"الضائع" - Traduction Arabe en Turc

    • Kayıp
        
    • Kaybettiğimiz
        
    • kaybolan
        
    • Kaybettiği
        
    • Kaybedilen
        
    • Lost
        
    • telafi
        
    • kaybolmuş
        
    • Yitik
        
    • kaybettiğim
        
    Bu sebepten tutuklandı ve bende boşandım. Kayıp zamanımın üzerine rötuş yapmaya çalışıyorum. Open Subtitles حينها اعتقل و طلقته و حاولت أن أعوض عن الوقت الضائع من وقتها
    Sen PL Grubun tek oğluysan ben de Steve Job'un Kayıp oğluyum. Open Subtitles ،إذا كنت الابن الوحيد لمجموعة بي إل فأنا ابن ستيف جوبز الضائع
    Kayıp kişi davamızda çıkmaz sokakların izini sürmede çok mutluyum. Open Subtitles أنا سعيد جداً لمطاردة خيوط ضعيفة في قضية شخصِنا الضائع
    Kaybettiğimiz zamanı nasıl kazanabiliriz? Kalede adamlar ölüyor. Open Subtitles هل بامكاننا تعويض الوقت الضائع الناس تموت في الحصن.
    O saçma umutlara sahip... ikinizin kaybolan zamanı telafi edeceğine dair. Open Subtitles لديه كل هذه التوقعات الجنونية عنكم يا رفاق تعوضون الوقت الضائع
    Pistin dışına çıkıp Ferrari'nin yakıt tankını patlattığında, ... Kaybettiği zamanı geri kazanmaya çalışıyordu. Open Subtitles كان يحاول تعويض الوقت الضائع عندما خرج من المضمار. لكي يملأ خزان الوقود.
    Sanırım gerçek hikaye tam burada dostum. Kaybedilen aşk, mahrum bırakılmak. Kendine acımak. Open Subtitles أظنّ أن القصة المثاليّة هنا ، حيث الحب الضائع والكبت وملحمة رثاء الذات.
    Lost Love'da duracağa benzerler. Open Subtitles يبدو وكأنهما سيتوقفان بحانة الحب الضائع.
    Altına Hücum Devri soygunlarından Kayıp altın ile alakalı bir hikaye duyduk ve oraya çıkmaya karar verdik. TED لقد سمعنا عن قصة الذهب الضائع في عصر الاندفاع نحو سرقة الذهب وأردنا الذهاب إلى هناك
    X jenerasyonu 1961 ile 1980 yılları arasında doğan Kayıp jenerasyon, annesi babası çalıştığı için yalnız kalan jenerasyon olarak bilinir. TED يعرف الجيل إكس بالجيل الضائع جيل أطفال المفاتيح، الذين ولدوا بين 1961 و1980.
    Onlar tutkunun susuzluğunu çekmez ya da Kayıp aşklarının serabının ardından körlemesine gitmez. Open Subtitles لا يقاسون من ظمأ الهوى أو يترنحون من سراب الحب الضائع
    Onlar tutkunun susuzluğunu çekmez ya da Kayıp aşklarının serabının ardından körlemesine gitmez. Open Subtitles لا يقاسون من ظمأ الهوى أو يترنحون من سراب الحب الضائع
    Bence Kayıp anahtarı bulmalıyız. Open Subtitles يبدو انه لدينا كل شيئ ما عدا المفتاح الضائع
    Havalandıktan sonra Kaybettiğimiz zamanı telafi etmeye çalışacağız. Open Subtitles سنرى إن كان يمكننا تعويض الوقت الضائع في الهواء
    Geçmişi, Kaybettiğimiz zamanı telafi edemeyeceğimi biliyorum. Open Subtitles أعلمُ أنّي لا أستطيع تعويضَ الماضي، و الوقتَ الضائع.
    Siz sorgulama ile ilgili kaybolan sanattan mı bahsediyorsunuz, Bay Bond? Open Subtitles كنت تقول شيئا عن فن الإستجوابِ الضائع سّيد بوند؟
    kaybolan çocuk vakasına yardım ediyordum. Open Subtitles نعم، كنتُ أساعد في البحث عن ذلك الفتى الضائع
    Onun Kaybettiği aşkına olan tutkusunu bilenler onu yakalamak için, babasıyla abisinin mezarlarını talan ettikten sonra sevgilisinin mezarında pusu kurmuşlar. Open Subtitles وبمعرفتهم لحبه الضائع تآمروا ليقتلوه
    Çiçekler tekrar tomurcuklanabildiğinde, Kaybedilen zaman yerine konamaz. Open Subtitles بينما الزهور يمكن أن تتفتّح ثانية، الوقت الضائع لن يعود أبدًا.
    Sana kaybolmuş kuzumuza bakmanı söyledim onu kesmeni değil. Open Subtitles أخبرتك أن تعتني بخاروفنا الضائع وليس ذبحه
    Sığınağın üzerindeki Yitik dünya sadece bir hatıra, bir efsane haline gelirdi. Open Subtitles وحينها سيصبح العالم الضائع فوق هذا الملجأ مجرد ذكرى أو خرافة
    Hayatımı yavaş olmakla geçirdim ve şimdi kaybettiğim zamanı telafi ediyorum. Open Subtitles لقد قضيت حياتى كلها بروية والآن أنا أعوض الوقت الضائع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus