"الضيقة" - Traduction Arabe en Turc

    • dar
        
    • sıkı
        
    • Küçük
        
    • alan
        
    • kapalı
        
    • tayt
        
    • külotlu çorap
        
    • küçücük
        
    • sıkışık
        
    • daracık
        
    • alanları
        
    • güvertenin
        
    Bilirsiniz, kendimi yenilemek için o dar süper kahraman kıyafetlerine girmeyi bile denedim. TED كما تعلمون، حتى حاولت الدخول في بدلة الرجل الخارق الضيقة لإعادة اكتشاف نفسي.
    Ama o dar, ufacık yemek salonunda... ne çok mutlu anımız oldu. Open Subtitles كم من الذكريات المحيطة بغرفة الطعام الضيقة تلك والتي كانت تتوق للاستعادة
    Açılar dar ama bu gözetleme kameralarının geniş açılı mercekleri var. Open Subtitles الزاوية الضيقة, ولكن كاميرات المراقبة تلكَ لها عدسات ذات زوايا أوسع.
    Bu sıkı geri bildirim döngüsündeki çevre, çevredeki insanlar, ve böylesine bir yapı şimdiye dek fark edilmemişti. TED هذه البيئة، أيها الجمهور، هي في حلقات الرد الضيقة و التي تكون نوعا من السقالة و التي لم تكن ملحوظة قبل هذا.
    Şu dar amcıklı, mükemmel memeli seksi genç kızlara lanet olsun! Open Subtitles اللعنة, أنهن تلك الساقطات الشابات المثيرات بفروجهن الضيقة و اثدائهن المثالية
    Yaşam koşullarını iyileştirdiğimden mi yoksa alımlı, dar eşofmanımdan mı? Open Subtitles أهو تطوير حياة العُمال، أم السروايل الضيقة ما يثيرك ؟
    Noel fotoğtrafı için hepimiz dar kot giyeceğiz ve üstümüz çıplak olacaktı.. Open Subtitles كنا سنرتدي جميعاً السراويل الضيقة وبلا قمصان من أجل صور عيد الميلاد.
    İki adet dar boşluktan geçen dalgaları üreten bir de jeneratörüm var. Open Subtitles لدي مولد ينتج الموجات التي تمر من خلال اثنتين من الفجوات الضيقة.
    Bu kazı işlemine makineler medinenin bağlantısı olan dar yaya geçitlerine girebilsin diye nehir kenarlarındaki birçok evin yıkımı da dahil oldu. TED عملية المحو هذه رافقها تدمير بيوت عدة على ضفاف النهر للسماح للآلات بالدخول في شبكة المشاة الضيقة في المدينة.
    dar sokakların daha güvenli olduğunu biliyoruz. TED لقد عرفنا أن الشوارع الضيقة أكثر أمنًا.
    Sana dar ayakkabılar ve yüksek yakalıklar giydirecekmiş. Open Subtitles إحصل على أنتم جميعا تأنقتم في الأحذية الضيقة وياقة عالية قديمة.
    dar pantolonlar kullanımdan kalktı, çuval benzeri pantolonlar geldi. Open Subtitles و خرج من سراويله الضيقة إلى سراويل مثل الحقائب الضخمة
    Küçüklüğümden beri... dar yerlerden korktum ve nefret ettim... dolaplardan, mağaralardan. Open Subtitles منذ أن كنت ولداً صغيراً وانا أخاف من الأماكن الضيقة الحجرات ، كهوف
    Umarım dar yerlerden sıkılmazsın, yarın tünel açacağız. Open Subtitles أتمنى انك لاتمانع العمل بالاماكن الضيقة لان في الغد سنبدأ بالنفق
    Buranın dar koridorlarına adımınızı attığınız andan itibaren... arkanızı kollamanız gerekir çocuklar. Open Subtitles وعندما تتركون ضـوء الشمس إلى الممرات الضيقة فعليكم بحماية أنفسكم
    dar görüşlü insanlar, bazı şeyler hayal edip başkalarından şüphelenirler. Open Subtitles ذوي العقول الضيقة يتخيلون أشياء ويشكون في أشياء أخرى
    Zamanın çoğu kaptanı güvertenin altına mümkün olduğu kadar çok işçi sıkıştıran "sıkı paketçi"ydi. TED وكانت السفن حينها تعتمد مبدأ التعبئة الضيقة فهدفهم نقل أكبر عدد ممكن من الرجال أسفل سطح السفينة
    Herneyse, size oyuncak tasarımı dünyasıyla ilgili birkaç şey göstermek istiyorum. en azından benim Küçük penceremden. TED على كل حال, أريد أن أريكم نبذة عن عالم تصميم الألعاب على الأقل من وجهة نظري الضيقة للعالم
    Bunlar klaisk belirtilerdir. Kanımca siz de açık alan fobisi var. Open Subtitles هذه هي الأعراض الكلاسيكية اعتقدُ بأن لديك رُهاب الأماكن الضيقة
    Sadece kapalı alanlardan hoşlanmıyor o kadar. Open Subtitles إنّه لايحب العمل في الأماكن الضيقة وحسب.
    Peki sen siyah tayt ve çizmeli olanı fark ettin mi? Open Subtitles وهل لاحظتي تلك المرتدية الجوارب السوداء الضيقة والحذاء الطويل؟
    Aletini üzerime daha rahat sürtsün diye, külotlu çorap giymemi istedi. Open Subtitles وقد قال أن لبس الملابس الضيقة سيجعل آثار إفرازاتها تلصق على جسدي.
    küçücük odalara, açlığa ve soğuğa alışık halde büyüdük. Open Subtitles لقد نشأنا معتادين على الأحياء الضيقة مع البرد , والجوع
    Daha sıkışık yerlerde de bulundum. Open Subtitles لقد كنت في الأماكن الضيقة من قبل كذلك أنا، رائد
    Eşek kadar adamlar ne zaman daracık pantolon giyer oldu? Beni öyle bir pantolonla düşünsene bir? Open Subtitles متى بدأ البالغون بإرتداء سراويل الجينز الضيقة ؟ هل يمكنك ان تتخيلني في سروال جينز ضيق ؟
    Bense sınırlanmış alanları sevmem. Open Subtitles أنا لا أحب الأماكن الضيقة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus