.
    Ediyorum.Kaliforniya eyaletinin bana verdiği yetkiye dayanarak sizi karı,koca ilan ediyorum, Open Subtitles نعم حسب الصلاحية المخولة لي بولاية كالفورنيا اعلنكما الان زوج وزوجة
    Sadece bay Sergeev ve benim yetkimiz olduğu için, kasayı açmak için ikimizin de olması gerekiyor. Open Subtitles بما أن السيد "سيرجيف" وأنا نمتلك فقط الصلاحية يجب أن نكون حاضرين سويا لفتح الخزينة
    Tek ayaklı solucan sakinleştiricilerin kullanım tarihini kontrol edin. Open Subtitles ورجاء تحققوا من تاريخ الصلاحية للمهدئات الخاصه بالديدان.
    Stratejik kararları verme yetkisini bana verirseniz, aldığım kararlar hoşuna gitmeyecektir. Open Subtitles إذا منحتوني الصلاحية لإتخاذ قرارات إستراتيجية، لن يعجبهم ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus