Dost görünen bürokratımız ve kurbanın kardeşi son dört gündür baya konuşmuş. | Open Subtitles | صديقنا البيروقراطي ، وشقيق الضحيه كان يتحدثون كثيراً خلال الأربع ايام الماضيه |
Ve katil, bütün izleri sildiğini düşünüyordu ama üzerine kurbanın kanı bulaşmıştı ve, elbette, üzerini yıkamıştı, ama bir miktar kurumuş kan, pamuk filtresine takılıyor, ve... | Open Subtitles | والقاتل اعتقد انه ازال كل الادله لكن بعض من دم الضحيه كان على قميصه بالتاكيد لقد قام بغسلها |
Ama kurbanın dün gece bir randevusu olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | ولكنا نعرف أن الضحيه كان على موعد الليله الماضيه، |
Neyse, VAL yapılacaklar listesine göre kurbanın bakalım ne diyormuş "hastalığı nedeniyle savunmasız olduğunu", söylüyor. | Open Subtitles | على اي حال , "فال" تقول ان القائمه تظهر ان الضحيه كان لنرى ,ما تقوله هنا |
kurbanın sırtı sanığa dönüktü. | Open Subtitles | الضحيه كان جالسه وظهره ناحيه المعتدي |
kurbanın bir ismi vardı. | Open Subtitles | أن الضحيه كان لها اسم |
Rafe Tong kurbanın sarışın bir kadın aradığını söylemişti değil mi? | Open Subtitles | (رااف تونغ ) قال بأن الضحيه كان يبحث عن امرأة شقراء ,صحيح؟ |
Dr. Brennan kurbanın çocukken şişman olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (د.برينان) قالت بأن الضحيه كان بَدين عندما كان طفلاً |