"الطفولية" - Traduction Arabe en Turc

• çocukça
• çocuksu
• Bebek
• Çocuk
• çocukluk
• Fey

"Fakat babalarının tüm bu çocukça zevklere ayırabilecek çok az zamanı vardı."
على أية حال كان عنده وقت قليل جدا لكلّ هذه المُتع الطفولية

Fakat aslında bu çocukça yanlış anlayış bana yapıştı kaldı, çünkü birdenbire farkettim ki gün gibi ortada olan şeyleri neden yapmıyoruz.
لكن فى الحقيقة أن طريقة السرد الطفولية مازالت تصاحبنى، لأنه بسبب بسيط أصبح واضح لى لماذا لا نفعل الأشياء الظاهرة لنا بوضوح.

Ona göre ben bu tür çocukça şeyleri yapmayacak kadar yaşlı ve büyüktüm.
كنت إلى حد ما كبيرة وضخمة على تلك الأفعال الطفولية

Sen, çocuğum, bu adamların çocuksu zihinlerindeki hayvani arzuyu bile yerine getiremeyeceğini sanmıyorum.
و انت عزيزتي لا توجد رغبة بدائية في عقولهم الطفولية لا يمكنك تلبيتها

Binlerce çocuksu yükü, senin omuzlarına bindirdim.
ألآف الأشياء الطفولية التيّ وضعت في الصندوق لك

Peki, Bebek gibi davranmayı kesebilir misin acaba?
هل تعتقدين بأنك تستطيعين التوقف عن التصرفات الطفولية?

da demedi. Bunun yerine, Çocuk oyunlarını bir yana bırakmamızı söyleyip,
ولكن بدلاً من هذا، طلب منا أن نترك تلك الأفعال الطفولية

Bütün çocukluk anıların sana küçükken anlattığım koca bir hikaye.
أن كل ذكرياتك الطفولية كانت جزء من قصة كبيرة اخبرتك بها وأنت صغيرة

Yetişkin bir adam olunca çocukça davranışları bıraktım.
لكن عندما أصبحت رجلا ً نحيت الأمور الطفولية جانبا ً

Gerçek para içki kaçakçılığında, senin şu çocukça vandallığında değil.
المال الحقيقي في التهريب، وليس في أعمال التخريب الطفولية.

Büyüyünce, çocukça davranışları bıraktım.
وعندما أصبحت رجلاً أقلعت عن التصرفات الطفولية

Ama bana karşı verirsen gene o çocukça inadın tutacaktı.
لكن إذا أنا، ثمّ كَ المنافسة الطفولية تَرْفسُ في.

çocukça şeylerle uğraşarak adım adım adam oluyorum.
حان وقت التخلص من الأمور الطفولية ونصبح رجالاً

Senin şu çocukça kahramanlıklarına artık gerek kalmadı. Zaten ne yararını gördün ki?
انجازاتكم الطفولية زائدة عن الحاجة، ماذا حقّقتم؟

Şu çocuksu çantayı çıkartırmısın?
والآن، عزيزتي، إخلعي حقيبة الكتف الطفولية تلك

Şimdi, canım, şu çocuksu çantanı çıkar omzundan.
والآن، عزيزتي، إخلعي حقيبة الكتف الطفولية تلك

Kendi çocuksu gündeminin, mutluluğuma değer biçmesi için sana ilham veriyorum.
ألهمك بأن سعادتي مقدمة على أعمالك الطفولية

Utangaçlığı ve çocuksu samimiyetiyle bir kez daha büyülenmiştim.
لقد فتنتني من جديد بمزيج من خجلها و صراحتها الطفولية

Ne var, sizin aşırı büyümüş Bebek kafalarınız daha mı iyi?
ماذا؟ كما لو كانت رؤوسكم الطفولية المتضخمة أفضل حالا؟

Bu Çocuk oyunlarına düşücek kadar salak değilim.
وانا لن اسمح لنفسي بالانسياق الى مثل هذة المهترات الطفولية

RJ çocukluk sevdalarını çoktan atlattı.
آر جي من الواضح أنه تخلص من تعلّقاته الطفولية

Fey'in hizmetçisiyle çok sıkı fıkıyız.
الأفكـار الطفولية لا تذهب وأنت رجعت طوال الطريق