"الطب في" - Traduction Arabe en Turc

    • da tıp
        
    • 'daki tıp
        
    • da doktorluk
        
    • de tıp
        
    • deki tıp
        
    Bolivya Komünist Partisi üyesi ve Havana'da tıp okumuş. Open Subtitles إنه في الحزب الشيـوعي البيوليفي و درس الطب في هـافـانـا.
    Bolivya Komünist Partisi üyesi ve Havana'da tıp okumuş. Open Subtitles إنه في الحزب الشيـوعي البيوليفي و درس الطب في هـافـانـا.
    -Hayır. Annem onu çoktan Meksika'daki tıp okuluna sattı. Open Subtitles رقم أمي باعت له إلى أن كلية الطب في المكسيك.
    Columbia'daki tıp okuluna gitmiş, her çeşit hayır işi ıvır zıvırı. Open Subtitles ذهب الى كلية الطب في كولومبيا كل هذه الأعمال الخيرية
    Avrupa'da doktorluk yapma iznim yok. Open Subtitles سنة؟ ليس مسموح لي مراسة الطب في أوروبا؟
    Sid bir doktor oldu ve 38 yıl Alabama'da doktorluk yaptı. Open Subtitles أمسى (سيد) طبيباً، ومارس الطب في (ألاباما) لـ 38 عاماً
    Savaş çıktıktan sonra Sophie, ulusal güç için istemeyerek çalıştı ve Hans, Münih'de tıp fakültesine giderken ordu görevlerini üstlenmek zorunda kaldı. TED بعد اندلاع الحرب، عملت صوفي مكرهةً للمصلحة الوطنيّة، وكان على هانز أن يتولّى مهامه العسكريّة بينما كان يرتاد كلية الطب في ميونخ.
    Northwestern'deki tıp fakültesine gitmişsiniz ancak devam etmemeye karar vermişsiniz. Open Subtitles درستِ بكلية الطب في الشمال الغربي
    Odessa'da tıp okuluna kabul edilmek ne kadar zor biliyor musun? Open Subtitles وكم من الصعب القبول بدراسة الطب في اوديسا
    Ben Hindistan'da tıp okudum ve sonra uzmanlık dalı olarak psikiyatriyi seçtim, ama bu, parlak zekalı oğulları için beyin cerrahisinin daha saygın bir seçenek olduğunu düşünen annem ve ailenin diğer fertlerine göre bir hayal kırıklığıydı. TED الآن تدربت في الطب في الهند، وبعد ذلك اخترت الطب النفسي كتخصص، والذي أفزع والدتي وجميع أفراد عائلتي الذين فكّروا أن جراحة الأعصاب خيار أفضل لابنهم الرائع.
    Bu gençlerin %90'ı evlerinden hiç ayrılmamış olurlardı eğer onlara Küba'da tıp eğitimi almak için burs verilmeseydi ve onlar da kendi geldiklerine benzer yerlere gitme taahhütünde bulunmasalardı — uzak çiftliklere, dağlara, gettolara — kendileri gibi insanlar için doktor olmak, yolu yürümek için. TED تسعون بالمائة منهم لم يكونوا ليتركوا وطنهم ابداً لولا المنحة لدراسة الطب في كوبا و التعهد بالعودة لأماكن مثل التي أتوا منها مزارع بعيدة و جبال و أحياء فقيرة ليصبحوا أطباء لأشخاص مثلهم لنمشي الدرب.
    Her zaman böyle değildi. Leiden'de tıp okudum ve hastanelerde çalışmak için döndüm. Open Subtitles لم يكن دائما على هذا النحو درست الطب في لايدن
    Tel Aviv'de tıp fakültesindeyken tadı çok hoşuma giderdi. Open Subtitles طورت العقار لأجله حينما كنت في كلية الطب في " تل أبيب "
    Edinburgh'deki tıp fakültesindeyken özgür kalmış bir köleden öğrenmişti... Open Subtitles تعلمه من رقيق محرر بينما كان في كلية الطب في (إدنبرة)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus