"الصّخور" - Traduction Arabe en Turc

• kayalar
• kayaların
• kaya
• kayaları

Buz geri çekilince, tıpkı Yosemite'de olduğu gibi geride pürüzsüz, parlak ve aşınmış bu kayalar kaldı.
وعندما تراجعت ، بقي الجليد كما في يوسيمايت صُقلت هذه الصّخور ومُلِّسَت من الجليد

Bu kayalar 300 milyon yaşından fazla.
تبلغ هذه الصّخور 300 مليون سنة من العمر.

Ama madendeki o kayalar önemli.
لكنّ الصّخور في ذلك المنجم مهمّة.

Pürüzlü kayaların ve kara yosunların yanından geçerek daha derinlere ilerliyorum bir gümüş balık sürüsünün bekleştiği derin maviliğe doğru.
أزدادُ عمقا ، خلف الصّخور المتجعدة والى ظلمةِ البحر. إلى زرقة عميقة ، حيث تنتظر مدرسة للسّمك الفضي

Raj, Howard ve Leslie sağdaki kayaların arkasına gidiyor.
راج وهوارد وليزلي يتجهون نحو اليمين خلف الصّخور

İstiladan beş hafta sonra bir adam buraya gelip madene girmiş ve burada dediğine göre kızılımsı birkaç kaya toplamış.
بعد خمسة أسابيع من الغزو، جاء رجُل إلى هُنا ونزل إلى ذلك المنجم وجمع العديد من الصّخور حمراء اللّون.

Taslakları unut. Madendeki kayaları da.
انسوا أمر المخطّطات وانسوا أمر الصّخور من المنجم.

Ama bu falezin dibinde kayaların içinde kilitli tuttuğu şey bilim adamlarının nefesini kesti.
لكنه ما كان مغلق داخل الصّخور عند قاعدة هذا المنحدر ذلك الشيء الذي بهر العلماء.

kayaların ne işe yaradığını bilmiyorsunuz. Hepimizi tehlikeye sokuyorsunuz.
لستم تعلمون حتّى ما فائدة الصّخور.

Yani adamın kaya toplamasından memnun değillermiş.
-لذا فلم يكونوا سعيدين لمّا أخذ تلك الصّخور .

- Bir sürü kaya. Ulu Tanrım.
الكثير من الصّخور - يا إلهي -

Keller, Donald kayaları almak için madene girdiklerinde onu alıkoymuşlar.
لقد أخذ الصُّلعان ذلك الشّخص (دونالد) لمّا ذهب إلى ذلك المنجم لإحضار الصّخور.