Yani, kızım bazen Bebek bakıcılığı yapıyor. | Open Subtitles | لذلك تذهب ابنتي لتجالس الطفل في بعض الأوقات |
Sakin ol. Daha 9 cm genişledin ve Bebek daha yola çıkmadı. | Open Subtitles | استرخي انت فقط تسعة سينتميترات الطفل في محطة البدء |
bir çocuk ana rahmindeyken annesinin rüyalarını paylaştığına inananlar vardır. | Open Subtitles | هناك من يؤمن بأنّ الطفل في رحم أمه يُشاركها أحلامها |
Hayal edin ki bir öğrenci Kalküta'dan birden sizin oğlunuza bir şeyler öğretiyor olsun, ya da sizin oğlunuz Kalküta'daki o çocuğa bir şeyler anlatabilir mi? | TED | تخيلوا ما سيحدث لو ان ذلك الطالب في كلاكتا استطاع تعليم ولدك فجأة أو ان ابنك استطاع تعليم ذلك الطفل في كلاكتا؟ |
Angelique, çocuğu arkaya götür! Arkaya götür şunu! | Open Subtitles | (انجليك ) , ضعي الطفل في الغرفـة و ادفعي ذاك الشرطي |
Ne yani, Bebeği kirli bulaşıkların arasına koymam gerekmiyor mu? | Open Subtitles | انتظري هل يجب وضع الطفل في حوض ملئ بالصحون القذرة؟ |
Lockhart, bebeğin aslında kendisinden olduğunu Solloway'e söylemekle tehdit ediyor. | Open Subtitles | لوكهارت هدد بأن يخبر سولواي بأن الطفل في الحقيقه طفله |
Timsahın Gözyaşları'nda oynayan çocuk değil misin sen? | Open Subtitles | ألست أنت ذلك الطفل في دموع التمساح؟ |
Ali, Zehra'ya söyle, eğer Bebek uyuduysa patatesleri soysun. | Open Subtitles | علي. قل لزهرة بأن تقضر البطاطا بعد أن تضع الطفل في سريره |
Arabada fidyeyi beklerken Bebek arka koltukta battaniyeye dolanıp boğuluyor. | Open Subtitles | علق الطفل في البطانية في الكرسي الخلفي واختنق. |
Biliyorum Bebek ilk başta bizimle uyuyacak... ama beşik satıştaydı. Don Fernando size ne dedi? | Open Subtitles | سينام عندنا الطفل في البداية ماذا قال لك دون فرناندو؟ |
bir çocuk tehlikede, Dedektif Blathers siz ise bu adamı tevkif etmekle uğraşıyor gibisiniz, William Sykes. | Open Subtitles | ان الطفل في الخطر والمفتش غير مهتم .. لكنكتبدومهتماًفقط. |
Noel sabahındaki bir çocuk gibiydin. Kendin de söyledin. | Open Subtitles | كنت مثل الطفل في صباح عيد الميلاد قلت ذلك لنفسك |
Genelde bir çocuk yıllardır kayıpsa çocuk ölmüş olsun ya da bulunmamış olsun bu çocuğu başka bir ülkede bulmak son derece nadirdir. | Open Subtitles | عادة عندما يكون الطفل مختفي لسنوات اما الطفل مَيت او الطفل لم يُجد وإيجاد الطفل في بلد أخرى نادر جداً |
Eee,parktaki o çocuğa ne oldu? | Open Subtitles | إذاً ماللذي حدث بينك وبين ذلك الطفل في الملعب؟ |
3 numaradaki çocuğa dikiş atılması gerekiyor. Git. | Open Subtitles | الطفل في الستارة رقم 3 يحتاج إلى قطب اذهبي |
Angelique, odaya götür şunu hemen! götür şunu, Angelique! | Open Subtitles | ( انجليك ) , ضعي الطفل في الغرفـة الآن و ادفعي هذا الشرطي , ( انجليك ) |
Ameliyathaneye aldıktan sonra Bebeği 60 saniyede çıkarabilirim. | Open Subtitles | بمجرد أن أنقلها الى غرفة العمليات أستطيع أن أخرج الطفل في 60 ثانية اذا اضطررت لذلك |
Korpus luteum hamileliğin sürmesi için gerekli projesteronu gebeliğin altıncı haftasından yedinci haftasına kadar üretmekle sorumludur. Plesenta, bebeğin doğumuna -yaklaşık 40 hafta sonraya- kadar gelişir ve yerini devralır. | TED | الجسم الأصفر مسؤول عن إنتاج البروجسترون الضروري لضبط الحمل و استمراره حتى الأسبوع السادس أو السابع إلى أن تتطور المشيمة و تقوم بذلك حتى يولد الطفل في الأسبوع الأربعين تقريباً |
Timsahın Gözyaşları'nda oynayan çocuk değil misin sen? | Open Subtitles | ألست أنت ذلك الطفل في دموع التمساح؟ |
Bu çocuğu soğukta ölüme terk edersek, o canavarlardan ne farkımız kalır? | Open Subtitles | إذا تركنا هذا الطفل في البرد ليموت من حينها سيصبح الوحش ؟ |