Sun-Times'da yarı zamanlı bir iş buldum beş ay sonra film eleştirmeni emekli oldu ve o işi bana verdiler. | Open Subtitles | حصلت على وظيفة بدوام جزئي في صحيفة "الصن تايمز" و ثم بعدها بخمسة أشهر الناقد السينمائي تقّاعد و أعطونَي وظيفته |
Sun-Times'ın bunu duyduğunda sevineceğine bahse girerim. | Open Subtitles | أراهن أن صحيفة الصن تايمز تريد سماع ذلك |
Sun-Times ile Tribune arasında büyük politik görüş ayrılığı vardı. | Open Subtitles | كان صدامًا ضخمًا في الإختلافّات السياسية بين صحيفة "الصن تايمز" و صحيفة "ذا تريبيون" |
Sun-Times'da müzik eleştirmenimizle komşu masalarda oturuyorum. | Open Subtitles | اجلس في مكتبّي بجانب ناقدنا الموسيقي في صحيفة "الصن تايمز" |
Ah, sadece Sun Times'ın... benim hakkımda yazdığı küçük bir makale. | Open Subtitles | فقط مقالة صغيرة الصن تايمز كتبت عن كلامك بصدق |
Sun-Times'da sizin söylediklerinizi yapmıyor, sadece bayan Armstrong değil. | Open Subtitles | ويجب على الصن تايمز أن ترضخ لأوامرك يا حضرة القاضي وأن تقيل السيدة (أرمسترونج) إن لم تفعل ذلك هذا غير مطروح اطلاقا |
Sun-Times zor zamanlar geçiriyordu. | Open Subtitles | صحيفة "الصن تايمز" مرتَ بأوقات عصيبة |
Hey, alınma ama Chicago Source tam anlamıyla Sun-Times gibi değil. | Open Subtitles | من دون إهانة ولكن (شيكاغو سورس) إنها ليست أشبه بـ الصن تايمز |
Efendim, bayan Armstrong'un kaynağı açıklanana kadar Sun-Times gazetesine günlük 10.000$ ceza verilmesini talep ediyorum. | Open Subtitles | سيدي أريد أن أطلب من المحكمة الأن فرض غرامة تقدر بـ عشرة آلاف باليوم ضد صحيفة الصن تايمز إلى أن تفصح فيه السيدة (أرمسترونج) عن مصدرها |
Sun-Times'ın ortaya çıkardığı Koschman olayı vardı ya, o işte. | Open Subtitles | التي كشفت عنها "الصن تايمز" |
- Sun Times Albany in Albany, New York? | Open Subtitles | الصن تايمز في ألباني , نيويورك |
- Sun Times'tan bir muhabir de aradı. | Open Subtitles | و كذلك الصحفي من صحيفة " الصن تايمز" أيضاً |
"Sun Times" muhabirini bul bana. | Open Subtitles | " صليني بذلك الصحفي من صحيفة " الصن تايمز |