mavi ışık çok verimli, bu yüzden bu 24 bit LED aydınlatma ayarlanabilir aydınlatma aksesuarları var. | TED | الضوء الأزرق ذو فعالية عالية، لذلك لدينا أضواء 24 بت قابلة للتعديل. |
Sana deterjanın mavi ışık altında nasıl reaksiyon gösterdiğine dair herşeyi anlatabilirim | Open Subtitles | بأمكاني أخبارك عنه كله الأن مسحوق الغسيل يقاوم تحت الضوء الأزرق |
Zamanımızın en büyük sorusu: mavi ışık altında hangisi: Tide mı yoksa Daz mı? | Open Subtitles | واحد من أفضل الأسئلة في وقتنا ما إذا تايد او داز تحت الضوء الأزرق |
Bu hayvanlar mavi ışığı özümseyip, anında bu ışığa dönüştürüyorlar. | TED | هذه الحيوانات تمتص الضوء الأزرق وفى الحال تقوم بتحويل هذا الضوء. |
Belki de şaşırtıcı olmayarak, çoğunlukla mavi olan okyanusun derinliklerinde foto-reseptörler mavi ışığı algılamaya duyarlıdır. | TED | ربما ليس من المستغرب، في أعماق البحار، حيث كل شئ تقريباً أزرق فأن مستقبلات الصور تميل لرؤية الضوء الأزرق. |
Mavi ışığın bütün benliğinizi doldurduğunu hayal edin. | Open Subtitles | تصور الضوء الأزرق يملأ كينونتك بالكامل |
Mavi ışıklar deterjanın içindeki floresanı ortaya çıkarıyor | Open Subtitles | الضوء الأزرق يلتقط الأشعاع ستحصلين مسحوق غسيل |
Peki tamam. Kırmızı ışık, mavi ışıktan daha sıcaktır. | Open Subtitles | حسناً, الضوء الأحمر أسخن من الضوء الأزرق |
Dolayısıyla, mavi ışık geni kendi başına benim kromozom yedi üzerinde bulunabilir. | Open Subtitles | جين الضوء الأزرق يوجد منفرداً على كروموسومي السابع |
Varlıklarını ortaya çıkaran, parıldayan minik mavi ışık patlamaları. | Open Subtitles | مما يسبب ومضات دقيقة من الضوء الأزرق و الذي يؤكد على وجودهم |
Ve bir anda, bu mavi ışık önümde patladı. Ben hemen hemen lanet bir ağaca çarptım. | Open Subtitles | فجأة تفجّر ذلك الضوء الأزرق أمامي، وكدت أصدم شجرة لعينة. |
Bu şey mavi ışık ve sirenden daha iyi. | Open Subtitles | هذا الأمر أفضل من الضوء الأزرق و صفارات الإنذار |
Morgan, elektronik aletler uykudan mahrum eden bir mavi ışık yayıyor ve gece bu yüzden uyuyamıyorsun. | Open Subtitles | مهلا، مورغان أتعلم أن الالكترونيات تعمل على خلق نوع من حرمان النوم بسبب الضوء الأزرق وهذا يمنعك من النوم ليلا |
mavi ışık kıçından mı ne çıkıyormuş da. | Open Subtitles | الضوء الأزرق يخرج من مُؤخراتكم أو من أى كان |
mavi ışık diğer dalga boylarından daha çok dağılır o yüzden maviyi görürsün. | Open Subtitles | الضوء الأزرق ينثر أكثر من الاطوال الموجية الاخرى ولذلك ترينها باللون الازرق |
Diğer taraftan baktığımızda, suyun altına kendi renklerimizi götürmektense, okyanusun maviliğine bakıyoruz ve bu mavi, tüm mavilerin potası. Ve milyonlarca yıldır orada yaşayan hayvanlar, bu mavi ışığı alıp, her türde evrimleşip diğer renkleri veriyorlar. | TED | وبالنظر إلى الأمر من زاويةٍ أخرى، فإنّ ما وجدناه هو أنّنا بدلاً من إحضار الألوان معنا إلى تحت الماء، فلقد كنا ننظر إلى المحيط الأزرق وهو عبارة عن بوتقة من اللون الأزرق، وهذه الحيوانات تعيش هناك منذ ملايين السنين طوّرت كل الطرق لتمتص هذا الضوء الأزرق وتتخلص من باقى الألوان. |
"O"? mavi ışığı gördüğümde... | Open Subtitles | ... عندما رأيت الضوء الأزرق |
(Müzik) Yine, burada Mavi ışığın resme yansımalarını görüyoruz. | TED | (موسيقى) مرةً أخرى، ما نراه هنا هو الضوء الأزرق ضارباً هذه الصورة. |
Peki tamam. Kırmızı ışık, mavi ışıktan daha sıcaktır. | Open Subtitles | حسنًا، الضوء الأحمر أدفئ من الضوء الأزرق |
Gördüğüm şey mavi bir ışık parlaması ve kıvılcımlar sonra da en çılgınca şeydi. | Open Subtitles | الذى رأيته هو هذا الوميض من الضوء الأزرق والشرارات |