Şey, yukarıda bir de çıplak kız bulduk, lambaya kelepçelenmiş olarak. | Open Subtitles | صحيح ,لقد وجدنا بنت عاريه فى الطابق العلوى وقد كانت مقيدة |
Hay aksi. Gözlükleri yukarıda unutmuşum. | Open Subtitles | يا لغبائى ، لقد تركت نظارتى فى الطابق العلوى |
- Sonra doktorlardan biri yukarı gelip bana bir sürü soru sordu. | Open Subtitles | إلى الطابق العلوى وطرح على العديد من الأسئلة |
G bölüğü koğuşu en üst katta. Eşyalarını yerleştirip buraya gel. | Open Subtitles | غرفة السرية ج في الطابق العلوى خذ حقائبك ثم تعال هنا |
- Sen Üst kata bak, ben alt katı kontrol edeceğim. | Open Subtitles | تفقّد الطابق العلوى سأتفقّد أنا الطابق السفلى لك هذا |
Mavi kapılar, içeride krem duvarlar üst kat pencerelerinde güzel perdeler. | Open Subtitles | باب أزرق ، حوائط بيضاء من الداخل ستائر لطيفه على نوافذ الطابق العلوى |
üst katta pijama ve sıcak su var. yukarıya, yatak odasına çıkın. | Open Subtitles | ثمه بيجامه وماء ساخن فى الطابق العلوى اصعدا الى غرفه النوم |
Ben benimkini yukarıda unutmuşum. Şunu benim için okur musun? | Open Subtitles | لقد تركت نظارتى فى الطابق العلوى بغباء ، أرجو قراءة هذا لى |
yukarıda fotoğrafları basıyorlar. Getirir misin? | Open Subtitles | أنهم يطبعون بعض الصور لى فى الطابق العلوى , أذهبى هاتيهم |
Kocan yukarıda, sen kimin çaldığını bilmek istiyorsun. | Open Subtitles | إنه فى الطابق العلوى و أنت تسألين من دق الجرس ؟ |
Mark Appleton sizi arıyor. yukarıda. | Open Subtitles | مارك أبيلتون يبحث عنك إنه فى الطابق العلوى |
Dayan, Fred. İyi gidiyorsun. yukarıda bekleyeceğiz. | Open Subtitles | فريد تماسك انت تبلى بلاء حسنا سننتظر فى الطابق العلوى |
Geçen gün onu yukarı kata çıkardınız. | Open Subtitles | ولكنك أخذته إلى الطابق العلوى فى أخر يوم له هنا |
yukarı çık. Birazdan gelirim. | Open Subtitles | إصعدى إلى الطابق العلوى سألحقبكىفى خلالدقيقة. |
Tamam, çocuklar. Evde kimse yok. Sizler yukarı gidin. | Open Subtitles | حسنا يا اولاد ، لا احد هنا فتشوا الطابق العلوى الآن |
İki blok ötede, 78 Batı Sekizinci Sokak. En üst katta. | Open Subtitles | بالقرب من هنا , 78 الشارع الغربى الطابق العلوى |
Hey sen, küçük adam, Üst kata çıkıp üstündeki kirlileri çıkarsana, | Open Subtitles | وأنت أيها الفتى الصغير لماذا لا تذهب إلى الطابق العلوى وتغير ملابسك |
Ben Üst kata bakacağım. | Open Subtitles | . سألقى نظرة على الطابق العلوى |
Bir hanım üst kat penceresinden arabaya seslenebilirdi ve araba hemen durup kadın pencereyi kaparken, şapkasını ve mantosunu giyip, alt kata inerken, şemsiyesini bulup, kızıyla yemek konusunu konuşurken ve evden dışarı çıkarken onu beklerdi. | Open Subtitles | كان بإمكان سيدة أن تصفر لها من نافذة فى الطابق العلوى و كانت السيارة تتوقف فى الحال و تنتظرها حتى تغلق النافذة و ترتدى قبعتها و معطفها و تنزل الدرج و تعثر على مظلة |
Sen buraya bak. Ben yukarıya bakacağım. | Open Subtitles | افحص أنت ذلك الطابق وأنا سأتفحص الطابق العلوى |
Size üst katı da göstereyim. | Open Subtitles | . سأُريكم يا رفاق الطابق العلوى |
Duval adliyesinde, Üst kattaki erkekler tuvaleti. | Open Subtitles | في الطابق العلوى غرفة الرجال فى دار عدل مقاطعة دوفال |