"الطريق الى" - Traduction Arabe en Turc

    • giderken
        
    • giden yol
        
    • giden yolu
        
    • yolunu
        
    • 'ya
        
    • ne tarafta
        
    • a gidiyoruz
        
    • yolda
        
    • dönerken
        
    • gelirken
        
    • Gidiyorum son
        
    Şam'a giderken, şehrin hemen dışında, gündüz vakti beyaz bir ışık gözlerimi kör etti. Open Subtitles وفى الطريق الى دمشق خارجها وفى منتصف النهار ضربنى ضوء ابيض000 أعمانى
    Hapse giderken onları gördüğüm kadarıyla değiller. Open Subtitles ليس من النظرة التى اخذتها لهم فى الطريق الى الزنزانة
    Kötülüğe giden yol, olağanüstü bir güç getirirken, sadakat getirmeyebilir. Open Subtitles الطريق الى الشر ربما يحدث قوة عظيمة لكن ليس ولاء
    Doğu'ya giden yolu izleyin. Ben başka bir yola gideceğim. Open Subtitles اتبع الطريق الى الشرق سوف اذهب فى طريق اخر
    İçerideki mezar odasına gidiş yolunu bilmenin cezası ölümdür. Open Subtitles عقاب معرفة الطريق الى الغرفة الداخلية هو الموت.
    Shaheed Uddham Singh ta Londra'ya kadar gidip Dyer'ı öldürdü. Open Subtitles لقد قطع كل الطريق الى لندن و قتل دير هذا
    Yahudilerin bölgesi ne tarafta? Open Subtitles أين الطريق الى حى اليهود؟
    Rhode Island'a gidiyoruz. Open Subtitles نحن في الطريق الى "رود ايلاند"
    Eve giderken oraya da uğrarız diye düşünmüştüm... Open Subtitles اعتقدت يمكننا التوقف في الطريق الى البيت
    Peki, neden dükkâna giderken kızı neden arabadan aşağı attı? Open Subtitles حسناً , لماذا قام برميها في منتصف الطريق الى محل الأسلحة النارية ؟
    "Arabayı niye buraya çektim sanıyorsun?" Yani, kan testine giderken araban bozuldu. Open Subtitles هذا يعني ان السيارة تعطلت وانت في الطريق الى الاختبار؟
    Kusursuz Noel'e giden yol hindistan cevizi, pasta süsü hatta gözyaşlarıyla döşenmiş olabilir. Open Subtitles الطريق الى عيد ميلاد مثالي سيكون مرصف بجوز الطيب والتجميد ومن المحتمل بالدموع
    Tanrıya giden yol dünya malından ve tutkudan arınmaktır. Open Subtitles الطريق الى الله هو أن تحرر نفسك من الماديات و من هوى النفس
    Queen'e giden yol bizi bu laboratuarlardan geçirecek. Open Subtitles الطريق الى الملكة للأمام عبر هذه المختبرات
    Tabur, takımının üniversiteye giden yolu temizlemesini istiyor. Open Subtitles انا اريد من فصيلتك استطلاع الطريق الى الجامعه
    Yol ayrımındaki işarete vardığınızda, doğuya giden yolu takip edin. Open Subtitles ، عندما تصلوا الى العلامة عند الشوك اتبعوا الطريق الى الشرق
    Yol ayrımındaki işarete vardığınızda, doğuya giden yolu takip edin. Open Subtitles ، عندما تصلوا الى العلامة عند الشوك اتبعوا الطريق الى الشرق
    Ayrıca, Londra yolunu ve senin iyi kocanı biliyorum, Kardinali göreceğinden emin ol, ve yolculuk masraflarımla ilgilen. Open Subtitles أعرف الطريق الى لندن و زوجك ، بالتأكيد سيذهب الى الكاردينال هل سيكلفنى السفر ؟
    ya geldiğiniz yoldan döneceksiniz ya da itfaiyeci direğinden sırayla kayacaksınız. Open Subtitles هنالك ارتفاع غير ملحوظ لذا يمكنكم عكس الطريق الى الدور السفلي
    Havuz ne tarafta? Open Subtitles أين الطريق الى حمام السباحه
    Rhode Island'a gidiyoruz. Open Subtitles نحن في الطريق الى "رود ايلاند"
    Yaklaşık çeyrek milyon tane dizüstü çocuklar için yolda ve çeyrek milyon tanenin daha siparişi verilmek üzere. TED لدينا حوالي ربع مليون في الطريق الى هؤلاء وأطفال آخرين، وبعد ذلك هناك ربع مليون أخرى تم طلبها في هذه اللحظة.
    Sen 2 blok ötedeki evi bulamazdın okuldan dönerken Open Subtitles لم تكوني تعرف الطريق الى المدرسة وانتي تعيشين على مسافة حيين
    Buraya gelirken, yol boyunca neler düşündün, Al? Open Subtitles اذا ماذا كنتي تعتقدين, آلي مثلا الطريق الى هنا؟ هل لديكي خطة؟
    * Gidiyorum son sürat * * Gidiyorum son sürat cehenneme * Open Subtitles ¶ أنا على الطريق السريع ¶ ¶ الطريق الى الجحيم ¶

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus