Resimleri çektiğimde tabutta iki ceset vardı. | Open Subtitles | كان هناك جسمان في ذلك التابوتِ عندما أَخذتُ الصورَ. |
Bize Resimleri verecek ve hayatımızdan sonsuza dek çıkacaksın. | Open Subtitles | تَعطينا الصورَ وأنت تَبْقى خارج حياتِنا إلى الأبد. |
Çok güzel bir işim var Metropolitan Müzesinde, Resimleri restore etmek | Open Subtitles | عِنْدي a شغل عظيم الذي يُعيدُ الصورَ في المتحفِ الحضريِ. |
Fotoğrafları tekrardan ayarlayacağım. Böylece, babam bağlantıyı görebilecek. | Open Subtitles | l'll يُرتّبُ ثانية الصورَ لكي أَبّ سَيَرى الإتّصالَ. |
Fotoğrafları ve eskizleri dizdim. | Open Subtitles | عَرضتُ الصورَ والتخطيطاتَ. |
Diger fotograflar da polise verdiniz mi? | Open Subtitles | هَلْ أعطيتَ الصورَ الأخرى إلى الشرطةِ؟ |
Tanrıya şükür, Resimleri çekildik. | Open Subtitles | إشكرْ الله نحن عَمِلنا الصورَ. |
Metropolitan'da Resimleri restore ediyorum. | Open Subtitles | أُعيدُ الصورَ في Met. |
Resimleri istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ الصورَ! |
Bırak Fotoğrafları göstersin. | Open Subtitles | دعْه يريهم الصورَ. |
Fotoğrafları getirdik. | Open Subtitles | أحضرنا الصورَ |
Bay Burke, kant olarak sunulan bu fotograflar... o gece çektiginiz tek fotograflar m? | Open Subtitles | Uh، السّيد بورك... هذه الصورِالتي عَرضتْ كدليل... هل كانت الصورَ الوحيدةَ التي صورتها تلك الليلة |