"الطلاّب" - Traduction Arabe en Turc

• öğrenciler
• öğrenci
• öğrencileri
• Öğrencilerle

Tüm öğrenciler, notlardaki artıştan dolayı sonsuz minnetardı.
جميع الطلاّب كانوا مُمتنّين للتحسّن الذي حدث في درجاتهم

"Değişim programı ile gelen öğrenciler ülkemizi mahvediyor."
إن الطلاّب المُتبَادَلون يُخرّبون طاولتنا.

Niçin öğrenciler cinsel çağırışım yapan kelimeler uyduruyorlar?
لم يفعل الطلاّب شيئاً كاختلاق أسماء تبدو كتصرّفات جنسيّة فاضحة؟

Dürüst olmak gerekirse, bir çok öğrenci, kulübümün çok aptalca olduğunu söyledi.
فصراحةً، أخبرني عدد مفاجئ من الطلاّب أنّ ناديّ سخيف جدّاً

... arkamda da görebileceğiniz gibi düzinelerce öğrenci var burada.
الشهود , هنالك العشرات من الطلاّب نحن في الحقيقة لا نعرف ماذا قد حصل في الحافلة

öğrencileri güvende tutmak onun sorumluluğuydu ve tutamadı!
فمسؤوليته الحفاظ على سلامة الطلاّب

Ben de Öğrencilerle görüşmeyi bitirdim.
لقد انتهيتُ للتو من استجواب الطلاّب كيف يجري الأمر هنا ؟

öğrenciler, Bright Arch'da ortalama bir yıl kalırlar.
حيث يبقى الطلاّب بالمدرسة لمدّة عام , بالمتوسّط

Çok ilerici bir okul. öğrenciler kendi kendine öğrenebiliyor. - Hayır, dur.
إنّها مدرسة متطوّرة الطلاّب يدرّسون أنفسهم

öğrenciler bunu yapar mı sanıyorsun?
هل تعتقد أنّ الطلاّب سيحبون هذا ؟

Dediğim gibi, herkes arasında çok popülerdi hem öğrenciler hem fakülte içinde.
كما قلتُ، كان شعبياً بين الجميع... الطلاّب وهيئة التدريس كذلك.

Kalacağı öğrenci yurdundaki o erkek öğrenciler.
هناك الطلاّب في سكنها الجامعي.

ZKKÖ Zararlı Kararlara Karşı olan öğrenciler.
"أو الطلاّب المناهضون للقرارات المهلكة"

öğrenci kayıtlarına girmiş sınav sorularını çalıp, fakülte personelinin e-posta şifreleriyle birlikte okul arkadaşlarına dağıtmış.
قام بالدخول الى سجلاّت الطلاّب... والإختبارات القادمة... حيث قام بتوزيعها الى كتلة الطلاّب

Atletizm takımı, öğrenci Konseyinin Başkan Yardımcısı Bay Popüler olma yolunda koşuyormuş.
قائد الفريق ، ونائب رئيس مجلس الطلاّب منهزم بالمباراة النهائيّة لسيّد الشعبيّة -أين ذكر ذلك؟

Bendeki öğrenci listesinde adı yok.
. ليس موجوداً على قائمة الطلاّب لديّ

Bir öğrenci donarak öldü.
احد الطلاّب تم تجميده حتى مات

Beverly? Geçen Gece Diğer öğrencileri Düşünürken Uyandım,
أتمنى أن تقرأها الآن، "بيفرلي"؟ أمسيت مرّة أخرى مستيقظة في الليلة الماضية أفكّر في الطلاّب الأخرين

O halde, neden öğrencileri... yalnız kalırken o kadar uzağa gitsin... çığlıkları bile duyulmasın? Doğa gezisinde kullanmayı planladığı şeyleri... yanına aldığı çantasına koyarken... neden yanına kondom da almış? Öğrencilerle seks mi yapıyordu?
لذا، لمَ قام بنشر طلاّبه بعيداً عن بعضهم وهم لوحدهم، لدرجة أنّ صرخاتهم طلباً للمساعدة لاتسمع ؟ ،لمَ حزم معه واقياتٍ للرحلة بينما يُفترض أن يحزم مايستخدمه فحسب ؟ أكان يُواقع واحداً من الطلاّب ؟