Yerliler kendi imkânları ile hallediyorlar. Turistler ise sadece yazın geliyorlar. | Open Subtitles | العوائل مكتفية ذاتيا إنه ملئ بالسيّاح في الصيف فقط |
Ama sadece yazın burada bulundu ve onunla tek bir kelime bile etmedim. | Open Subtitles | ولكنه كان هنا في الصيف فقط ولم أتحدث إليه |
Sarah teyzeme sadece yazın gideriz. | Open Subtitles | - لكننا نذهب إلى العمة سارة في الصيف فقط - |
Çünkü bu yaz sırf ona bakmak için kutuyu açmıştım. | Open Subtitles | لأنني قد فتحت الصندوق هذا الصيف فقط كي أتطلع إليه |
Çünkü bu yaz sırf ona bakmak için kutuyu açmıştım. | Open Subtitles | لأنني فتحت الصندوق هذا الصيف فقط كي أنظر إليه |
sadece yaz aylarında, denizdeki buzlar eriyince düzenli olarak kendileri avlanırlar. | Open Subtitles | بينما في الصيف فقط وبعد ذوبان الجليد يبدءون في اصطياد فرائسهم بأنفسهم |
Aslında ben oraya sadece yazları gidiyordum. | Open Subtitles | تدرين، في الواقع أذهب هناك في الصيف فقط |
- Bizimkiler buraya sadece yazın gelir. | Open Subtitles | - والداي يأتون في الصيف فقط - |
Hayır. sadece yaz için. | Open Subtitles | لا، لفصل الصيف فقط. |
- Bende sadece yaz için diye düşündüm. | Open Subtitles | -ظننتها ستغيب الصيف فقط |
Tamam bak. Orada sadece yazları çalışmıştım. | Open Subtitles | حسناً، انصتي أنا أعمل هناك في الصيف فقط |
Buraya sadece yazları geliriz. | Open Subtitles | نحن نأت هنا في الصيف فقط |