Bence bunu yapmanın tek yolu geri gidip onları durdurmak. | Open Subtitles | حسناً ، أعتقد أن الطريقة الوحيدة للقيام بذالك هي العودة بالزمن لمحاولة إيقافهم |
Bence bunu yapmanın tek yolu da yavruların olduğu ve sürekli geri geldikleri bir yuva bulmak. | Open Subtitles | أعتقد أن الطريقة الوحيدة للقيام بذلك هي في الوكر حيث هم وجراءهم يعودون إليه بإنتظام. |
Bunu yapmanın tek yolu onları kurtarmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للقيام بذالك هي إنقاذهم |
Bunu yapmanın tek yolu kendi değerlerinizden taviz vermektir. | Open Subtitles | في لقائين الطريقة الوحيدة للقيام بذلك |
Beni güvende tutmaya çalıştığını biliyorum ama bunun yapmanın tek yolu beni naylon torbaya sarıp bir mağarada saklamak. | Open Subtitles | أعرف أنّك تُريد إبقائي آمنة، لكن... الطريقة الوحيدة للقيام بذلك هي بلفّي في غلافٍ بلاستيكي وتخبئتي في كهفٍ. |