Bu kötü ve yoldan çıkartanlar tarafından korunan geniş boşlukta, O Ori'ın savaşçılarına Karanlıkta fener olacak ve kurtuluşun gerçek yolunu takip edenlere. | Open Subtitles | في هذه الرقعة الشاسعة المغطاة بالشرور الذي يقودهم للضلال هي ستكون منارة النور في وسط الضلام |
Aslında, yanımda değildin, ben Karanlıkta yalnız başıma kalmıştım, ama yanımdaymışsın gibi gelmişti. | Open Subtitles | حسناً , فعلياً لم تكوني هناك كنت لوحدي في الضلام ,لكن كنت متأكد أنها تبدوا مثلك |
Karanlıkta yolu bulamazsınız size sıkıntı çıkarmak istemiyorum | Open Subtitles | لا لن تجد الطريق فى الضلام لن يكون هناك مشكلة فى ايجادك |
Hâlâ Karanlıktan korkuyor, ve bunu kabullenecek kadar büyük olduğunu da biliyor. | Open Subtitles | وهو لايزال يخاف من الضلام لكنه يعتقد انه كبير ليعترف لذا انا أدعي |
Karanlıktan korkar. | Open Subtitles | إنه يخاف من الضلام |
Yaralarında iyi yönde gelişme var ama ruhu karanlığın etkisi altında kalıyor. | Open Subtitles | حسناً جراحه تشفى جيداً ولكن مازال الضلام يستحوذ على روحه |
Karanlıkta dans eden ışığın iğne gibi batışlarını. | Open Subtitles | تلك الومضات من النور التي تتموج في الضلام |
Karanlıkta bekleyerek seni şaşırttığım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف لمفآجأتي لك بجلوسي في الضلام |
Tom, sadece Karanlıkta bir figürdü. | Open Subtitles | كان يختبيء في الضلام |
Attan düştüğüm o andan beri ve Karanlıkta uyanıp yüzüne baktım. | Open Subtitles | وأستيقضت في الضلام لأرى وجهكِ |
Karanlıkta neler düşündüğünü onu neyin hayatta tuttuğunu. | Open Subtitles | فيما كانت تفكر و هي في الضلام |
Karanlıkta adamın yüzünü göremedim. | Open Subtitles | لم أستطع رؤية وجهه في الضلام. |
Karanlıkta çok daha güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | -تبدين اجمل في الضلام |
Karanlıktan korkmuyorum. | Open Subtitles | . انا لست خائفة من الضلام |
Karanlıktan korkmuyorum. | Open Subtitles | . انا لست خائفة من الضلام |
Diyorum ki belki Jamie'yi kurtarmanın tek yolu birinin onunla birlikte karanlığın içine girmesidir. | Open Subtitles | أقول بأنه لربما الطريقه الوحيده لأنقاذ الفتى هو أن يقف أحدهم في الضلام معه |